Hissetmek

1.2K 67 3
                                    

İçinde hissettiği şeyle Karaca kalkti hizlıca oturduğu yerden. Eli kalbinin üstünde nefes alışverişleri düzensizce gezdi evin içinde bir o yana bir bu yana.

"Yılmaz ben çok kötü hissediyorum , nolur gidelim Azer'e lütfen ."

"Gelir şimdi abim Karaca . Duygu bir bardak su getirsene Karaca'ya "
Yılmaz'da korkmaya başlamıştı . Aralarında ki bagın farkında olduğundan Karaca'nın hislerine güveniyordu . Karaca'yı Duygu'yla bırakıp bahçeye çıktı . Telefonunu çıkartıp abisini aradı ama telefon açılmamıştı . Tekrar aradı ama cevap veren yoktu . Hızlıca arabaya doğru yürüdü . Abisinin dediklerini hatırlayınca durdu bir anda .
Flashback
"Bak Yılmaz , bir şey olmaz da olurda oldu işte diyelim asla gelmiyorsun ve asla Karaca'yı yalnız bırakmıyorsun . "

"Abi yapma  , sana bir şey olacak ve ben öyle oturacak mıyım "

"Gelmeyeceksin Yılmaz. Bak Karaca benim için çok önemli koruyacaksın onu hep tamam mı , ona karsı laf eden olursa hiç acıma tamam , ağlamasına izin verme bak , gelir seni aglatırim ben de "

"Abii , gitme " dedi Yılmaz'da abisine sarılarak . Azer'de kardeşine sıkıca sarılarak ayrıldı hemen ve arabasına binip depoya doğru yola çıktı. Bu gece için o da huzursuzdu ama ne olursa olsun o heriften hesap soracaktı.

__

Yılmaz arkasını dönüp kapıdaki adamlardan bir tanesine deponun adresini verip yolladı bakması için . İçeriye geçip hiçbir şey yokmuş gibi rol yaptı. Karaca hâla tedirgin hâla gözyaşlarıylaydı . Tam 1 saat geçmişti . Ama hala haber yoktu . Yılmaz'ın telefonunun çalmasıyla Karaca konuştu .

"Azer mi "

"Yok , arkadaşım "
Elleri titreyen Karaca mutsuzlukla oturdu tekrar yerine ve Yılmaz'da yolladıgı adamın telefonunu açmak için bahçeye çıktı tekrardan .

"Söyle "

"Abii " diyip sustu karsıdakı adam .

"Konussana oğlum "

"Abi kimse yok burda . Yerde kan izleri var . Biri yaralanmış herhalde . Azer abinin telefonu da burda yerde . Üstünde kan lekesi var abi . Bizi her yeri aradık . Bekledik biraz aramak için ama yok abi Azer abi hiçbir yerde yok ."

Yılmaz telefonu yere atıp küfür savurdu etrafa . Ne yapacaktı şimdi ? İcerde abisini bekleyen sevdigine ne diyecekti peki ? Çaresice yere çöktü ve ağlamaya başladı . Duygu Yılmaz'in bir şeyler çevirdigini farkettiğinden Karaca'yı lavaboya yollamıştı ve Yılmaz'ın yanina gitmişti . Adamlardan birinin Yılmaz'in basinda durmasiyla adimlarini hizlandirdi .

"Noldu Yilmaz "

"Abim yok , kimse yok " Derin bir nefes aldı Duygu . Karaca'nın şu an bunu kaldıramayacagını bildiginden Yilmaz'i hemen toparlamasi gerekiyordu .

"Ne demek yok Yilmaz "

"Adam yolladim bakmasi icin , yerde kan izleri varmis abimin telefonu da yerdeymis . Abim gitti mi Duygu ? Napicam ben simdi peki ? "

"Saçmalama Yılmaz , Akın'ı aradın mı peki " dedi Duygu

"Yok aramadım "

"Tamam sen ara ben Karaca'ya bakayım anlamasın "

Yılmaz kalktı hemen yerden . Yere attığı telefonu alıp açtı. Akın'ın telefon numarasıni buldugunda aradi hemen . Ama bu telefon da açılmıyordu . Çaresizce kapadı elindeki telefonu .İceri girip ne yapacagini bilmeden bekledi sadece . Karaca artık iyice korkuyordu . Duygu'nun onu oturttugu yerden kalktı ve Yılmaz'in yakasina yapisti .

"Nerde depo "

"Karaca "

"Söyle Yılmaz "

"Bilmiyorum "

"Seni öldürürüm söyle diyorum "

" Karaca sakin ol lütfen " dedi Duygu .

Karaca onu tutan elden kurtulup tekrar yapıştı Yılmaz'ın yakasına .

" Eğer abine bir şey olursa napıcaksın , nasıl yasayacaksin " diyince Karaca Yılmaz gözyaslarini birakti .

Karaca'nın yakasındaki ellerinden kurtulup kalktı hemen oturdugu yerden . Karaca gibi o da abisi olmadan yapamazdi . Hızlıca evden çıkıp arabasına bindi . Karaca'da onu kosarak takip ediyordu . Son anda binmişti arabaya .

"İn Karaca "

"Yılmaz benimle uğraşmayı bırak , Azer için bir şeyler yapmamız gerekiyo şimdi . "

Yılmaz itiraz edemeden çalıstırdı arabayı . Duygu'da onlarlaydı . Depoya vardiklarinda Karaca önce indi arabadan . Adamın elinde gördügü kanlı telefonu görfügünde gözyaslariyla yürüdü adama dogru . Elindeki telefonu alip baktiginda ekranda gordugu resmiyle dizlerinin üztüne çöküp ağlamaya başladı . Sevdiğinin adını haykırdı yeryüzüne .

"Azerrrrrrr "

Bekleme sırası Karaca'da mıydı şimdi ? O da mi Azer'in yaşadıklarını yasayacaktı ? Ya Azer ona ne olacaktı ? Ne yapacaklardı sevdigine ?

Geçen bir saatin ardından Karaca hala ayni yerde duruyordu . Deponun etrafı aranmıs bir iz bulmak için umutlanılmıştı . Ama hiçbir şey yoktu . Geceyarısına doğruydu . Karaca telefonuna gelen mesajla elini cebine attı .

"Boşuna arama bulamayacaksın onu Karaca .Sen benimsin bunu o kafana sok . Ailen ve Azer için üzgünüm . Tekrar görüşücez . Sevgilin Celasun ."

"Celasun geberticem seni çık karşıma pislik . Azer'i ver bana nolur . Bir şey yapma ona lütfen . Abime sevdigime dokunma ne istersen yaparım . "diye bagirdi Karaca ama Celasun böyle bir şey yapmaya pek niyetli değildi .

"Artık çok geç güzelim . Zaten ben senden istedigimi alıcam . Azer olmadiginda beni seveceksin benim olacaksın . " diye tekrar mesaj geldi telefona .

"Ben asla senin olmicam . Bunu o kafana sok . Azer'i de abimi de alıcam senden . Çık ortaya Celasun çık " diye tekrar bagırdı . Artik bagırmaktan bogazı ağrıyordu . Ama şu an hiçbir şey umurunda degildi . Yaklasan arabayla herkes silahlarini cekti .

"Karaca "

"Baba " kosarak sarildi Karaca Selim'e.

"Baba Azer abim yoklar . Celasun aldi . Bir sey yap bul onlari nolur bul "

"Şş tamam kızım sakin ol , geç arabaya sen ben ne olduguna bir bakayım " Duygu Karaca'nın koluna girerek arabaya götürüp bindirdi.

"Yılmaz noluyo "

"Abim Celasun'un işini bitirmek için Akın'la isbirligi yapmisti . Akın'da Celasun'u bu depoya kapatmis . İste abim de aksam buraya geldi ama yoklar . Sizin nerden haberiniz oldu ?"

"Akın söylemisti bana işim oldugundan anca gelebildim , neyse sen de sakin ol güçlü dur bulucaz onları " Selim'in sogukkanli davranmasina şaşırmıştı Yılmaz . Kızı için hastanede nasıl parçalandıgını görmüştü .

Karaca arabada Azer diye sayıklıyordu . Selim arabaya binip sarıldı kızına . Omzunda ağlamasına izin verdi .

"Hadi eve gidelim kızım "

"Olmaz ben Azer'in evinde kalıcam "

"Karaca "

"Nolur baba "

"Tamam" diyip öptü saçlarından kızını Selim .

Yılmaz Karaca ve Duygu'yla birlikte eve doğru çıktı yola . Selim'de Çukurdaki gençlere haber verip onlarin evinin kapısında beklemisini söylemisti . Salih'e de haber verip Celasun'un nerde oldugunu arastirmaya basladilar.

Karaca direk Azer'le birlikte kaldıgı odaya çıktı . Azer'in telefonunu elinden bir kez olsun bırakmamıstı . Azer'in dolabından bir tişört alıp yattı yataga . Tişörtü koklaya koklaya telefonun ekranına baka baka ağladı sabaha kadar . Bu sefer o bekleyecekti . Azer'in ondan vazgecmemesi gibi o da vazgecmeyecekti sevdiginden .
Peki gercekten ne olmustu ve ne olacaktı ?

Evet yeni bölüm sizlerle . Biraz acıtasyon bir bölüm .Kızmayın bana . Sizce o kan izleri kime ait ? Yorumlarınızı bekliyorum . Umarım begenirsiniz . 💕

Azer&KaracaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin