Engfa ve Charlotte, aileleriyle bir araya gelmişlerdi. Rowena, Luther, Elowen, Myx ve eşi Cassian, salonun büyük bir köşesinde toplanmıştı. Luther ve Cassian diyarın güvenliği ve sınırlar hakkında ciddi bir şekilde konuşurken, diğer aile üyeleri Charlotte ve Engfa'nın etrafında toplanmıştı. Herkes, Charlotte'un lordlarla yaptığı sohbetleri heyecanla dinliyor, onun kimlerle tanıştığını büyük bir ilgiyle takip ediyordu.
Tam bu sırada, salonun büyük kapıları ağır bir gıcırtıyla açıldı. Kapıda beliren kişiler, odadaki herkesi şaşkına çevirdi. Charlotte'un gözleri kapıya kaydığında, duyduğu sevinçle kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızla çarpmaya başladı. Kapının eşiğinde, annesi Seraphine ve babası Moriah duruyordu. Charlotte'un kalbini mutluluk ve şaşkınlık bir arada sardı. Ailesi, onun yanında olmak için bu önemli adımı atmıştı ve bu, ilişkisini onaylamaya başladıklarının bir işaretiydi.
Charlotte'un gözleri doldu, sevinç gözyaşları yanağından süzülmeye başladı. Engfa, Charlotte'un içindeki büyük coşkuyu hissedebiliyordu ve onun elini sıkıca tutarak bu sevinci paylaştı. "Onlar senin yanında, aşkım," diyerek Charlotte'a güven verdi.
Diğer aile üyeleri de, Charlotte'un ailesini görünce mutlulukla doldu. Herkes, dünürlerinin gelişiyle birbirine gülümsedi. Charlotte ise hiç tereddüt etmeden, gözlerinden süzülen yaşlarla hızlı adımlarla ailesine doğru yürümeye başladı. Sevinçle dolu kalbi, her adımda daha da hızlanıyordu. Engfa ve kendi ailesi de Charlotte'a eşlik etti, hepsi büyük bir sevinçle bu aile birleşimini kutlamak için bir araya geldi.
Charlotte, kapıda gördüğü ailesine doğru hızla yürüdü. Gözlerinden akan sevinç gözyaşları eşliğinde annesi Seraphine'e sıkıca sarıldı. Seraphine de kızına aynı sıcaklıkla karşılık verdi, onu sımsıkı kavrayıp kokusunu içine çekti. "Seni çok özledim, Charlotte," dedi, sesi titrek ama sevgisi belirgindi.
Charlotte, "Ben de seni çok özledim, anne," diye fısıldadı, annesinin boynuna başını yaslayarak. Aralarındaki bağ her zamanki gibi güçlüydü.
Bu sırada, Luther adımını atıp Moriah'a doğru yaklaştı. Aralarında her zaman var olan o mesafeli duruş yine hissediliyordu. Luther saygılı bir baş selamı verdi. "Moriah, hoş geldiniz," dedi sakin bir sesle.
Moriah hafifçe başını sallayarak selamı kabul etti, ancak ifadesi hala soğuktu. Duygularını gizlemeye çalışsa da, burada bulunmasının tek sebebi kızıydı. "Luther," dedi kısaca, gözleri Engfa'ya kısa bir an kayıp geri döndü. Karışık duygular içinde olsa da, ailesinin burada olması gerektiğini biliyordu.
Seraphine, Charlotte'a bakarak sevgi dolu bir ifadeyle, "Babanla uzun zamandır seninle olmayı bekliyorduk. Seni çok merak ettik," dedi. Moriah da biraz tereddüt ederek, kızı Charlotte'un omzuna hafifçe dokundu. "Charlotte," dedi yavaşça, sesi her zamanki gibi kontrollüydü ama duygularını gizlemek zordu. "Burası senin için mi gerçekten doğru? Bu yolu seçmiş olman hâlâ bizim için zor..." diye ekledi, ancak orada olmasının, onun yanında olmanın bile büyük bir adım olduğunu hissettiriyordu.
Charlotte, babasının gözlerine bakarak, "Baba, bu benim hayatım... ve Engfa ile mutluyum," dedi kararlılıkla. Gözlerinde, annesi ve babasının desteğini kazanmayı arzulayan bir ışık vardı. "Sizin burada olmanız... çok şey ifade ediyor. Bunu anlamaya çalıştığınızı biliyorum."
Moriah, birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes aldı. "Biz buradayız çünkü seninleyiz, Charlotte. Anlamaya çalışıyoruz," dedi, sesi yavaş ama anlamlıydı. Hâlâ ikilemde olsa da, kızının yanında olmak istediğini hissettirdi.
Seraphine ise araya girip durumu yumuşattı. "Charlotte, bu gece her şeyden önce bir aradayız, bu en önemli şey," dedi ve kızıyla bir kez daha kısa bir sarılma gerçekleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantastik"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...