İki Kraliçenin Yükselişi

12 2 0
                                    

Güneş ufukta doğarken,Engfa ve Charlotte, gece boyunca paylaştıları tutkulu ve yoğun anların yorgunluğunu atmak için,şatonun en yüksek katındaki geniş camdan tüm diyara hakim bir manzarayı izliyorlardı. Sıcacık suyun rahatlatıcı etkisiyle, büyük küvetin içinde birbirlerine yaslanmışlardı. Engfa, Charlotte'un saçlarını nazikçe geriye doğru tararken, Charlotte Engfa'nın boynuna ufak öpücükler konduruyordu. Suyun hafif dalgaları vücutlarına nazikçe çarparken, her anın tadını çıkarıyorlardı.

Engfa, Charlotte'a bakarak gülümsedi ve ellerini onun belinde gezdirdi. "Gecemiz harikaydı, ama şimdi yeni bir gün doğuyor. Yeminlerimizi ettik, artık resmi olarak kraliçe ve kraliçe olduk. Ne düşünüyorsun?" diye sordu.

Charlotte gülümsedi ve Engfa'nın gözlerine sevgiyle baktı. "Seninle birlikte her sabah böyle uyanmak istiyorum. Birlikte başardık, sevgilim. Artık her şey bizim kontrolümüzde... ve sana her geçen gün daha da aşık oluyorum," dedi yumuşak bir sesle.

Engfa, Charlotte'un vücudunu nazikçe yıkarken, dikkatini Charlotte'un tenindeki ufak morluklar ve ince çizikler çekti. Gözlerinde bir endişe belirdi ve Charlotte'un vücudundaki izlere öpücükler kondurarak, "Bazen kontrolümü kaybediyorum, özür dilerim," diye fısıldadı. Charlotte ise Engfa'nın ellerini okşayarak hafifçe güldü.

"Hiç özür dileme, Engfa," dedi Charlotte. "Aksine, bu izleri seviyorum. Onları iyileştirmek istemiyorum bile," diye ekledi, gözlerinde hem şefkat hem de memnuniyetle.

Engfa bu sözlere gülümsedi ve sonra yavaşça dönüp sırtını Charlotte'a gösterdi. Engfa'nın sırtı da Charlotte'un tırnak izleriyle doluydu. "En azından berabereyiz," dedi, alaycı bir şekilde.

Charlotte bu duruma çok mutlu oldu ve elini uzatarak Engfa'nın sırtındaki izleri nazikçe okşadı, sonra göğsüne doğru eğilerek, "Bence yakışmış," dedi gülümseyerek. İkisi de bu şakalaşma karşısında güldü ve suyun içinde birbirlerine yumuşak dokunuşlar yaparak sessizce kaldılar.

Birden Engfa, zihninde Myx'in muzip sesini duydu: "İki gündür sizi rahatsız etmek istemedim, kraliçeler, ama bugün akşam yemeğinde bize katılır mısınız? Malum, bir taç giyme törenimiz var."

Engfa aniden gülmeye başladı. Charlotte ise şaşkınlıkla ona baktı. "Ne oldu?" diye sordu.

Engfa gülerek, "Myx bize akşam yemeği daveti gönderdi. Taç giyme törenimizi unutmayalım diye hatırlatıyor," dedi. Charlotte da hafifçe gülümsedi ve Engfa'nın omzuna yaslandı.

Engfa, Charlotte'un omzuna bir öpücük kondurdu ve tatlı bir gülümsemeyle sordu, "Kahvaltıya katılalım mı?"

Charlotte, bu teklife memnun bir şekilde karşılık verdi. "Evet, çok isterim. Hem burada seninle baş başa kalırsak, kendi taç giyme törenimizi kaçırabiliriz," diyerek gözlerinde tutkulu bir parıltıyla güldü.

Bu düşünce Engfa'yı heyecanlandırmıştı. Charlotte haklıydı, ikisi baş başa kaldıkça içlerindeki arzuya engel olmak gittikçe zorlaşıyordu. Ancak, önlerinde çok önemli bir gün vardı. Birkaç gün içinde taç giyecekler ve diyarın kraliçeleri olarak yeni bir döneme adım atacaklardı.

Engfa dudaklarını ısırdı, heyecanı yüzüne yansırken zihninde Myx'e seslendi. "Myx, biz kahvaltıya katılacağız. Hazırlıkları ona göre yap," dedi kararlı bir sesle.

Myx'in sesi bir anda heyecanla yankılandı. "Hemen hallediyorum!" dedi ve bağlantıyı hızla koparttı.

Engfa, Charlotte'a döndü, ona sevgi dolu bir bakış attı ve birlikte keyifle günü karşılamak için hazırlandılar.

Engfa ve Charlotte, el ele kahvaltı salonunun önünde belirmişti. Engfa hafifçe kapıyı araladı ve nazik bir hareketle "Buyrun, Bayan Waraha," dedi, gülümseyerek. Charlotte, bu jest karşısında yumuşakça gülümsedi, zarif adımlarla içeri girerken "Teşekkür ederim, Bayan Waraha," diye yanıt verdi.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin