Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın nolur😊İyi okumalar🦋
Bu sabah erkenden uyanan Savaş ve Azer olmuştu . Oğlunu kucağına oturtmuş konuşuyordu .
"Ba..ba baba hadi söyle bakalım oğlum "
Savaş gülüyordu . Babasının bu tatlı halleri onu güldürmüştü .
"Tabi annecisin sen niye baba diyesin" Savaş babasının gögsüne yatmış Karaca ise merdivene oturmuş onları izliyordu . Azer son kez şansını denemişti .
"Ba..ba baba "
Karaca gülerek yanlarına gitti . Kollarını Azer'in boynuna dolamış yanağına öpücük kondurmuştu . Oğlununu da öpüp konuştu .
"Yakında baba da diyecek Azer üzme kendini " Azer Karaca'ya dönüp dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı . Savaş babasının kucağından kalkıp annesinin boynuna atıldı hemen .
"Anneci işte demicek baba " diyip balkona çıktı .
"Baba üzüldü " diyip bir şeyler hazırlamaya koyuldu .
Azer hala balkondaydı . Savaş annesinin yanından sessizce ayrılmıştı . Babasının yanına gidip bacağına sarıldı . Başını yukarı kaldırıp güldü . Azer de gülüp oğlunun başını okşayıp kucağına aldı .
"Annen biliyor mu senin buraya kaçtığını "
Savaş eliyle ağzını kapatmış gülmüştü . Karaca her şeyi hazırlamış Savaş'ı göremeyince panik olmuştu .
"Savaş "
Oğlunu evin içinde ararken balkondan ona el sallayan Azer ve Savaş'ı gördü . Gülerek yanlarına gitti . Oğlunun başına öpücük kondurduktan sonra Azer'e döndü . Azer elini Karaca'nın beline koymuştu .
"Hadi her şey hazır "
"Bence bir şey unuttun "
"Ne unuttum "
"Bunu " diyip Karaca'yı öptü uzunca .
"Azer ya " diyip omzuna yavaşca vurdu . Bir şeyler yemişlerdi ailece . Azer elini Karaca'nın karnina koyup konuştu .
"Kızım doydun mu annen az yedi sanki dimi bugün "
"Azer ya ben duyuyorum yalnız ne dedigini "
"Duy diye söylüyorum zaten ne bu kuş gibi yedin biraz daha ye "
Savaş babasını haklı bulmuşcasına annesine bakıp kaşlarını çattı . Kendince bir şeyler söyledi .
"Bak Savaş da haklısın baba diyor ye işte "
Karaca gülüp Azer'in tabağına koyduklarını yemeye başladı . İnanıyordu mutlulardı ve daha da mutlu olacaklardı .
Savaş öğle uykusuna yatmıştı . Azer ve Karaca bahçeye çıkmış hamakta yatıyorlardı .
"Karaca alışverişe mi çıksak acaba "
"Ne alışverişi "
"Kızımız için "
"Azer daha 9 ay var hem belli degil daha cinsiyeti erkekse üzülmeni istemiyorum "
"Niye üzüleyim güzelim o da bizim bebeğimiz "
"Ne biliyim çok istiyorsun "
"Ya istiyorum tamam ama oğlumuz olursa da üzülmem sil bunu aklından" Azer Karaca'nın saçlarına öpücük kondurdu . Elini Karaca'nın karnına koyup okşadı . Karaca başını kaldırıp Azer'e baktığında Azer Karaca'yı çenesinden tutup öpmeye başladı .
Karaca sürpriz için eve dönmek istiyordu ama bunu Azer'e baska sekilde söylemeliydi .
"Azer dönsek mi artık "
"Niye güzelim sıkıldın mı "
"Yok sıkılmadım da galiba bizimkileri özledim " Azer gülerek Karaca'nın alnına öpücük kondurdu .
"Tamam güzelim "
Toparlanmışlardı . Savaş babasının elini tutmuş arabaya doğru yürüyorlardı . Savaş arada durup annesi geliyor mu diye bakıyordu . Karaca kapıyı kapatıp çıktığında kendisini bekleyen oğlunun yanına gidip elini tuttu . Birlikte arabaya doğru yürümeye başlamışlardı .
Birkaç saatlik yolculuğun ardından Savaş kapının açılmasıyla Yağmur'a aldıkları hediyeyle koşarak içeri girmişti gülerek . Yılmaz üzerine doğru koşarak gelen yigeniyle boylarini esitledi . Savaş elindeki paketi amcasına verip Yağmur'un yanına gitti . Duygu'ya bakıp gülmeye başladı .
"Hoşgeldiniz "
"Hoşbulduk "
Azer ve Karaca Savaş'ın hallerine gülerken Yılmaz paketi açmış içinden çıkan çocuk giysilerini kendi üzerine tutuyordu .
"Sen bize hediye mi aldın " diyip Savaş'ı kucağına aldı Duygu . Yanaklarını öptü . Savaş'ın gözü Yağmur'un üzerindeydi . Yılmaz yanlarına gidip kızını kucağına aldı .
Akşam olduğunda Karaca oğluyla odada konuşuyordu .
"Babaya yapacağımız sürpriz için çok heyecanlıyım annecim umarım baban çok sevinir "
Savaş gülmüş annesinin kucağına atılmıştı . Odaya giren Azer'le kapıya dönmüşlerdi .
"Napıyorsunuz bakalım "
"Anne oğul seni çekiştiriyoruz "
"Allah Allah neyimi çekiştiriyorsunuz"
"Çok yakışıklı ve karizmatik oluşunu çok iyi bir eş baba oluşunu " Azer Karaca'nın yüzüne yaklaşmış dudaklarına uzun bir öpücük kondurmuştu .
"Başka "
Bu kez Karaca Azer'i öpmüştü .
"Dudaklarını çok sevdiğimi ve gamzelerini "
Savaş gözlerini yine elleriyle kapatmış gülüyordu . Birlikte yatmışlardı . Azer Karaca'nın saçlarını okşarken bir yandan da oğlunun başına öpücükler konduruyordu . Elini Karaca'nın karnına indirip konuşmaya başladı .
"Hazır aklımdayken söyliyim küçük hanım abin ve ben dışında hiçbir erkeğe bakmak ya da gülmek yok ona göre "
"Azer ya ne diyorsun Allah aşkına "
"Ne diyecegim kızımızı şimdiden uyarıyorum sonra elin oğlunu dövmek zorunda kalmıyım diye "
Karaca elini alnına vurmuş gülmeye başlamıştı .
"Kız çocuk isteyerek hata mı yaptık biz acaba şimdiden başının etini yemeye başladın kızımızın Azer "
"Öyle benim kızıma kimse yanaşamaz kimseyi sevemez "
"Allah Allah babam beni sana vermeseymiş o zaman ya "
"Sen kaçardın bana "
"Bak ya ne kadar emin konusuyo kızımız da kaçarsa görürsün "
"Öyle bir dünya yok duydunuz mu küçük hanım "
Karaca gülmüş elini Azer'in yanağına koyup okşamıstı . Azer kızına karşı korumacı ve kıskanç olacaktı belliydi ama Azer'in unuttuğu şey Karaca'nın da ne kadar inatçı olduğuydu .