Toplantı salonundaki gergin atmosfer, herkesin birbiriyle konuştuğu, tartışmaların giderek yükseldiği bir anı yaşıyordu. Engfa, Charlotte ve ailesi bu kaosun tam ortasında kalmıştı. Engfa derin bir nefes alarak kendini toparlamaya çalışırken, Charlotte'un ona verdiği desteği hissediyordu. Ama tam o anda, büyük ahşap kapılar gürültüyle açıldı. Kapıların açılmasıyla birlikte mistik bir ışık süzüldü içeriye ve bir ses yankılandı:
"Morgana Le Fay Soyunun Varisi, Kadim Diyarın Koruyucu Kralı, Luther Waraha!"
Herkesin bakışları kapıya yönelmişti. Bir anda salon sessizliğe gömüldü. Cadılar, büyücüler ve konsey üyeleri nefeslerini tutmuştu. Luther Waraha, krallara layık, ihtişamlı bir kıyafet içinde görkemli bir şekilde salona giriş yaptı. Üzerinde altın işlemeli, koyu mor bir pelerin vardı; kafasında ise krallık tacı parlıyordu. Luther'in heybetli duruşu, salonu adeta bir anda sakinleştirmişti. Herkes büyük bir saygıyla ayağa kalktı. Gözleri, hem onurlu hem de tehditkar bir güvenle doluydu.
Engfa, babasını gördüğü an gözlerinde bir sıcaklık hissetti. İçinde birikmiş tüm gerginlik bir anlığına eridi. Kalbinde bir ferahlama oluştu. Luther'in varlığı, tam da ihtiyaç duyduğu anda ona destek oluyordu. Gözleri doldu ama bunu kimseye belli etmemeye çalışarak, hafifçe gülümsedi. Babası ona destek olmaya gelmişti; bu, ona en çok ihtiyaç duyduğu anda uzatılmış bir el gibiydi.
Luther, ağır adımlarla ve büyük bir otoriteyle salonun ortasına doğru yürüdü. Her adımı, Engfa'nın kalbine işliyordu. Babasının varlığı ona güç veriyordu. Luther'in bakışları Engfa'ya döndü ve gözlerindeki güven, Engfa'ya bir kez daha hatırlattı ki yalnız değildi. Luther'in ardından gelen sessizlik, salonun üzerinde bir gölge gibi süzülüyordu.
Ailesi de Luther'in gelişini büyük bir sevinçle karşıladı. Elowen, kocasının gelişini memnuniyetle karşıladı ve hafifçe başını eğerek onu selamladı. Rowena ise daha ciddi bir tavırla ona bakıyordu, ama kalbinde bir sıcaklık vardı.
Luther, Engfa ve Charlotte'un yanına geldiğinde, gözleri Charlotte'a döndü. Gözlerinde bir anlığına hem derin bir merak hem de kabul vardı. Charlotte, Luther'in gözlerindeki bu kabulü hissederken biraz rahatladı. O an, bu kadim diyarın kralının karşısında tüm tedirginliği erimiş gibiydi.
Luther güven verici bir şekilde Engfa ve Charlotte'a baktı. Otoritesini ve babalık sevgisini aynı anda hisseden Engfa, sessizce babasına teşekkür etmek için dudaklarını kıpırdattı. Gözlerindeki yaşlar, içindeki minnetin bir işaretiydi. Babası, en ihtiyacı olduğu anda yanında olmuştu.
Luther, sesini güçle yükseltti. "Kadim diyarın en güçlü cadı lordları ve leydileri!" dedi, sesi bütün salonda yankılandı. "Bugün burada, diyarımızın geleceği hakkında önemli kararlar almak için toplandık. Ve ben, bu diyarın kralı olarak kızım Engfa'ya ve onun eşi Charlotte'a tam güven duyuyorum."
Salon bir anda derin bir sessizliğe büründü. Luther'in bu sözleri, toplantıdaki gergin havayı bir nebze olsun yatıştırmıştı. Engfa, babasının bu desteği karşısında büyük bir huzur buldu. Artık hem babasının hem de ailesinin desteğiyle bu zorlu süreci aşabileceklerine inanıyordu.
Luther, Engfa'ya dönerek başıyla hafif bir selam verdi. Engfa'nın gözlerinde minnet ve güven parlıyordu. Luther'in gözleriyle Engfa'ya, "Artık birlikteyiz," diyordu adeta.
Salonun ağır atmosferi, Luther'in son sözleriyle daha da yoğunlaştı. Herkesin gözleri bir anda ona çevrilmişti. Luther'in sesi, otoritesini ve babalık görevini yerine getiriyormuş gibi derin bir yankıyla devam etti:
"Korkularınızı ve tedirginliğinizi anlıyorum," dedi. Bakışlarını tüm konsey üyelerine ve cadılara doğru gezdirdi. "Aynı tedirginliği ben de taşıyordum." Luther'in bu açık sözlü itirafı, salonda bir dalgalanma yarattı. Fısıldaşmalar başladı, birkaç kişi başıyla Luther'in sözlerini onayladı. Engfa, Charlotte, Rowena ve Elowen, şaşkınlıkla onu dinlemeye devam ediyordu. Ama Luther'in cümlesi burada bitmedi. Bir an derin bir nefes aldı ve gözlerini Engfa ile Charlotte'a dikerek devam etti:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...