Azer zor da olsa gelmişti kendine . Kendini atese atacaktı sevdigi icin . Onu tutan kollardan sıyrılmıstı . Bir adim daha atacaktı patlama oldu .
"Karacaaaaa " diye bagırıyordu Azer en cok da agliyordu . Sevdigini kurtaramamisti yangindan . Küs gitmisti . Kendini yere bırakmış haykırarak aglıyordu . Yanan eve mi bakıyordu yoksa sevdiginin kül olusuna mı ?
Flashback
Akın Azer'in evine gelmişti. Celasun'u görmesiyle pusuya yatmiştı . Evin gizli bölmesinden giren Celasun'u görmüştü . Evde Azer'in olmadigini bilmiyordu . Bir sey yapip yapmamak arasinda kalmisti . Karaca'nin bagirma sesini duydugundaysa eve girmek icin yürümeye basladi . Celasun kapıyı sıkıstırdıgından iceri girmesi kolay olmadi . Kapının altından duman gelmesiyle paniklesmisti . Kapinin acilmasiyla Celasun'a saldirdi hemen . Yangindan dolayi paniklediginden Celasun'u bırakıp Karaca'ya kostu . Yerde baygin yatiyordu kardesi . Hemen kucakladi . Celasun ocagi acmisti ev patlasin diye ve kapıyı tekrar kapatmisti Akın ve Karaca'nin üstüne . Akın cok ugrasmis sonunda acmisti kapiyi . Cıkmalarıyla evin patlaması bir olmuştu . Kendiside kucagindaki kardesi de yere düsmüstü . Kafasini vurdugundan kısa süreli bir bayginligi oldu . Kendine geldiginde Karaca'yi kurtarirken ki edindigi kol yanigi ve patlamin etkisiyle yere düsmesinden kaynaklanan basindaki kanla ayaga kalkti . Karaca'yi kucaklayip ön tarafa doğru yürüdü .
**
Azer Akın'in kucaginda Karaca'yi görmesiyle ona dogru kostu . Karaca'yi kendi kucagina alip arabaya kostu . Yılmaz direksiyona gecmis Azer arka koltukta Karaca'yi kucagina yatirmisti . Fadik'te onlarla gitmisti . Akın da kendi arabasiyla onları takip ediyordu . Hastaneye hızlıca varilmisti . Azer'in kucagındaki Karaca hic bir belirti göstermiyordu . Kollark bası yere dogru duruyordu . Azer'in doktor diye bagirmasiyla sedye gelmis Karaca'ya hemen bakması icin bir doktor gelmisti . Vucudunda bir cok yara izi mevcut ve yanik izleri vardi . Eli yüzü kandı biraz daha olsa taninmazdi . Akın'in da hastaneye girmesiyle Azer'in yakasina yapismasi bir oldu . Bu arada da Karaca ameliyata alinmisti .
"Ulan serefsiz sana verdik herifi cezasini kesmemissin kardesimi öldürüyodu lan "
Azer hicbir sey duymuyor gibiydi . Akın'in yumrukları bile onu kendine getirmemisti . Yılmaz gelmis araya girmisti . Akın'ı sakinlestirmeye calisiyordu ."Lan bırak o pislik Celasun'u gebertmemis benim kardesime bir sey olursa suclusu sensin Azer . Anladin mi "
Azer Celasun adini duymasiyla Akın'a döndü .
"Bunu o mu yaptı "
"Bi de soruyo serefsiz ya "
Akin yolda Koçovalılara haber verdiginden onlarda gelmisti hemen . Yine kahrolan bir Selim ve yine kahrolan bir Ayse vardi . Karaca kadar yanmis miydi canları ? Kırılan kaburgasinin ic organlarina batmasiyla ic kanamasi vardi Karaca'nin bu yüzden ameliyata alinmisti . Saatler gecmis ama Karaca hala cıkmamıstı ameliyattan . Azer eli basinda yere cökmüş agliyordu . Bugun kızkardesini bulmustu ama Karaca'sini kaybediyordu . Doktorun ameliyathaneden cıkmasıyla Azer yerden hemen kalkmis doktorun karsisina dikilmisti .
"Karaca Kocovalinin yakinlari siz misiniz "
"Evet " dedi hepsi bir agizdan
"Durumu kritik ic kanaması mevcuttu . Kontrol altina almayi basardik ama cok zor oldu . Kalbi durdu geri getirmeye ugrastik . Çok üzgünüm ama tekrar durursa yapabilecegimiz pek bir sey olmaz " diyip basini egerek gecti yanlarindan . Azer'in gözlerinden yaslar düserken Akın dayanamamisti .
"Ulan serefsiz " diyip bir yumruk gecirmisti
"Hepsi senin yüzünden lan bunlarin suclusu sensin " Selim Akin'i Azer'in üstünden almiş Azer'i de ayaga kaldirmisti . Kulagina yaklasti
"Dua et kızım seni seviyor yoksa seni öldürmüstüm "
Seviyor muydu ? Her şey eskisi gibi olabilecek miydi ? O mutlu anlarda ki gibi Azer'in kollarında güvenle nefes alabilecek miydi ? En onemlisi de ikiside birbirini sevmeye devam edebilecek miydi ? Yeni bir baslangic mi yoksa son mu olacaktı ?
Azer hısımla hastaneden cıkmış arabaya binmisti . Celasun'un nerde oldugunu ariyordu . Aklina gelecek her yere bakmisti ama bulamamisti . Calan telefonu sinirle acti .
"Sonra Yılmaz "
"Nerde oldugunu biliyorum abim "
Yilmaz abisinin Celasun'a gittigini bildiginden heryerde onu aramisti . Telefondan yerini tespit edip abisiyle bulusmak icin aramisti Azer'i . Yılmaz'la birlikte Celasun'a gidiyordu Azer ."Sen karısmayacaksın ben halledicem " Yılmaz abisine bakti bir süre . Nefretini gorebiliyordu itiraz etmeden kabul etti . Celasun rahatca ayaklarini uzakmis televizyon izliyordu . Önündeki Karaca'nin fotograflarina bakip gülumsüyordu arada . Evin kapisinin kırılmasıyla elini silahina atmis ates etmeye baslamisti . Silahindaki mermi bittiginden kacacak yeri kendini savunacak bir silahi kalmamisti . Azer nefretle yanina gelmis yumruklarini gecirmeye baslamisti . Bicagi bacaginin arasina sokmus bagirislarini dinlemisti . En son Karaca'nin vucudundaki izler gibi izler bırakmıstı onda . Nefreti gecmiyordu. Ne kadar vursada bagirsada icindeki yangin sönmüyordu . Hastanede de panik yasanmisti . Karaca'nin kalbi durmus tekrar atmasini saglamaya calisiyorlardi . Azer icindeki yanginlar Celasun'u sandalyey baglayip evin heryerine benzin döktu . Misilleme yapacaktı . Yilmaz sesini cıkarmadan öylece izliyordu . Çakmagini yakıp Celasun'a baktı
"Cehennemine hosgeldin Celasun hoşçakal "diyip cakmagi yere atti . Celasun bagiriyor iplerden kurtulmaya calisiyordu . Evden cıkmıslardi Azer ve Yilmaz . Azer arabaya yaslanmis Celasun'un acı dolu bagirislarini dinliyordu . Kalbinin sogumasina izin veriyordu . Gözlerini kapatip actiginda eve hayava uctu . Gülerek arabaya binip hastaneye sürdü . Karaca yapilan müdahalelere cevap vermiyordu . Gördügü rüyayla gözlerinden yaş akmıştı .
Bir gün bir resim görmüştüm . Resimde bir ağac vardı . Bozkırın ortasında tek basına bir agaç . Yemyesil dimdik duruyordu . Tepede güneş parlıyordu . Bozkırda bu agacın gölgesinden baska golgelik yoktu .Günesten yananlar bu agacin gölgesine sıgınabilirdi ama agacin siginabilecegi bir golgelik yoktu o agac annemdi iste .
"Anneniz sizin icin ne ifade ediyo dediler bende bunu yazdim anne nasil olmus "
Karaca okudugu yazıyla gözyaslarini bırakmiş sarilmısti ogluna . Nasil bu kadar zaman gecmisti . Azer'le bir oglu olmustu . Kucücük bir cocuk annesinin yasadigi tüm zorluklari nasil görüp bunlari yazmisti . Her seyi atlatmislar miydi gercekten yoksa bu sadece bir rüya mıydı ? Öyleydi . Karaca geri cekildiginde çocuk kaybolmus Karaca'ysa siyah bir odaya hapsolmus gibi karanlik bir yerdeydi . Azer'in adini sesleniyordu ama Azer'den ses seda gelmiyordu . Sonrasi sinir bozucu bir sesti . Kalbin durdugundaki cihazdan cıkan o ses . Hayatın bittiginin isaretiydi o .Evet yeni bolum sizlerle . Umarım begenirsiniz . Yorum yapmayi ve oy kullanmayi unutmayin lutfen . İyi okumalar . Hoşçakalın 🦋