Annemle babam arasında hiçbir zaman tam olarak anlayamadıgım , tanımlayamadığım bir ilişki vardı . Görünenlerin çok ötesinde varlıgı hissedilen ama bilinemeyen bir şey . Bir nehrin denizin icinde akmasi gibi . Ne deniz bu nehri yok edebiliyordu , ne de nehir denize karisiyordu . Birbirlerinin gözlerinin icine baka baka , iç içe ama karismadan akıp gidiyorlardı . (Oğullarının anlatımı )
Sabah sofrada Yılmaz eksikti . Ne Fadik'in çagırmasina ne de abisinin kızmasina rağmen gelmişti . Karaca huzursuzca yapmiştı kahvaltısını .
Herkes bir köşeye gectiginde Karaca ayağa kalktı .
"Noldu Karaca "
"Lavaboya gidicem " Azer basini sallayip önüne döndü . Lavabodan cikmis merdivenlere yönelmisken durup Yilmaz'in odasina döndü . Gidip gitmemekle arada kalsada bir anlik hamleyle odanin kapisinda buldu kendini . Iki kere kapiya tiklatti .
"Yemicem yemek ya israr etmeyin "
"Yilmaz benim girebilir miyim "
Yilmaz uzandigi yataktan kalkmis kapiyi acmisti .
"Karaca bir sey mi oldu "
"İyi misin "
Derin bir nefes aldı Yilmaz . Karaca'ya odaya gecmesini isaret etti .
"Duygu " diyebildi sadece .
"Kavga mi ettiniz yine "
"Ben ne oldugumuzu bilmiyorum Karaca . Onun en yakin arkadasi da sensin . Bana kizdi hakli da ama merak ettigim bir sey var . Onu unuttum seni mi unutamayacagim dedi kim o Karaca ? Ne oldugumuza karar vermeden gorusmek istemiyor . Bunlari soyledi . Sonra da eger sıkılırsam diye dusunup görüsmek istemedigini belirtti . "
Karaca da derin bir nefes alip konusmaya basladi . Duygu'nun hayati hakkinda bir sey soylemek istemesede üstu kapalı bazi seyleri anlatmisti . Azer on beş dakikadır Karaca'nin lavaboda oldugunu dusunuyordu . Merak edip yukari cikti . Merdivenlerden cikarken
"Karaca " diye seslendi . Adini duyan Karaca Yilmaz'in odasindan cikip Azer'in yanina gitti . Azer kardesinin odasindan cikan Karaca'ya anlamsizca bakip durdu oylece .
"Ne dertlestik "
"Yilmaz derdini anlatti basimiza taş yagicak " Karaca Azer'in agzina vurup
"Tövbe de "
"Tövbe " Karaca'nin elini tutup öptü Azer . İkisi birlikte odaya gecmis yataga oturmuslardi . Karaca bagdas kurmuş karsisinda oturan adama bakiyordu . Elini Azer'in gamzesine koyup sevmişti . Azer gözlerini kapatmış gelecek güzel günleri hayal ediyordu . Dudagına değen elle açtı tekrar gözlerini . Azer'in dudaklarında gezinen eller boynuna inmişti . Azer yavasça Karaca'ya doğru ilerleyip yatağa yatmasını sağlamıstı . Üstüne de kendi çıkmıştı ağırlıgını vermeden . Karaca'nın boynuna öpücükler konduruyordu . Karaca gözlerini kapatmış kendini Azer'e bırakmısti . Azer başını kaldırıp Karaca'ya baktı . Ona güvenmesi onu mutlu etmişti . Gülümseyip Karaca'nin dudağına uzunca bir öpücük kondurdu . Ellerini Karaca'nın saçlarında gezdirip her daim yanında bile olsa özlediği sevdiğine baktı .
Günler geçmişti . Düğün gününe sadece birkaç gün kalmıştı . Bir tarafta gelinlik bir tarafta damatlık için alışverişe çıkılmıştı .
"Fotoğraf atsana bana bakayım "
"Olmaz ugursuzluk getirir derler "
"Allah korusun . Umarım açik bir sey almıyosundur "
"Bilmem " Karaca gülümseyip elindeki telefonu bıraktı . Üstündeki gelinlige tekrar baktı .
"Hele bah ya " diyip Azer'de bıraktı telefonu . Üstündeki damatlikla ciddi bir duruş sergileyip inceledi tekrar .
Gelinlik ve damatlıklar alınmış evlere gecilmisti . Karaca yataga uzanmış öylece düşünüyordu . Günün yorgunlugundan uykuya dalmisti .
Merdivenlerden kosarak inen ogullari konustu .
"Anne baba bu akşam hepimiz ayni yatakta yatalim mi gecen gun ki gibi "
Azer oglunu kosturmaya baslayip omzuna aldi . Merdivenlerden yavas yavas inen kızını görünce onu da kucagina aldı .
"Annesi biz cikiyoruz geliyo musun "
"Ben sizinle napicam boyle geliyorum " dedi Karaca büyük bir gulümsemeyle .
Çalan telefonla güzel rüyasından uyandı Karaca . Arayan Duygu'ydu .
"He geldim kızım gelseydin ya bize bu aksam hava serin otururduk bizde "
Motorun üstündeki hırkayı alıp Karaca'ya uzattı .
"Duygu yapma böyle düzelicek her şey "
Kafasıni sağa sola salladi Duygu . Gözyaşlarını bırakıp basini Karaca'in omzuna koydu .
Azer'de terasta oturmuş kardeşiyle konuşuyordu . Yılmaz ne yapacagını bilmiyordu . Karaca'nın üstu kapali anlattıklarıyla Duygu'yu kırmaktan daha da çok korkuyordu .
Yamac rahat duracaga benzemiyordu . Bu dügünün olmaması için elinden geleni yapacaktı . Oturmuş neler yapabilecegini düsünüyordu . Odadan cıkarken Akın'ı görmesiyle sinsice gülümsemiş evden cıkmıştı . Akın ne oldugunu anlayamamış mutfaktan su alıp tekrar odasina gelmisti .
Sabah olmuş kavusmanin az kalmasinin verdigi mutlulukla acmisti gözlerini Azer ve Karaca . Hemen hazırlanıp buluşmak için hazırlanmışlardı . Kapıdan cıktıgı an Yamaç'ı görmesiyle yüzü düştü Karaca'nın . Yamaç onu tehtid etmek için beklemişti . Peki neyle tehtid edecekti .
Düğün gününe 2 gün kalmışti . Yamac yine yapacagıni yapmıştı işte . Odasında huzursuzca düsünen Karaca'nın odasinin kapısı çaldı .
"Gel " dedi Karaca istemsiz bir sesle .
"Karaca "
"Gel abi "
"Senin heyecanli olman gerekmiyo mu "
"Heyecanliyim " dedi Karaca gözlerini kaçırarak .
"Bir sorun mu var Karaca "
"Yok abi nerden çıktı "
Akın konusacagi sırada Selim cagirdi . Akın mecburen odadan cıkmak zorunda kalmistı . Karaca da tekrar yataga uzanıp düsünmeye basladı . Telefondan Azer'le olan fotografini acip konusmaya basladi .
" Seni seviyorum , özür dilerim "
Evet yeni bölüm sizlerle . Umarım begenirsiniz . Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen . İyi okumalar . Hoşçakalın 🦋
