Engfa, Charlotte'u sakinleştirip yatağa oturttu. Charlotte hâlâ içinde büyüyen bir sıcaklık hissediyordu, ama bu sıcaklık onun alışık olduğu bir şey değildi. İçgüdüleri ona bir şeylerin değiştiğini fısıldıyordu. Yine de, Engfa'nın yanında olması, onu biraz olsun rahatlatmıştı. Engfa, Charlotte'a güven verici bir bakış attı, ama içinde yükselen belirsizliği gizlemeye çalışıyordu.
"Merak etme, Charlotte," dedi Engfa, gözlerinde kararlılık parlıyordu. "Bunu hemen çözeceğiz."
Engfa, zihnini toparlayıp odaklandı. Sessizce gözlerini kapattı ve zihninden Myx'e seslenmeye başladı. Birkaç saniye boyunca yoğun bir sessizlik oldu, ardından Myx'in sesi zihninde yankılandı. Sesi biraz heyecanlıydı, sanki her an bir şeylerin ters gitmesini bekliyormuş gibi.
"Engfa? Her şey yolunda mı? Ne oluyor?" diye sordu Myx, sesi tedirgin ama hızlıydı.
Engfa, Myx'in sesini duyduğunda hafifçe rahatladı, ama tedirginliği hâlâ vardı. Bir an, yaşadıkları o karmaşık anı düşündü ve istemsizce hafifçe utangaç bir şekilde gülümsedi. Charlotte'a baktı, sonra zihninden Myx'e yanıt verdi. "Her şey... harikaydı," dedi hafifçe utanarak. "Ama... bir sorun var."
Bu sözler, Myx'in endişesini artırdı. "Ne demek istiyorsun, Engfa? Neyin var? Hemen yanına geleyim mi?" diye sordu Myx, sesi endişeyle doluydu.
Engfa derin bir nefes aldı ve ciddiyetini geri kazandı. "Büyükannemi de çağır. Onunla konuşmamız lazım. Kütüphaneye gidin ve benimle bağ kurun," dedi kararlı bir sesle. Ne olduğunu anlamak ve Charlotte'a yardım etmek için büyükannesinin bilgeliğine ihtiyaçları olduğunu biliyordu.
Myx, bu isteği hemen kabul etti. "Tamam, Engfa. Hemen döneceğim," dedi ve bağlantıyı kopardı.
Engfa, zihninden Myx'in ayrıldığını hissederken, gözlerini yavaşça açtı. Onu meraklı gözlerle izleyen Charlotte'a döndü. Charlotte'un yüzünde hâlâ tedirgin bir ifade vardı. İçindeki bu değişimin ne olduğunu anlayamamanın yarattığı korku, gözlerinde açıkça görülüyordu.
Engfa, hafifçe Charlotte'un alnına eğildi ve dudaklarını nazikçe ona dokundurdu. Yumuşak bir öpücük kondurdu, Charlotte'un içine biraz daha huzur katmak için. "Halledeceğiz sevgilim. Merak etme," dedi Engfa, sesi güven doluydu. Charlotte'a her zaman olduğu gibi yanında olduğunu ve her şeyi birlikte çözeceklerini hissettirmek istiyordu.
Charlotte, Engfa'nın bu güven dolu sözleriyle biraz daha rahatladı. Ama içinde hâlâ bir sıcaklık vardı, hâlâ ne olduğunu anlayamıyordu. Engfa'nın varlığı onu sakinleştiriyordu, ama içgüdüleri ona başka bir şeylerin peşinde olduğunu fısıldıyordu. Engfa'nın gözlerine baktı ve içten içe ona güveniyordu.
Engfa, Charlotte'a güven verici bir bakış atıp alnına kondurduğu öpücüğün ardından zihnini tekrar Myx'e yönlendirdi. Gözlerini kapatıp odaklandığında, Myx'in sesini tekrar duydu. Bu kez sesi daha sakin ve kontrol altındaydı, ama Engfa, hafif bir endişenin yankılandığını hissedebiliyordu.
"Engfa? Şimdi neler oluyor? Daha net anlatmalısın," diye fısıldadı Myx, ama onun da tedirgin olduğunu hissedebiliyordu.
Engfa derin bir nefes aldı, zihninde olup bitenleri toplamaya çalışarak Myx'e yaşadıkları her şeyi anlatmaya başladı. "Charlotte... güneş ışığına temas etti, Myx," dedi, sesi sakin ama ciddiydi. "Güneş ona zarar vermedi. İçinde bir sıcaklık hissettiğini söylüyor, ama bu sıcaklık onu korkutuyor. Sonra... gözleri kan kırmızısına döndü ve kan içmesi gerektiğini söyledi."
Engfa'nın zihnindeki Myx'in nefesi bir an kesildi, bu şaşkınlığı Engfa hemen fark etti. Myx'in kısa süren sessizliği, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyordu. Myx birkaç saniye düşündü, ardından sesindeki şaşkınlık ve endişe daha belirgin hale geldi. "Bu... inanılmaz, Engfa. Büyükannenle mutlaka konuşmalısın. Bu, Morgana Le Fay soyunun bile bildiğinden fazlası olabilir," dedi, sesi titrek ve şaşkınlıkla doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...