'Efendim hazırlıklara başlamak için sermaye ve tedarike ihtiyacım var. ' Nicolasın kararlığını görünce Jacop daha fazla bir şey söyleyemedi.
'O problem değil, tedarik hala toplanıyor. Bir kaç hafta içinde her şey elinde olur bu süreçte sana düşen iyi bir ekip oluşturman. Albay Alaş sana bazı güvenilir adamlar önerecek. Onları yanına al, senin için fiziksel güç oluşturacaklar. Altın konusuna gelince şimdilik sana 500.000 Altın vereceğim. Bu miktar kaçakçıları, tüccarları ve maden sahiplerini ikna etmen için yeterli. Özellikle madenleri satın almanı istiyorum, ne kadar çok alırsan o kadar iyi.' dedi Nicolas.
Jacop duraksadı, 'Madenleri satın almak problem değil fakat Fei Klanının izni olmadan maden çıkartamam.' dedi Jacop. Nicolas gülümsedi.
'Çıkartmanı söylemedim zaten, sadece al ve madenleri kapat. İşçileri kov.' dedi Nicolas. Jacop elbette Nicolasın amacını anlayamamıştı.
'Efendim ben anlamadım, neden madenleri çalıştırmıyoruz ? Fei Klanı sizin sayenizde izin verecektir.' dedi Jacop. Nicolas gülümsedi.
'Duydukların seni çok şaşırtmış olmalı Bay Jacop, aksi halde amacımı anlamış olmalıydınız.' dedi Nicolas. Jacop acı acı gülümsedi, bunu yalanlamanın bir yolu yoktu, sonuçta duyduklarının hala hepsini kaldıramamıştı. Tamamen pes etmişti bu sebeple Simya Birliğinin Üstadı olmayı nasıl başardığını bile soramamıştı.
Nicolas gülümseyerek 'Bay Jacop, varlığınızın amacı beni daha iyi göstermek. Siz karanlıktasınız, ben ise aydınlıkta. Siz yıkan ben ise inşa eden olacağım . İnşa etmem için önce yıkmanız gerekiyor bu sebeple siz küçükleri alırken bende büyük madenleri satın alacağım. '
Bir sektörde tek oluşturmak için ortamın hazırlanması ve rakiplerin ölçülmesi gerekiyordu. Fei Klanı topraklarında madenden para kazanan bir çok şirket vardı. Ufak bir kısmı Fei Klanı topraklarında satılırken büyük kısmı ihracat yapılıyordu. Fei Klanının istikrarlı bir güç oluşu ve maden yataklarının zenginliği sayesinde Büyü Dağlarından maden çıkartan en büyük aktörlerden birisiydi. Pazar payı %15 kadardı. Bu miktar ilk bakışta az gelse bile toplam pazardan %3 veya %5 alan bir çok güç vardı. Aslan payı elbette 3 büyük şirkette olsa bile Fei Klanı iç üretimi desteklemek için bu 3 büyük şirketi sınırlarında ki madenlere sokmamıştı.
Bu şuan Nicolasın gizlice büyümesi için en önemli etkendi.
Tek el oluşturmak isteyen birisinin sahip olması gereken en önemli şey mali güçtü. Ne kadar mali gücü varsa o kadar hareket alanına sahip olurdu. Ticaret yapan herkes, malından yüksek kar elde etmek isterdi ve masraflarının minimum olmasını isterdi lakin madencilik masrafların yüksek olduğu fakat karın da yüksek olduğu bir işti.
Madencilikte farklı iş kolları vardı. Birincisi, maden ocağı işletmeleriydi, Fei Klanında küçük, orta ve büyük olmak üzere yüzlerce maden ocağı işletmesi vardı. Bu şirketlerin çoğu eski köklere sahipti ve bu kolda tutunuyordu. Maden Ocağı işletmek yüksek kar getirmiyordu ve masraflar yüksekti sonuçta çok fazla işçi çalıştırıyorlar ve madenden çıkanları işlenmemiş şekilde satıyorlardı.
Sonra ise simsarlar vardı yada komisyoncular. Bu kişiler mallara değer biçerek satın alan kişilerdi gereksiz bir iş kolu olsa bile sıkı sıkıya korunuyordu bu sayede aradan çıkartılmaları imkansızdı. Simsarlar kar ekleyip malları rafinerilere satıyordu. Rafineriler madeni rafine ediyor ve işlenmiş madeni som altın veya şekillendirmeye hazır cevher olarak zanaatkarlara satıyordu.
Zanaatkarlar işini bitirince mağazalara satılan cevher müşteriye ulaşıyordu.
Farklı farklı işlemlerden geçen ürünün değeri sürekli artıyordu. Nicolasın planı da daha madenden çıkmadan ürünün fiyatını en alta çekmekti öyle ki üretim inanılmaz olacaktı fakat eskiden 1 kilo bakırın değerine şimdi 10 kilo sattın alına bilecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasy#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...