Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın nolur😊 İyi okumalar🦋
Kolları arasındaki karısının kokusuyla açtı gözünü Azer ve sevdiğinin saçlarını kokladı elleriyle okşayarak . Karaca gözlerini açmış Azer'e dönmüştü . Karısının yanağını okşayıp alnına uzun bir öpücük bıraktı Azer . Karaca Azer'in gögsüne başını koymuş gözlerini huzurla tekrar yummuştu .
"Uyucak mısın "
"Hıhı"
"Kızımız acıkmıştır "
"Ama benim çok uykum var"
"Öpiyim mi "
Karaca gülerek gözlerini açtı .
"Bir kerecik olmaz ama "
"Zaten bir kerecik öpmeye hiç niyetim yok " diyip Karaca'nın dudaklarını öpmeye başladı . Uzun bir öpücükten sonra arkalarından gelen sesle oraya döndüler . Savaş yatağında inmiş aralık olan kapıdan anne ve babasının odasına girmişti . Azer kalkıp oğlunu kucagına aldıgında Karaca hala yatakta duruyordu .
"Hadi güzelim "
"Bir şey yemicem canım istemiyo "
"Karaca saçmalama olmaz öyle şey "
"Azer gerçekten istemiyorum ya "
Azer Karaca'nın üzerini açmış Savaş'ı kucağına vermişti . Sonra Karaca'yı kucagına aldı . Savaş gülerken Karaca çoktan söylenmeye başlamıştı bile .
"Azer napıyosun Azer saçmalama annem görür ayıp olur kadına....." Azer Karaca'nın söylediklerini takmayarak merdivenlerden gülerek iniyordu . Onları öyle gören ev halkı gülmeye başlamıştı . Karaca bir eliyle yüzünü kapatmış bir eliyle oğlunu tutuyordu .
"Herkese günaydın "
Savaş alkışlayıp babasının söylediğine destek olmuştu .
"Günaydın oğlum pek neşelisiniz bugün "
"Gelinin bugün yemek yemiyecekmiş bende kucagımda getirdim yemeğe "
"Öyle şey mi olur yenge "
"Canım istemiyor "
"Olmaz öyle şey oturun bakalım hadi "
Savas babasının kucagında masadaki ekmeğe uzanmış yemeğe baslamıştı çoktan . Karaca ise Azer'in tabağına doldurduklarına bakıyordu .
"Evet hepsi bitecek karıcım hadi "
"Azer ya "
"Yok Azer mazer hadi "
"Ya midem çok kötü "
"Aç kalamazsın biraz ye en azından "
Karaca zorakide olsa bir şeyler yemeye başlamıştı . Azer ise tabağına koyduklarını ogluna yediriyordu . Karaca Savaş'ın yanağını okşayıp güldü . Yılmaz ağlayan kızıyla ilgilenirken Duygu gülerek onu izliyordu .
Geçen saatlerin ardından Azer üzerini degiştirmiş çıkmak için hazırlanıyordu . Karaca odaya girmiş sorgularcasına Azer'e bakmaya başladı .
"Bi yere mi gidiyorsun "
"Evet güzelim teslimat işi var "
"Nerden çıktı şimdi bu "
"Geç dönücem beni bekleme uyu tamam mı korkma bir şey olmayacak"
"Dikkat et "
Azer Karaca'nın yanağını okşayıp dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı . Odadan çıktıklarında Karaca Yılmaz'ın Yağmur'la oynadığını gördü .
"Yılmaz sen gitmiyor musun "
"Yok Karaca abim sen evde kal diyor "
"Azer "
"Korkma Karaca "
"Beni ara tamam mı ben arayıncada aç "
"Tamam " diyip güldü Azer . Elini Karaca'nın karnına götürüp okşadı . Üzerine gelen oğlunu kucağına alıp öptü hemen . Huzursuzdu Karaca . Gitsin istemiyordu .
O kadar saat gecmisti . Artık Azer'e ulaşamıyordu Karaca . Korkudan evin içinde bi o yana bi bu yana gidip duruyordu . Huzursuz olan Savaş sürekli ağlıyordu . Yılmaz'da korkuyordu ama kimseye belli etmemeye çalışıyordu .
"Yılmaz nerde kaldı he "
"Korkmayın ya gelir birazdan "
"En son böyle demenin üstünden 2 saat gecti Yılmaz ne birazdanı "
Herkes endişe içinde dururken kapı çaldı hızlıca . Elinde silahıyla kapıyı açan Yılmaz adamlarının arasında öldüresiye dayak yemiş abisini gördü . Karaca gözlerindeki yaşları çoktan bırakmış kendini Azer'in yanında bulmuştu .
"Azer " dedi ağlamaklı sesiyle
"Şş iyiyim "
Karısının ve kardeşinin yardımıyla koltuğa yattı Azer . Elleriyle gözlerini kapatan oğluna baktı .
"Savaş'ı götürün odasına görmesin beni böyle "
Yılmaz Savaş'ı götürürken Karaca pansuman malzemeleriyle Azer'in yaralarını temizlemeye başladı . Azer Karaca'nın yaşlarını sildi yavaşça .
"Noldu sana "
"Anlaşamadık kavga ettik sen bi de onları görsen " Karaca burukça gülümsedi Azer'in canı yansada yaptığı şakaya .
"Gitmeni istemiyordum ama sen beni dinlemedin "
"Sen hissettin "
"Biz sensiz yapamayız Azer kendini korumalısın . Bu eve bi daha böyle gelmeyeceksin tamam mı ne yaralı ne dayak yemiş "
"Tamam karıcım sen yeter ki kızma "
"Azer" dedi Karaca uyarıcı ses tonuyla
"Karacam" diyip elini Karaca'nın saçlarına götürdü Azer gülümseyerek.
"Karaca "
"Ne "
"Yanıma gelsene "
Karaca güldü .
"Azer dayak yemişsin hala birlikte yatma peşindesin pes yani "
"Ne var kızım ya ben senin kollarında iyileşirim anca " Karaca Azer'in dudaklarına eğilip uzun bir öpücük bıraktı . Sonra kendine sevdiğinin kolları arasında yer buldu . Birbirlerine bakıp durdular uzunca . Elleri saçlarında yüzlerinde gezindi .
"Azer "
"Söyle güzelim "
"Sen dayak yiyincede yakışıklısın "
Azer gülmüş vücuduna yedigi tekmelerden dolayı canı acımıştı .
"Sen böyle konuşcaksan ben her zaman böyle geliyim eve "
"Olmaz " diyip kaşlarını çattı Karaca .
"Ben o yüzden demedim sadece bu halinle bile ne kadar yakışıklı olduğunu söylemek istedim . Eğer eve bir kez daha böyle gelirsen seni boşarım görürsün o zaman..... " Azer gülerek susmayan karısını izleyip dudaklarına uzun bir öpücük bırakmıştı .
"Boşanma yok sensiz yapamam "
"Bende sensiz yapamam ama beni kızdırma "
Azer Karaca'yı başından tutup kendine çekti . Karaca Azer'in beline kollarını sarmıştı . Azer'in gögsüne denk gelmişti Karaca'nın başı . Huzurla saçlarının kokusunu içine çekti ve öptü . İkiside birbirlerinin yanında olmalarının verdiği huzurla gözlerini yumdu .