Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın😊
İyi okumalar💕
Savaş elindeki ekmek parçasıyla gülerek ve koşarak anne ve babasının yanına geldi . Annesinin yüzüne yavaşça vurdu uyanması için . Karaca kıpırdanmaya başlamıştı .
"Azer yapma "
"Ne yapıyorum ya ben "
"Vurmasana yüzüme "
"Vurmuyorum ki "
Karaca gözlerini açmış gülerek bakan oğlunu görünce Azer'in kolları arasından sıyrılmıştı .
"Günaydın annecim " Savaş annesinden hemen sonra kalkıp ona bakan babasına baktı . Gülmüyordu .
"Babası olduğumdan şüphe ediyor galiba "
Babasının yüzünü inceleyip başını Azer'in gögsüne koydu bir anda . Karaca gülerek Azer'e döndü .
"Şüpheli oldugundan emin misin "
Azer oğlunun başını okşayıp öptü . Kulağına dogru egilip konustu .
"Özür dilerim oğlum sizi korumaya calisiyordum "
Karaca o sırada coktan mutfaga gitmişti . Azer ise çalan telefonunu cebinden çıkardı . Yüzü kasılmiştı . Savaş'ın alnına öpücük kondurup açtı .
"Azer Kurtuluş yaşıyor musun "
"Yaşıyorum lan ama sen yaşamayacaksın "
"Sen oğlunla vakit geçirmeye devam et ben senin icin planlar yapayım " Azer cama dogru dönmüş dışarıya bakıyordu . Savaş babasına dönmüş sarılmıştı . Azer ise dolan gözleriyle ogluna sarıldı .
"İzin vermicem oğlum size bir şey olmasına izin vermicem korkma "
O sırada Karaca mutfaktan gelmişti .
"Hadi bakalım her şey hazırlanmış zaten karnımızı doyuralım dimi " Karaca oğlunu gülerek kucagına almış Azer ise hala içindeki tedirginlikle Karaca'yı takip ediyordu .
Herkes masada yerini almıştı . Ailesini izlemeye başlamıştı Azer .
"Yesene Azer noldu neyin var "
"Yok bir seyim güzelim " Azer çatalı eline almış kimseye bir şey çaktırmamaya çalışıyordu . Karaca anlasa da bozuntuya vermedi . Yılmaz ise abisine noldu dercesine bakıyordu .
Geçen zamanla Yılmaz Azer'in yanına gitti .
"Abim "
"Noldu Yılmaz "
"İyi misin abi ne oluyor "
"Dikkat edicez Yılmaz her zamankinden daha çok dikkatli olucaz "
"Seni bu hale getiren o it mi "
"Evet "
Yılmaz'da sinirlenmiş elini sıkıyordu .
Şimdi daha çok korkuyorlardi . Çünkü çocukları vardı .
Akşam olmuş Duygu ve Karaca , Yılmaz ve Azerdeki tedirginliği anlamışlardı .
"Noluyor size "
"Bir şey oldugu yok nerden cıktı bu simdi "
"Var bi şey belli halinizden "
Azer Karaca'nın elini tutup öptü .
"Bi şey yok bitanem " diyip merdivenlere yöneldi Karaca'yla .
Duygu Yılmaz'a dönmüş sertçe bakıyordu .
"Söyledin söyledin söylemedin seni odaya almam " karsısında susarak ona bakan adamla daha çok sinirlenen Duygu hizla odaya dogru ilerlemişti . Arkasından gelen kocasına odaya girince kapiyi suratina çarptı .
Savaş yataginda mışıl mışıl uyurken Karaca Azer'in banyodan çıkmasını bekliyordu . Yatağında huzursuzca otururken Azer'in çıkmasıyla hemen yanına gitti .
"Anlat bana "
"Anlatıcak bi sey yok Karaca "
"Azer " diyip yanindan gecmeye calisan kocasını durdurdu Karaca . Azer Karaca'nın yüzünü avuçları içine aldı ve alnından öptü .
"Nolur anlat "
Azer iç çekip camın önüne ilerledi .
"Beni bu hale getiren adam size zarar verecegini söyledi . Bende dayanamayıp adama saldırdım . Bugün de beni aradı . Oğlunla vakit geçirmeye devam et bende senin için planlar yapıcam diyip kapatti . "
Karaca duyduklarıyla korkmaya başlamıştı . Azer arkasını döndügünde Karaca'ya sarılıp konuştu .
"Korkma bitanem . Sana bu yüzden söylemek istemedim . Size bir sey olmayacak tamam mı ben burdayım "
Huzursuzlanan Karaca'yı sakinlestirip uyumasını bekledi Azer .
Koskoca iki hafta gecmisti . Adam bir hamle yapmamıstı . Bu konu yavas yavas unutulsa da hala korkutuyordu . Olacak olan şey daha da korkutacaktı .
Güne huzursuz başlayan Savaş babasının olmamasıyla daha da huzursuz olmuştu . Annesine bakıp baba diye ağlıyordu . Karaca çareyi görüntülü aramakta bulmuş gibiydi .
"Bir şey mi oldu güzelim "
"Savaş huzursuz seni istiyor "
Telefonu Savaş'a tutan Karaca oğlunun güldügünü görünce sevinmişti . Savaş babasını görmesinin verdiği mutlulukla ellerini birbirine vurdu .
"Oğlum üzme anneni gelicem birazdan "
"Erken gelemez misin Azer "
"Çıkarım şimdi güzelim biraz daha oyala sen "
"Tamam bahcede gezdireyim biraz "
"Tamam " telefonun kapanmasıyla Savaş yeniden huysuzlanmıştı . Karaca oğlunu alıp kapidan çıktıgı sırada telefonu tekrar çaldı .
"İki dakika bakar mısın "
"Tabi yenge " Karaca içeri dönerken Savaş da korumayla beraber bahçeyi turlamaya çıkmıştı .
"Alo "
"Karaca Kurtuluş "
"Siz kimsiniz "
"Sizden hayatınızın önemli bir parçasını alacak olan kişi "
"Ne "
"Çocugunuzu yalniz bırakmamalısınız"
Karaca gözünden düşen yaşla dısarı koştu . Bahçeye doğru koştugunda yerde yatan adamı gördü . Telefon tekrar calmaya baslamisti . Karaca'nın telasini gören ön kapıda duran korumalarda pesinden gitmisti . Yerde duran Karaca'nın telefonunu alıp açtı korumalardan biri .
"Karaca güzelim "
"Abi "
Azer baska birinin sesini duymasıyla korkmuştu . O an duydugu ses hayatının tekrar kararmasına neden oldu .
"Savaşşşş "
