Elçi statüsünü ortaya koymuştu, karşısında genç ve yaşlı olan 50 kişi vardı ve onlarla dalga geçerken biraz bile rahatsız hissetmiyordu. Elder Keton çaresiz hissetti, gerçekten bir büyük Azizin başarması imkansız şeylerdi. Fei Klanının üyeleri, sıradan bir yetiştiriciden çok daha güçlüydü ve elbette bir elderin torunları daha da güçlüydü. Yine de ölmüşlerdi, bu komikti, daha çok bir bahane gibiydi.
Elder Keton bir süre duraksadı, sessiz kaldıkça Elçi daha üste çıktı. Grubun içinde olaylara inanmayan gençler vardı ve nihayetinde aralarından birisi öne çıktı.
'MADEM ÜYELERİMİZİ ÖLDÜRDÜ O ZAMAN BENİ DE ÖLDÜRE BİLİR! DENEMEK İSTİYORUM!' dedi genç adam. Yaşı Nicolastan daha büyük değildi fakat o da Alec kadar güçlü görünüyordu.
Genç adamın sesi öfkeli ve kendinden emindi. Nicolasın kaşları çatılmıştı, 'Onlar fazla utanmaz...' dedi kendi kendisine. Elçi sert bir şekilde genç adama baktı, hemen ardından Elder Keton gülümsedi . Yaşlı ve sinsiydi, hemen bir plan düşündü.
'Evet elçi, neden bunu kanıtlamıyoruz. Biz risk alacak ve bir gencimizi göndereceğiz. Eğer velet gencimizi öldürürse o zaman onu bize vermelisiniz.' dedi Elder Keton. Elçi kaşlarını çattı, 'Ne piç ama! Eğer Nicolas, çocuğu yenerse onlar haklı olacak. Eğer yenemezse, çocuk onu öldürecek ve bedenini alıp gidecekler.' dedi Elçi kendi kendisine. Bu planı anlamak zor değildi fakat kaçmakta kolay değildi.
'Ne saçma bir öneri! Çocuğun sizin üyelerinizi yenmesinin imkansız olduğunu söyledim fakat siz hala itiraz ediyorsunuz!' dedi Elçi sert bir şekilde. Artık keyifli görünmüyordu, herkes görmezden gelmişti ama az önce onların bir elderini öldürmüştü ve gerekirse bir defa daha yapardı ve Fei Klanı ancak olmamış gibi davrana bilirdi.
'Elçi, lütfen bize inanın. Kanıtlarımız olmasa buraya gelmezdik.' dedi Elder Keton fakat yeşim taşlarını göstermek istemiyordu çünkü bir kanıt olsalar da aynı zamanda kırmızı yıldırımı da gösteriyordu ve Elçi eğer videoyu izlerse hiç bir şartta Nicolası bırakmazdı.
'HMPH! BENİ ZORLUYORSUNUZ!' dedi Elçi, güçlü bir aura ortaya çıktı. Elder Keton geri adım attı, Elçinin bu kadar ciddileşeceğini ve kendisini öne atacağını hiç düşünmemişti.
'Elçi, bize zorbalık yapıyorsunuz.' dedi Elder Keton çaresizce ve o sırada genç adam Nicolasa bağırdı.
'Kıdemlilerin arkasına saklanacak kadar korkak mısın çöp parçası!' dedi. Nicolas kaşlarını çattı, 'Senin hayatını koruyorlar!' dedi Nicolas. Elder Ketonun gözleri bir anda parladı.
'Elçi, görüyorsunuz...' dedi. Elçi Nicolasa sert bir bakış attı. 'Bu çocuk aptal mı?' dedi kendi kendisine.
Nicolas iç çekti ve gülümsedi. 'Kıdemlim, sizi tanımıyorum, benim için çok şey yaptınız ama onlarla ilgilene bilirim.' dedi Nicolas.
'Ne yaptığının farkında mısın çocuk?' dedi Elçi sert bir şekilde. Elçiye göre bilerek ölüme yürüyordu. Nicolas gülümsedi ve elçiye başını salladı.
'Eğer beni öldürürseniz buna herhangi bir itirazım olmaz fakat bu anlaşmada ben dez avantajlıyım. Kazanırsam sizle gelmeliyim, kaybedersem ölmeliyim! Bu ancak utanmazların teklif edeceği bir anlaşma!' dedi Nicolas.
Elder Keton'un yüzü soldu, 'Sen! Sen ne istiyorsun?' dedi sert bir şekilde.
'Basit, eğer kazanırsam istediğimi yaparım ve siz üst nesiller, genç neslin işine burnunuzu sokmazsınız.' dedi Nicolas. Elçinin bir anda gözleri parladı ve hemen gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)
Fantasia#1 Fantastik 'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa dah...