Kırmızı adlı hikayeyi unutmayın lütfen 👻
6 ay sonra
Karaca'nın ara ara sancıları tutuyordu. Doğumu yaklaşmıştı. Elindeki kağıda bir şeyler yazıyordu. Azer'in ona seslendiğini duyunca kağıdı saklayıp kapıya döndü.
"Napıyosun "
"Oturuyorum "
"Hadi gel yemek hazır " diyip Karaca'nın yataktan kalkmasına yardım etti. 9. ayda Karaca'nın hareket etmesi daha da zorlaşmıştı . Tek başına hiçbir şey yapamıyordu ve sinirden ağlamaya başlıyordu. Bunlar yetmezmiş gibi çok fena ağrısı oluyordu.
Serdar Duygu'nun annesini ikna etmeye çalışmış ama becerememişti. Kadın yanındaki iki adamla Yılmaz'a zarar vermeye giderken boğuşma yaşanmıştı ve Serdar yengesini öldürmüştü. Duygu bunu yolda tek başına ağlayarak yürüdüğü gece öğrenmişti . Ailesi kalmamıştı ne babası ne annesi . Onu tek seven kişi ölmüştü ama annesine de üzülmüştü. Tek limanı Yılmaz oldu . Serdar kendini suçladigindan evden çıkmıyor kendini cezalandırıyordu.
Akın ve Seher Azer'i ikna edebilmiş sonunda evlenmeye karar vermişlerdi. Hazırlıklarla uğraşıyorlardı.
Aksam yemegi yenmiş herkes bir köşeye çekilmişti . Seher Akın'la heyecanla eve girdi ve hemen konusmaya basladi.
"Karaca baksana çok güzel degil mi "
"Çok güzel bir gelin olacaksın "
"Merhaba"
"Hoşgeldin " dedi Azer ona bakıp selam veren Akın'a ciddi bir ifadeyle .
Duygu Yılmaz'ın omzuna başını koymuş düşünüyordu. Yılmaz elini tutup öptü. Gülümseyerek Yılmaz'a baktı. Onların düğünü çoktan olmuştu . Rüya gibiydi . Azer ve Karaca Yılmaz'ı deli etmişlerdi . Hele Azer intikamı için yapmadığını bırakmadi . Sen miydin benim en güzel anlarımı mahveden diyip diyip burnundan getirdi ama kavuşmuşlardı .
Ertesi sabah herkes Seher ve Akın'ın düğün telasındaydı. Kadinlar toplasıp Kocovalilara gitmislerdi. Erkekler zaten evde yoktu . Azer evde Karaca'yi bekliyordu . Dogumu yaklastigi icin yalniz birakmak istemiyordu. Azer coktan uyanmış Karaca'yı izliyordu. Karaca'da yüzünde gezinen parmaklarla gözlerini açmıştı . Azer'in yardımıyla yatakta oturup yanagına öpücük kondurdu. Kapının çalmasıyla Azer yataktan kalkıp odadan cıkmak icin ayaga kalkti .
"Hemen geliyorum bitanem tamam mi kalkma "
"Tamam "
Yamaç gelmiş her şeyi yoluna koymak için herkesten tek tek özür diliyordu . Azer ve Yamaç konuşurken Karaca yatakta rahat edemeyip kalkmak istedi. Zar zor kalkıp banyoya girdi .
Elini yüzünü yıkayıp gözlerini açtığında elindeki kanı fark etti . Aynada kendine baktı ve burnu kaniyordu . Bir anda elini karnına atıp bagırmaya basladi . Suyu gelmisti doğumu baslamıştı ."Aaaaaaaa "
Azer Karaca'nın bağırışını duyduğunda hemen odaya koştu . Yamaç'ta arkasındaydı ."Karaca "
"Azer..Azer geliyo bi şey yap " Azer şu an Karaca'nın burnundan akan oluk oluk kana bakıyordu . Yamaç Azer'den önce hamle yapıp Karaca'yı tuttu .
"Azer " diye bagirdi Yamac kendine gelmesi için .
Azer dolapta bulduğu bezi Karaca'nın burnuna tuttu ve Yamaç'la Karaca'yı merdivenlerde indirdi. Son sürat arabayı kullanıyordu Yamaç .
"Azer.. aaaaaa....çok canım.... acıyo aa"
"Geçicek güzelim dayan nolur "
Karaca hasta olduğu için daha çok canı yanıyordu . Azer yolda doktoru arayıp haber verdi . Hastaneye vardiklarında hemen müdahaleye başlamışlardı. Karaca doğumhaneye alınmış Azer'de yanında elini tutuyordu . Bu hastalık doğumu da zorlaştırıyordu . Karaca'nın bagırışları bütün hastaneyi inletirken bütün aile hastaneye gelmişti . Herkes dua ediyordu ikisinin de sağ salim çıkması için . Bi ağlama sesi duyuldu o an . Bebek dogmuştu . Azer'de Karaca'da şaşkınca bebeklerine bakıyorlardı . Karaca bebegini gördügü an kilitlenmişti gözleri Azer'e kayıp gülümsedi . O an monitörden bi ses geldi . Karaca gitmişti . Azer gözlerindeki yaşlarla sevdiğine bakıyordu . Gidemezdi . Onları bırakamazdi .
"Karaca güzelim aç gözünü hadi bak oğlumuza ne kadar güzel.. Karaca bi şey yapın durmayın öyle onu geri getirin bi şey yapın " O an Azer deryad etti sevdiğinin ismi tüm hastaneye yayıldı .
"Karacaaaaaaaaa "
**
Azer oğlunun ağlamasıyla açtı gözünü . Hemen kalkıp beşikteki oğlunu kucagina aldi . Degisik sesler cikartip babasina gülüyordu bebek . Azer gülümseyip öptü basından . Tekrar besige geri koyup komidinin üstündeki kirmızi patige ve Karaca'nın fotografına bakti uzunca . Derin bir nefes alıp asagi indi . Herkes salondaydi . Azer ceketini giyerken konusmaya basladi .
"Ben gidiyorum bebege bakarsiniz "
"Oglum "
Azer cikmisti hemen evden . Her gün evden cıkıp Karaca'sina gidiyordu ."Seni özledik Karaca çok özledik . Benim senin için agladigim her an oglumuz da agliyor biliyor musun" agliyordu Azer hiç durmadan hemde .
"Bana oglumuzun adini yazdigin bir zarf birakmissin bu savasi kendinin degilse bile onun kazanicagina emin oldugunu yazmissin . Ben sen yokken ona nasil bakarim Karaca . Kırmızı patigini giydiremedim bile daha . Sana gosterdigim besik yerine baska bi besik aldim . Ben sensiz ona bakamam Karaca yapamam bunu "
Karaca'nın Mektubu
"Azer'im..benim bitanem..seni seviyorum. Bebeğimizi de seviyorum. Hayatım ben bu savaşı kazanamasam bile o kazanıcak bundan eminim. Senden istediğim iyi bir bana ol ve onu hep koru sev ve senden bir ricam var sevgilim bebeğimizin adını Savaş koy lütfen olur mu ? Seni çok seviyorum hoşçakal..
**
Bebek evde agliyordu . Ne yaparlarsa yapsinlar susmuyordu . Gercekten de hissediyordu amnesinin yoklugunu, babasinin agladigini . Bebek bu savasi kazanmisti ve Karaca bundan emin oldugu icin bebegine Savaş adını koymuştu ama Azer bebegine seslenmemişti daha .
Kapıdan giren Azer bebeğinin ağlamasını duyunca kucağına aldı hemen . Bebek susmuş babasına gülüyordu .
"Oğlumm" diyip kollarını sardı bebeğine . Herkes ağlayarak onlara bakıyordu . Gözlerinde yaşlarla bebeğinin kokusunu içine çekti .
Bu bölüm final gibi oldu ne yapsam bilemedim🤷♀️
Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen . İyi okumalar 🦋