Balo bitmiş, kalabalık yavaşça dağılmıştı. Salon artık sakinleşmiş, misafirlerin neşeli sesleri yerini hafif bir sessizliğe bırakmıştı. Şimdi salonda sadece aile üyeleri kalmıştı. Cassian da görevine dönmek üzere gitmişti, ve yuvarlak masanın etrafında toplanan aileler, düğün ve taç giyme töreni üzerine heyecanla konuşuyorlardı.
Charlotte, başını Engfa'nın omzuna yaslamıştı. Onların bu tatlı çekişmesini izlerken, gülümsemesini tutamıyordu. Engfa'nın kollarında huzur bulmuş bir halde, ailelerinin nasıl tatlı bir anlaşmazlık içine girdiklerine tanıklık ediyordu.
Rowena, heyecanla konuşmaya başlamıştı. "Waraha ailesinde düğünler her zaman büyülerle dolu olur. Gelin ve damat, eski bir ritüelle bağlılıklarını ilan ederler. Eski cadı gelenekleriyle yapılacak bir düğün, Engfa için mükemmel olur."
Seraphine ise hemen araya girdi. "Ama bizim vampir geleneğimizde, düğünler kan yeminleriyle yapılır! Charlotte'un böylesine asırlık bir geleneği yaşaması lazım. Hem bizim düğünlerimizde gece boyunca yapılan danslar, bayram havası yaratır. Charlotte'un böyle bir kutlamayı hak ettiğini düşünüyorum."
Luther, Seraphine'a hafifçe gülerek baktı. "Ama Engfa bir cadı. Onun, kadim büyüleri ve gelenekleriyle bağlılık yemini etmesi gerekir. Hem, kan yeminleri ve danslar cadı geleneklerimize uymayabilir."
Moriah, sabırlı bir ses tonuyla söze girdi. "Charlotte ve Engfa'nın evliliği iki diyarın birleşimini simgeliyor. Vampir ve cadı gelenekleri arasında bir denge kurmak gerekmez mi?"
Seraphine de hemen bu fikri destekledi. "Evet, bence her iki aile de kendi geleneklerini yaşamalı. Hem kan yeminleri, hem de cadı ritüelleri bir arada yapılabilir. Neden her iki geleneği birleştirmiyoruz?"
Bu sırada Myx, hafif bir gülümsemeyle Charlotte ve Engfa'ya baktı. "Bence bizim cadı ritüellerimize vampir geleneklerini eklemek ilginç olur. Özellikle Charlotte'un ve Engfa'nın bağını güçlendiren büyülerle."
Engfa, bu tatlı çekişmeyi izlerken Charlotte'un saçlarını nazikçe okşadı. Gözlerinde hem neşe hem de bir nebze sabır vardı. "Görünüşe göre düğünümüz tam bir savaş meydanına dönecek," dedi hafifçe gülerek.
Charlotte ise başını Engfa'nın omzuna yaslamaya devam ederek gülümsemeye başladı. "Tatlı bir savaş olacak ama. Ailelerimizin bu kadar heyecanlı olması beni mutlu ediyor."
"Her iki geleneğin de bir araya geldiği bir düğün bence de harika olur," dedi Engfa. "Ama bir yandan da onların bizim için bu kadar mücadele etmesi çok hoş."
Rowena gözlerini devirdi ve "Biz sadece en iyisini istiyoruz," dedi sevecen bir şekilde. "Ama tabii ki cadı gelenekleri öne çıkmalı!"
Seraphine ise hemen karşılık verdi, "Charlotte da bir vampir! Onun soyunun onurlandırılması gerek."
Moriah araya girerek güldü. "Tamam, tamam, biraz sakinleşelim. Sonuçta bu düğün onların. Onlara da bir söz hakkı versek mi?"
Engfa ve Charlotte, tatlı bir tebessümle başlarını salladı. Herkesin bu tatlı çekişmesi, aslında sevgi dolu bir ailenin nasıl bir araya geldiğinin kanıtıydı. Bu düğün, sadece iki insanın değil, iki farklı kültürün de birleşmesi olacaktı. Ve bu tatlı savaşın sonunda herkesin memnun kalacağı bir çözüm bulunacağı kesindi.
Charlotte, Engfa'nın kulağına fısıldadı, "Bence bizim düğünümüz asla unutulmayacak."
Engfa ise gülümseyerek karşılık verdi. "Unutulmaz olacak, aşkım. Hem de her iki dünyanın en güzel kutlamasıyla."
Ailelerin tatlı ve gülüşmeli çekişmeleri devam ederken, Charlotte'un elleri yavaşça masanın altından Engfa'nın bacaklarına doğru kaydı ve nazikçe onu okşamaya başladı. Engfa, bu ani temas karşısında irkilerek zihninden Charlotte'a seslendi. "Ne yapıyorsun?" dedi, sesi hafif bir heyecan taşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...