94.Bölüm: Kuzgun Kasabasını Kuşatmak (3)

6.4K 584 33
                                    

Nicolas geçmişe döndüğü günden beri çok fazla şeyi değiştirmişti ve bunların başında günlük alışkanlıkları vardı. Önceki hayatında, gençken annesi ve babası ölene kadar serseriden başka bir şey değildi fakat bu hayatında farklıydı.

Geçmişte eline Simyacı Iter'in çırağı olana kadar eline neredeyse hiç kitap almamıştı. Okuma ve yazmayı çok hızlı öğrenmişti fakat beynini gereksiz erotik resimli kitaplar dışında başka bir şeyle doldurmamıştı.

Fakat bu hayatında farklıydı, mümkün olduğu kadar kitap okuyordu. Genel olarak türlerine bakmıyordu, sadece yazarlarına ve tarihine bakıp eline geçen her türlü kitabı bütün dikkatini vererek okuyordu.

Aylar öylece geçip gitmişti, çok şey öğrenmişti. Kitaplar önceki hayatında ki bazı deneyimleri pekiştirmesi ve anlamlandırması için ona bir çok fayda sağlamıştı. Özellikle Askeri Stratejiler ve Taktikler üstüne okudu bir kaç kitap bugün kuşatma hazırlarken ona oldukça yardımcı olmuştu fakat çukurdan elde ettiği kitapların yanında Sagu İmparatorluğunun engin kütüphanesine sahipti. Kütüphane milyarlarca kitaba sahipti ve kitapların içinde ki bilginin en az 30 katı kadar da yeşim şerit stoğu vardı bu sebeple boş olduğu her saniyeyi ya antrenman yaparak ya da kitap okuyarak geçiriyordu.

Yeni hayatına başladığından beri, uyku onu kısıtlayan en büyük engeldi fakat Sagu İmparatorluğunun hazineleri sayesinde, uzunca bir süre uyumamak onun için problem değildi. Tuvalet ve diğer gündelik ihtiyaçlarına zaman ayırmamak için yine haplara güveniyordu.

Harcama bakımından çok fazla kaynak tüketiyordu, kullandığı her hap dünyadan silinmiş veya inanılmaz değerli haplardı fakat Nicolasa göre her saniyesi çok önemliydi.

Zekiydi ve algısı çok güçlüydü. Zihin kapasitesi bir çok bakımdan gelişmişti ve bununla birlikte Nihai Aziz Uyanıştan, Kusursuz Bilgelik Dünya Ruhu ile anlayışını neredeyse 10 kat artırmıştı. Herhangi bir kitabı okuyup bilgileri tamamen aklına yazması sadece bir kaç dakika sürüyordu fakat Nicolas daha çok kitapları okurken düşünmeyi tercih ediyordu. 

Her şeyi hafızasına kaydediyor olması, onun her şeyi öğreniyor olduğu anlamına gelmiyordu, sadece yüzeysel olarak bilgi sahibi oluyordu fakat derinlemesine düşünüp, incelediğinde anlayışı daha yüksek seviyelere çıkıyordu ve bu sayede zihin kapasitesi ve ruhu gelişiyordu.

Bilgi Nicolas için güç demekti ve bu güç paradan, ordudan çok daha kıymetliydi. Sadece kişisel güç Nicolas için bilgiden daha önemliydi.

Şuan okuduğu kitap ise, Sagu İmparatorluğu kütüphanesinden bulduğu kıymetli bir eserdi.

Yazarı bugün bile Felsefenin öncülerinden olarak kabul edilen 'Noe' isimli bir uzmandı. Hayatına sıradan bir ailede başlamıştı ve zekasıyla hızlıca dönemin krallığında bir krallık danışmanı haline gelmişti fakat o zamanlar yaşadığı hayat onu Felsefenin derinliklerine itmiş ve hayal ile gerçekliği sentezliyerek yeni bir düşünce ve ruh kapısı oluşturmasını sağlamıştı.

Bu düşünce ise  Aristokrasi Kamburu olarak bilinen son derece marjinal bir düşünceydi. Zaten bu düşünce üstüne yazdığı kitaplardan dolayı ölmüştü fakat kişiler öldürülse bile fikirler yok edilemezdi. Doğrular zeki insanlar tarafından keşfedilirdi. Nicolas ise Noe'nin orijinal eserini tutuyordu. Muhtemelen Sagu İmparatorluğunun bu kitabı kütüphanesine koyma sebebi, gerçek bilginin kimse tarafından görülmesini istememesiydi çünkü Nicolas daha önce Noe'nin bir kaç kitabını okumuştu fakat bu kitap çok daha marjinaldi. Eğer takipçileri oluşursa, Kutsal Kiliseden, Karanlık Kiliseye kadar her türlü güç sahibi kitabı ve takipçilerini ortadan kaldırmak isterdi.

Kaderimi Kendim Yazarım! (1.Kitap-Geçmişin Pişmanlığı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin