Ağrı

765 59 109
                                    

Koskoca 3 ay geçmişti.Peki bu 3 aylık süreçte ne mi olmuştu ?

Karaca'dan

Azer her geçen gün büyüyen karnıma bu sabahta kollarını sarmıştı.Elleriyle karnımı okşarken bi yandan da burnunu yanağıma sürtüp öpücükler konduruyordu . Bende ellerimi ellerinin üstüne koymuş beni ve bebeğimizi sevmesinden gözlerimi kapatıp gülümsüyordum.Beni kendine çevirip bu sefer ellerini belime koydu.Alnıma uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi.Hormonlardan dolayı herzamankinden daha duygusal ve kıskançtım.Azer'in yanına yaklaşan herkesi parçalayasım geliyordu ve en ufak bir tartısmamızda ya da Azer'in başkasına bile bağırışında ağlamaya başlıyordum.Azer sabırla nefes alıp benimle öyle konuşuyordu.Bugün bir tartışma çıkmaması için dua ettiğine adım gibi emindim.Sofraya indiğimizde Yılmaz tabağındakilerle oynuyordu.Yüzü yine asıktı.Duygu'nun terk edişi onu çok yaralamıştı.Duygu aslında çok seviyordu Yılmaz'ı ama başına bir şey gelmesinden korkuyordu.

"Günaydın " dedi Azer mutsuz kardeşine bakıp tepki vermesini umarcasına.Yılmaz bir şey dememiş çok geçmeden masadan kalkmıştı.Ceketini alıp kapıya yöneldi.

"Nereye" Bitkin bir sekilde nefes aldi Yılmaz.

"İşim var " Abisinin bir şey demesine fırsat vermeden çıktı kapıdan.Azer sinirle soluyordu.Elini tutup yüzüne baktım.Buruk bir sekilde gülümseyip hafifce elimi sıktı.Fadik teyze kizgındi Duygu'ya ama yaşadıklarını bilse o da üzülürdü.

Azer işi olduğundan çıkacaktı bugün.Sofradan kalkıp alnıma öpücük kondurup kapıya yöneldi.Onun arkasından gitmek istediğimde izin vermedi.

"Kalkma Karaca.Güzelce yemegini ye hadi. Ben biraz geç gelebilirim merak etme.Ararım seni." Yüzümü asıp kafamı salladım.Yanıma yaklaşıp beni öpeceği sırada annesinin de yanımızda olduğunu hatırladı.Gülmemek için kendimi sıkıyordum.Azer bozuntuya vermeden yanağıma öpücük kondurup gitti.

Duygu geceleri uyuyamamanın etkisiyle hala uyuyordu.Kabus görüyordu.Babasıni kollarında kaybettiği an aklından hiç çıkmıyordu ve tabi aynı şekilde sevdigini de kaybetmesi onu iyice korkutmuştu.Uzun zaman sonra Yılmaz'ı sevmişti ve onu da kaybetmekten korkuyordu.Birlikte Yilmazların evinde uyudukları o gün gece kabus gormüş sabaha kadar da uyuyamamıştı.Yılmaz'ın basında gözyaşlarını dökmüş kimseye bir şey demeden Yılmaz'a bıraktığı küçük bir notla onu terk etmişti.Gördügü kabustan kan ter içinde uyandı Duygu.Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.Kalkıp kendini banyoya atti.Elini yüzünü yıkayıp salona geçti.Yılmaz tartıştıkları o deniz kenarında buluyordu her seferinde kendini.Yine oradaydı.O günden sonra Duygu'yu aramış ama bulamamıştı.Duygu Karaca'nın bile telefonlarını açmıyordu şu an iki haftaya kadar.

"Günaydın "

"Günaydın Duygu uyuyamadın mı yine gece " diyip saate baktı adam.Duygu kafasını sallayıp henüz toparlanmamış olan sofraya oturdu.Bir şey yiyemiyordu o da ama adamın söylentisinden kurtulmak için yiyormus gibi yapıyordu o bakarken.

Bir gün daha böyle geçmişti.Gece yarısı Karaca ağrıyla uyandı.Elini yanına attığında Azer'in hala gelmediğini farketti.Telefonun bakti belki aramıştır diye ama bir aramada yoktu.Ağrıları gittikçe çoğalırken sakinleşmek için bir şeyler deniyordu.Elini karnına koymuş bebeğiyle konuşuyordu.

"Bir şey olmayacak sakın korkma tamam mı " Derin derin nefes alıp verdi. Yarım saat süren ağrı sonunda geçmişti.Doktor hastalığından dolayı bunların olabileceğini ve buna dayanmasının çok zor olduğunu belirtmişti.Hatta doğuma bile dayanamayabileceğini açıkca söylemişti.Telefonunu eline alıp Azer'i aradı.Uzun bir çalıştan sonra telefon açıldı.

"Azer nerdesin"

"Azer şu an burda değil" Karaca telefondaki sesin bir kadın sesi olduğunu duyunca gözyaşlarını bıraktı.Elini karnına koydu güç almak istercesine.Sesini olabildiğince sakin çıkarmaya çalışıp tekrar konuştu.

"Siz kimsiniz"

"Ben bi arkadaşıyım Azer'in" kadının sesi o kadar sinsi çıkıyordu ki bu Karaca'yı daha da geriyordu.Gelen ağrıyla telefon elinden düşmüştü.Telefonun ucundaki kadın bu sesleri önemsemeyip telefonu tamamen kapattı.Karaca gelen ağrıya dayanamamış kendini sıkmayı bırakmıştı.Bagırmaya başlamıştı.O sırada eve yeni gelen Yılmaz Karaca'nın sesini duyunca hızla yukarı koştu.Fadik'te uyanmış Karaca'nin yanına koşmuştu.

"Karaca "

"Aaaaaa"
Karaca eli karnında bağırıyordu.Fadik ne yapacağını şaşırmıştı.Yılmaz Karaca'yı kucaklayıp merdivenlerden inmeye başladı.

"Anne abime haber ver hemen "
Fadik kapıyı açıp gecmelerini sağladı.Korumlarda ne olduğunu anlayamamiş panik olmuştu.Karaca bi çoğunu Azer elinden aldığı için hepsi Karaca'yı çok seviyordu.Yılmaz annesinin de arabaya binmesiyle hızla hastaneye sürdü.Fadik'in Azer'e ulaşamamasıyla kapidaki korumaları aradı.

"Efendim abi "

"Abim nereye gitti lan "

"Abi bizim depoya gidecekti "

"Tamam telefonu kapalı gidin biriniz haber verin hastaneye gittigimizi "

"Aaaaaaa" Karaca'nın ağrıları daha da şiddetlenmişti.

"Tamam az kaldı Karaca dayan "

"Dayan kızım nolur dayan "

"Bebeğime bir şey olucak nolur hızlı ol Yılmaz "

"Hiçbir şey olmayacak sende o da iyi olacaksınız " hastaneye varmışlardı.Yılmaz Karaca'yı tekrar kucaklayıp bu surecte onla ilgilenen doktora koşmuştu.Karaca'yı sedyeye yatırıp muayene etmeye başladi doktor. Korumalardan biri Azer'e haber vermek için geldi.

"Abi"

"Noluyo senin ne işin var burda"

"Abi yenge fenalaştı Yılmaz abim hastaneye götürdü. Telefonun kapalıymış bize söylememezi emretti."

Azer duyduğuyla hızla arabaya koştu.Kadın arkadan gülüyordu sadece.Hızla hastaneye sürmüş sonunda varmıştı.Karaca ilaclarla sakinleştirilmiş ağrıları azaltılmıştı.Bebeğe bir şey olmuş mu diye bakıyorlardı.Bir süre sonra doktorun odasına Azer daldı.

"Karaca "

Karaca ayaklanmış karnındaki jeli siliyordu.Gözündeki yaşı Azer'e bakıp elinin tersiyle sildi hemen.

"Tebrik ederim seni Azer Kurtuluş " diyip omzuna vurup yanından geçti.Kimseyi önemsemeden yürümesiyle Yılmaz Karaca'nın koluna girip yürümesine yardım etti.Eve gelinmiş herkes odalarına çekilmişti.Doktor odasında kimse ne olduğunu ne konuşulduğunu bilmiyordu.Soranlara cevap vermiyordu Karaca.Salondaki büyük camın önüne oturup dışarıyı seyretti.Azer ona kızgın olduğunu bildiği sevdiğinin yanına gidemiyordu.Bir süre sonra yanına gitti.Kollarını Karaca'ya sardıgı an Karaca Azer'in kollarindan kurtulup ona döndü.

"Senden nefret ediyorum tamam mı "

"Karaca yapma " Karaca ağlayarak odaya çıktı.Kadının planı tıkır tıkır işlemişti.Karaca odada ağlarken Azer'de salondaki koltuğa kendini bırakmış ağlıyordu.

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.İyi okumalar 🦋

Azer&KaracaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin