Kanlı Ay'ın Mucizesi

11 3 0
                                    

Odada şaşkınlık dolu bir sessizlik sürerken Engfa, titreyen bir sesle büyücüye yaklaştı. "Ama ben koruyucu bir kalkan örmüştüm," dedi, hala bu haberin şokuyla gözlerinde bir şaşkınlık. "Bu nasıl mümkün olabilir?"

Büyücü, hafif bir tebessümle ellerini Engfa'nın kasık bölgesinde gezdirdi. "Evet, kalkan hala aktif," dedi, kendisi de durumun sıradışılığını fark ederek. Gözlerinde beliren hafif bir şaşkınlıkla Rowena'ya döndü.

Rowena, düşündüğü bir soruyu nihayet sormaya cesaret ederek, "Rahme ne zaman düştüğünü söyleyebilir misiniz?" dedi. Büyücü, başını onaylarcasına eğdi ve tekrar Charlotte'un karnına ellerini koydu, dikkatlice enerjisini hissetmeye çalıştı. Bir süre sessizlik içinde hislerine odaklandı, ardından yüzü ciddileşti ve Engfa ile Rowena'ya döndü.

"Kraliçemiz, kanlı ayda hamile kalmış," dedi.

Bu sözler odadaki tedirginliği daha da artırdı. Kanlı ayda hamile kalmak, efsanelere göre en büyük kudretin doğmasına vesile olacak bir işaretti; gücün sınırlarını aşabilecek bir varlığın habercisi gibiydi. Engfa ve Rowena, içlerinde bir tedirginlikle birbirlerine baktılar. Hem büyük bir gurur hem de kucaklayacakları sorumluluğun ağırlığını hissettiler.

Rowena derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Kanlı ayda paylaştığınız o ilk an... O kadar yoğun ve güçlüydü ki, Engfa, bence bu bağ senin büyünün bile ötesine geçti," diyerek sezgilerinde haklı çıktığını belirtti. Engfa, Rowena'nın sözlerini işitince hafifçe başını eğdi, gözleri Charlotte'a kaydı.

"Büyüm yetersiz kaldı o gece," diye mırıldandı suçluluk dolu bir fısıltıyla. "Charlotte'u... hamile bıraktım."

Rowena, Engfa'nın bu suçluluğu karşısında hafif bir tebessümle omzuna dokundu. "Bu bir başarısızlık değil, Engfa. Bu, sizin bağlılığınızın gücünü gösteren bir hediye."

Büyücü, Rowena'nın sözlerine onay verircesine Engfa'ya döndü. "Leydi Rowena'ya katılıyorum, Majesteleri. Bu tür derin bağlarda, en güçlü büyüler bile yetersiz kalabilir. Belirtilerin yeminlerinizden sonra ortaya çıkması da, paylaştığınız bağın tamamen pekişmiş olmasından kaynaklanıyor," dedi. Ardından Engfa'nın önünde saygıyla eğildi. "Şimdilik bir sorun yok, Majesteleri. Siz çok güçlü bir büyücüsünüz ve kraliçeniz de aynı şekilde güçlü. Birlikte bunun üstesinden geleceğinize güvenim tam."

Rowena, Engfa'ya sevgi dolu bir bakışla yaklaştı ve omzuna dokunarak, "Endişelenme sevgili torunum, bu bağ sizin gücünüzün bir göstergesi," diyerek onu cesaretlendirdi. Engfa, büyükannesinin ve büyücünün güven dolu sözleriyle biraz olsun rahatladı.

Charlotte hala yatakta baygın haldeyken, Engfa'nın ailesi ve Charlotte'un ailesi yavaş adımlarla ona yaklaştı. İlk olarak Luther, Engfa'nın omzuna hafifçe dokundu, gözlerinde derin bir gurur ve şefkat vardı. "Kızım, bu büyük bir sorumluluk ama aynı zamanda diyarımız için çok büyük bir umut... Onur duyuyoruz senden," dedi.

Seraphine hafifçe başını eğdi, yüzünde sevgi dolu bir gülümsemeyle, "Bu yol kolay olmayacak, ama sen, bizim güçlü büyücü kraliçemiz, bu yükün üstesinden geleceksin. Tebrik ederiz Engfa," diyerek içtenlikle konuştu.

Elowen ise gözyaşlarını saklayamayarak, "Her an seninle gurur duyuyorum, kızım. Bugün ise bambaşka bir mutluluk yaşatıyorsun bize," diyerek ona sarılmak için uzandı.

Aile, Charlotte baygınken bile Engfa'nın yanında durarak, ona desteklerini ve duydukları güveni hissettirdiler. Bu tebrikler ve içten destekler, Engfa'nın üzerindeki yükü hafifletirken, onun içindeki mutluluğu ve sevgi dolu heyecanı daha da artırdı.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin