Karaca Azer'i uzunca öpüp geri çekildi. Azer de Karaca'nın alnına öpücük kondurup yemegi hazirlamaya geri döndü.
"Çok güzel kokuyo Azer "
"5 dk ya hazır güzelim "
"Ellerinin birbirine vurdu Karaca. Azer gülerek karşılık verdi bu duruma .
5 dk sonra çayla birlikte güzelce yenmişti menemen . Kapının çalmasıyla Karaca Azer'e döndü .
"Kimse bilmiyor demiştin Azer geçen kim geldi ki şimdi "
"Yılmaz'ı çağırdım güzelim bi işim var yarın akşam sen yalnız kalma diye "
Azer kapıyı açmaya giderken mutfakta unuttuğu telefonuna mesaj geldi . Karaca bakıp bakmamakta tereddüt etse de merakina yenik düstü mesajlar üst üste gelmisti . Ekrandan okudugunda Akın Koçovalı yazıyordu . Mesajı okuyamamıştı . Çünkü Azer ve Yılmaz mutfaga girmişlerdi . Azer Karaca'nın telefona baktığını görmüştü . Bir şey demeden yerine oturdu . Telefona bakıp gelen mesajı okudu . Karaca'ya baktıgında o da ona bakıyordu . Sonra gözlerini kaçırdı Karaca . Bir şeyler döndüğünü anlamıştı ama abisinin onunla ne işi olabilirdi ki . Azer'den nefret ederdi o herkesten nefret ederdi . Azer'e bir şey yapacagı korkusu içini kemiriyordu. Yılmaz'ın sesiyle ona döndü hemen .
"İyi misin Karaca , ağrın felan var mı "
"İyiyim Yılmaz yok ağrım "
"Nereye gidiceksin " dedi Karaca Azer'e dönüp .
"Ortaklarımla buluşucam " dedi Azer
Karaca Azer ve Akın'in ne gibi bir ortaklik yapacaklarini düşündü . Yalan söyledigi belliydi . Bu buluşma Celasun içindi . Bir şey demeden başını salladı. Tekrar Yılmaz'ın konuşmasıyla ona döndü.
"Ben abur cubur felan aldım Karaca film izleriz , Duygu'yu da getirecek bizim çocuklar "
"Sağol Yılmaz"
Azer kardesinin omzuna aferin dercesine vurdu. Karaca gözlerine bakıyordu gitme dercesine ama gidecekti . Sevdiginin caninin yanmasinin hesabini soracaktı ondan . Akın'ın aramasıyla yerinden kalkmış salona doğru gitmişti . Karaca telefonla konuşan sevdiğini izlerken her şeyden haberi olan Yılmaz dikkatleri üzerine çekmek için hizlica kalkıp tabaklari toplamaya başladı ."Birak Yılmaz ben toplarım şimdi "
"Olsun yardım edeyim ben de sana "
Karaca topladiklari tabaklari sudan gecirip makineye diziyordu tabi bu arada da Azer'e bakmaktan da vazgecmiyordu . Azer telefonu kapatmis mutfaga dogru gelirken kapıya yaslanip bekledi . Sevdigine bakti uzunca özlemle . Ne kadar yanında da olsa her an özlüyordu . Yılmaz Karaca'nın dikkatıni 2 dk da olsa kendi üstüne çekebilmişti . Birbirlerine gülerek cevap veriyorlardı . Azer'i görmesiyle son tabagi da Karaca'ya uzatip
"Ben yatayim artik Karaca , film için karar vermeyi unutma " dedi .Abisine goz kırparak çıktı mutfaktan . Karaca tezgahı düzeltmeye ugrasırken Azer hizlı adımlarla yanına gidip beline sarıldı.Karaca irkilip cevap verdi .
"Korktum Azer "
"Korkma güzelim "
Azer'e doğru dönüp konuştu tekrardan .
"Azer , gitmesen olmaz mı lütfen gitme . Ben iyi hissetmiyorum nolur ."
"Hasta mısın güzelim neyin var " diyip atesi var mi diye bakmak icin alnina bir öpücük kondurdu .
"Atesin de yok miden mi bulaniyo ? Yemegi biraz fazla kacirdik ondandir."
"Azer ben öyle iyi hissetmiyorum degil ya , sana bir şey olmasını istemiyorum . "