Savaşcım Kurtuluş 😍

742 48 60
                                    

Duygu dayanamamış merdivenleri hızla inmişti . Kapıyı acıp arabaya binmekte olan kocasına seslendi .

"Yılmaz..gitme" Yılmaz Duygu'ya dönmüş gözündeki yaşla ona doğru yürümeye başlamıştı . Duygu hızla Yılmaz' a doğru koşmaya başladı . Kolları bedenlerini bulduğunda sıkıca sarılmışlardı . Geri çekildiklerinde Yılmaz Duygu'yu öpmeye başlamıştı . Sonra onu kucağına alıp odaya çıkarttı . Yatağın üstüne yavaşça bıraktığı karısının hemen yanına uzanıp tekrar dudaklarını birleştirdi .

Azer ve Karaca'da Savaş'ı aralarına alıp birbirlerine bakıyolardı .

"Tıpkı sana benziyor baksana senin gibi gamzesi var ya "

Azer elini Karaca'nın yanagina goturup oksadi .

"Bi de sana benzeyen kızımız olmalı "

"Azer ya hemen buraya çekiyosun sözü " diyip güldü .

"Ne ya sana benzeyen kızlarımız olsun istiyorum "

"Ha kızlarımız olduk simdi de "

"Kızım ben 11 istiyorum biliyosun ama 4 te anlasmistik 2 kız 1 erkek cocuk daha yaptık mı 11 isini unutabilirim ama o 4 cocuk kesin olacak " Karaca gülüp elini alnına vurdu . Sonra Azer'e dönüp elini yanaginda gezdirdi .

"Savas daha cok kucuk Azer "

"Ya tamam ben zaten hemen yapalim demiyorum senden sozumu alayim da garanti olsun diye dedim " Karaca Azer'e uzanıp dudaklarına uzun bi öpücük bıraktı . Ellerini Savaş'ın altında birleştirip gözlerini yumdular.

"Yılmaz nasıl oldu nasıl yaşadın " dedi Duygu Yılmaz'ın gögsündeki başıyla . Sonra bi anda başını kaldırıp kaşlarını cattı .

"Yoksa Serdar'ın haberi var mıydı "

"Hayır onun haberi yoktu " dedi Yılmaz yatakta doğrulup oturunca .

"Ben başıma kötü bir şey gelirse diye bi arkadaşımla konuştum . Vurulup hastaneye getirilirken o başka bir doktor arkadasından benim kalbimin bi süre durmasini saglayacak olan bi ilac enjekte etti bana . Sonra kalbim durdugunda Serdar cok ugramis . Zaten morg kısmına getirilirken nabzım düzelmeye baslamisti " ( böyle bir sey var ama tam ne oldugunu bilmiyorum o yuzden biraz sacma gelebilir )

Duygu gözyaslarının arasında gözlerini sıkıca yumup Yılmaz'a sarıldı .

"Peki kim bu arkadaşın "

"Tanımiyosun " dedi Yılmaz . Bu işte Akın'ın parmağı olduğunu kimseye söylemeyecekti . Kollarını sevdigine daha sardı ve ikiside uykuya daldılar .

Seher Akın'a abisinin ölmediğini anlatıyordu telefonda . Akın icinde bulunduğu suçluluk duygusundan kurtulmak için bir yol arıyordu . Belkide bunu yapmasaydı şu an Yılmaz gercekten ölmüş olacakti . Bunu ona Yılmaz'da söylemisti bunu kendine hatırlatıp sevdigiyle konusmaya basladi .

Savas'ın ağlamasını duyan Yılmaz merdivenlerden inecegi sırada geri döndü . Kapıda biraz bekleyip Savas'ın susmadığını duyunca içeri girdi . Amcasını gören Savaş ağlamayı bırakmıştı .

"Gel bakalım aslan parçasi " dedi Yılmaz Savaş'ı kucağina alırken . Savaş amcasının yüzune vururken Yılmaz hemen kendini savunmaya gecmişti .

"Sende mi Brutus " Savaş gülmeye başlamış basını amcasının omzuna koymuştu .

"Ha söyle ben seni ne kadar özledim varya simdi azcik buyuk olcaktin maç yapartık senle ama olsun simdi de dertlesiriz be "

Yılmaz mutfakta Savas'in mamasını yapmaya calısıyordu . Bi yandan da kahvesini yudumluyordu .

"Simdi bu tozdan kac tane koymam lazım " Savas anlamsızca amcasına bakıyordu . Elini kaldırdı .

"5 kasık mı cok degil mi lan o " Yılmaz telefonunu cıkartıp baktıģında 4 kasik koymanın yeterli olucagini okudu .

"Sende bizi kekliyosun he 4 diyo burda . Tabi mac lafini duyunca hemen buyumek istedin dimi " dediginde Savas gülmeye baslamisti . Mamasini yapip yedirmeye basladi .

"Agiahiu " diyip agzındaki mamayı cıkardı Savas .

"Beğenmedin mi niye yemiyosun " diyip mamanın tadına baktı ve anında yüzünü buruşturdu . Savaş gülmeye baslamıstı .

"Bu ne be sevmezsin tabi ne bicim tadı var bunun böyle "

Yılmaz pes edip iceri gecti . Savas'la konusurken onu odada bulamayan Azer oglunu aramaya cıkmıştı . Onları gördügünde bir süre bekledi sonra adım attıgında Karaca onu durdurdu . Odaya cıktıklarında Azer bagırmaya baslamısti .

"O senin kardesin oglunun amcası yapma böyle "

"Bize kendini öldü gösteren kahreden amcası "

"Kızgın olduğunu biliyorum ama yapma böyle ona bi şans ver "

"Ne şansı ya ne şansı onunla bi daha asla konusmicam.." Karaca elini Azer'in dudaklarına bastırdı .

"Onu sevdigin icin cok kızgınsın böyle sözler söyleme gel buraya " diyip kollarını sardı . Azer Karaca'nın omzunda ağlamaya baslamıstı .

"Gitmisti Karaca bütün cocuklugumun gittigini sanmıstım "

"Şş bak burda simdi gitmiyo bi yere "
Yılmaz bütün söylenenleri duymuştu . Duygu'nun yanına gitti kucağında Savaş'la . Odadaki bagirislari Duygu'da duymustu . Yılmaz'ın elini tutup sıktı .

Masada çıt çıkmıyordu . Arada Savaş'ın kendi kendine sinirlenip söylenmelerine gülüyorlardı . Azer kalkmış Savaş'ı da kucağına alıp koltuğa geçmişti . Savaş babasının saçlarını çekiştiriyordu .

"Yapma oğlum annen beğenmez beni sonra " Karaca duyduğu şeyle gülmeye başlamıştı .

"Hiç begenmedim ki zaten "

Azer kaslarini havaya kaldirip Karaca'ya dondu .

"Neyini begenmiyosun benim saclarimin ne güzel saclarım var iste "

"Ya ya ne demezsin "

"Annen beni delirtmeye calisiyo oglum bakma sen ona "

Masadakilerde onların bu konusmasına gülüyordu .

"Agihujuhji"

"Bu da anneci çıktı bir sey demedim annene tamam " Karaca sofradan kalkıp yanlarına gitti . Savas'ın basına öpücük kondurup Azer'in yanına oturdu . Yanağından öptükten sonra kulağına yaklastı .

"Kızlarımız da seni savunur " Azer Karaca'ya dönmüş gülümsemişti . Başını Karaca'nın omzuna koyunca Karaca'da basını Azer'e yaslamıştı . Savaş'da babasının tişörtünü tutup ayağa kalktı . Babasıyla annesinin yüzüne yaslanıp gülmeye basladı .

Ecgir hikayesindede bi Azkar sahnesi var . İsterseniz bir bakın derim ❤

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen . İyi okumalar 🦋

Azer&KaracaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin