"Etraf sakin gözüküyor abi "
"Fazla sakin "
"Ne"
"Bi iş var bunda"
Eve girdiklerinde ne Arık ne de başka biri vardı . Yılmaz bi küfür savurdu etrafa . Televizyon açıktı . Arık bi video çekip onlara bırakmıştı .
"Bu kadar aptal olduğunuzu bilmiyordum beyler " diyip gülüyordu .
Azer cebindeki cdyi çıkartıp masanın üzerine koydu .
"Hadi Yılmaz illaki gelicek buraya "
Eve geçmişler uzun süre düşünüp yatmışlardı . Sabah ilk iş olarak Karaca ve Duygu'yu aradılar .
**
"Güzelim"
"Azer iyi misin nerdesin"
"Evdeyim iyiyim siz nasılsınız asıl"
"İyiyim ben Savaş biraz huysuz senin yokluğunu hissettiğinden beri. Seni özledi bende özledim gel artık Azer lütfen " Telefonda babasını gören Savaş annesinin eline atıldı . Babasına kendince söylenmeye başladı .
"Kızma oğlum en yakın zamanda gelicem söz veriyorum " Karaca oğlunun başına öpücük kondurunca Savaş annesine baktı gülümseyerek . Sonra tekrar babasına döndü ve ağlamaya başladı . Karaca Savaş'ı sakinleştirmek için telefonu kapatmıştı . Azer oğlunun ağlamasına dayanamıyordu . Onları korumak için sevdiklerinden uzak kalması onu kahrediyordu .
**
"Ne zaman geliceksiniz "
"En kısa zamanda yanınızda olucam "
"Seni özledim "
"Bende özledim "
"Yılmaz..dikkat et tamam mı "
"Sende dikkat et hadi daha çok erken biraz daha uyu ve kahvaltıda ne varsa ye kimseye bırakma bir sey "
Duygu tebessüm etmişti . Yılmaz'ında amacı buydu ve başarmıştı .
Serdar Duygu'nun odasının önünde odaya girebilmek için kendiyle savaşıyordu . İkiside o günden sonra görüşmemişlerdi . Bütün cesaretini toplayıp kapıyı çaldı .
"Gell"
"Merhaba"
"Bende seninle konusmak istiyordum "
"Ne konusucaktın "
"Tesekkür ederim bebegimin çok iyi bi dayısı olucak çok mutluyum "
Serdar Duygu'ya sarılmış eskiden yaptığı gibi saçlarından öpmüştü .
"Seni ve onu hep korucam "
"Biliyorum " diyip gülümsedi Duygu
**
Her şeyden haberi olan Serdar heryerde Arık'ı soruşturuyordu . Bi ipucu bulması çok uzun sürmüştü . Azer'e haber vermiş kendi adamlarından yollamıştı . Bastıkları evdeki herkes öldürmüşlerdi bi kişi hariç . Adam konuşmanak icin direniyordu . Yılmaz adamı öldüresiye dövüyordu .
"Konuş lan "
"Tamam söylicem" aldığı darbelere daha fazla dayanamamıştı adam . Verdiği adrese baskın için hazırlanıyolardı . Yola çıkmışlardı . 1 saat sonra adrese varmışlardı .
"Sessizce yanaşıcaz"
"Tamam abi "
Eve yaklaştıklarında Karaca Azer'i aramak için telefonu eline aldı . Şu an araması her şeyi mahvedebilirdi ama Savaş buna son anda engel olmuştu .
"Şş tamam oğlum ağlama geldim " diyip oğlunu kucağına aldı .
Etraftaki adamları tek tek öldüren Azer ve Yılmaz evin en yakınındakileri mecburen vurmak zorunda kalmışlardı . Silah seslerini duyan Arık etrafıba bakıp evden çıkmak için yollar arıyordu . Azerlerin ona bıraktiğı cdyi izlemişti . Kardesini onlar öldürmemişti ama bu iş artık bu meseleyle kalmamiştı . Onu öldüreceklerini biliyordu bu yüzden evin balkonundan atlayıp ormana doğru koşmaya başladı . Onu fark eden Yılmaz'da peşinden gitti . Azer Arık'ı gördüğünde bacağına sıktı . Yılmaz'da yüzüne vurup yere düşmesini sağladı . Önce Azer bi güzel ezip yerini Yılmaz'a bıraktı .
"Sen benim karıma nasıl vurursun he " diyip tekme atmaya başladı Arık'a .
"Sen benim yengemi nasıl yaralarsın " diyip bi tekme daha attı . Azer bu işe karışmıyordu . Çünkü Yılmaz az daha bebeğini kaybediyordu ve onu öldürmenin onu rahatkatacağını biliyordu . Saatlerce dövmüştü Arık'ı Yılmaz . Arık yapma diye yalvarıyordu ama bu Yılmaz'ı daha da hırslandırıyordu . Silahını çıkartıp Arık'a doğrulttu .
"Güle güle " diyip gülerek bastı tetiğe . Bi süre öylece baktılar . Sonra yola çıktılar Serdar'ın evine doğru . Haberi alan Serdar mutlu olmuştu .
"Hadi Duygu kalk bak yoksa ben taşırım"
"Ya Serdar yemek istemiyorum bir şey " Serdar Duygu'nun üstündeki yorganı açıp kucağına aldı .
"Serdar napıyosun bırak beni "
"Sus konuşma "
Herkes şaşkınlıkla onlara bakıyordu .
"Hepiniz inmişsiniz ne güzel sende geç otur hadi bakalım " diyip Duygu'ya sandalyeyi çekti hemen . Kapının çalmasıyla gülerek kapıya gitti . İceri giren Azer ve Yılmaz'la ikiside bir anda ayağa kalktı . Fadik ve Seher sarılıp sıralarını kızlara verdiler . Savaş'ın babasını görmesiyle gülmesi bir olmuştu . İkiside koşarak kollarını sevdikleri adamlara sarmışlardı . Uzun bir sarılmanın sonunda konusan Fadik olmuştu .
"Hadi yemeğe"
Herkes sofrada yerini almıştı . Mutlu geçen bir akşam yemeğinin ardından herkes odalarına çekilmişti . Karaca ve Azer ortalarında uyuyan oğullarına bakıyorlardı . Elele tututmuş onu seyrediyolardı ."Seni özledik "
"Bende sizi çok özledim güzelim " diyip Karaca'nın basına öpücuk kondurdu ve sonrada Savaş'ı öptü . İkisininde kokusunu içine çekti .
"Karaca"
"Efendim"
"Seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum Azer" dedi gülümseyerek . Elini yanağında gezdirdikten sonra öptü uzunca . Alnını alnina yaslayıp bu güzel anı hafızalarına kaydettiler ve kendilerini uykuya bıraktılar.
Yılmaz telefonunu arabada unuttuğundan evden çıkmıştı .
Kapıda Duygu Yılmaz'ı bekliyordu ."Hadi Yılmaz"
"Geldim . Nerde bu telefon ya " Telefonunu almış eve doğru yürürken bi silah sesi duyuldu .
"Yılmaz"
Yılmaz ağzından boşalan kanlarla öylece Duygu'ya bakıyordu . Dizlerinin üstüne düştüğünde çok geçmeden yerle vucüdu buluşmuştu .
Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen . İyi okumalar 🦋