Adaletin Işığı Yeni Veliahtın Müjdesi

14 2 0
                                    

Waraha Şatosu'nda günler hızla geçerken, Charlotte'a yapılan hain saldırıya katılan herkes tek tek tespit edilmiş ve Engfa'nın verdiği hüküm uygulanmıştı. O günden sonra, Kraliçe Engfa diyar genelinde yeni bir otorite kurmuş, Charlotte'a ve ailelerine zarar vermeyi düşünen herkesi tespit etmek için özel bir denetleme grubu oluşturmuştu. Artık kimse, kraliçelere karşı bir hamle yapmayı aklından geçirmeden önce iki kez düşünmek zorundaydı; diyar, Engfa'nın koruması altında, güven ve huzur içinde yaşıyordu.

Halk da bu yeni düzenden memnundu. Engfa'nın sağladığı güçlü otorite ve adalet, diyarda suçun kökünü kazımış, güven ortamını sağlamıştı. Artık kimse, kanunların ve düzenin dışına çıkmayı göze alamıyordu; bu durum, hem halkın hem de lordların takdirini kazanmıştı.

Aile içinde de huzur ve mutluluk hâkimdi. Her günlerini birlikte, sevgi dolu ve korunaklı bir şekilde geçiriyorlardı. Bu süre zarfında Charlotte'un karnı daha da belirginleşmişti; diyarın geleceğini taşıyan bebek, her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyordu. Doğuma yalnızca birkaç ay kalmıştı ve bu durum hem aileyi hem de diyarda yaşayan herkesi büyük bir heyecanla sarmıştı.

Engfa, her fırsatta Charlotte'un yanında olarak ona destek veriyor, doğum için gereken tüm hazırlıkları büyük bir titizlikle kontrol ediyordu. Charlotte'un her ihtiyacı düşünülmüş, sarayın her köşesinde güvenlik en üst düzeye çıkarılmıştı. Bebeğin gelişi sadece aile için değil, tüm diyar için bir umut ve heyecan kaynağıydı; halk, krallığa katılacak olan yeni varisin huzur ve barışı getireceğine inanıyordu.

Charlotte ise bebeğin hareketlerini hissettikçe hem mutluluk hem de bir anne olarak daha da güçlü hissetmeye başlamıştı. Engfa, Charlotte'un bu dönüşümünü hayranlıkla izliyor, onu korumak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu her bakışında dile getiriyordu. Tüm diyar, iki kraliçenin arasında büyüyen bu yeni hayatı kutlamak için sabırsızlanıyordu.

Doğum yaklaştıkça Seraphine ve Moriah, kızları Charlotte'u yalnız bırakmamak için her fırsatta Waraha Şatosu'na geliyorlardı. Ailenin etrafında toplanması Charlotte'a hem güven hem de büyük bir mutluluk veriyordu; içlerinde yeni bir hayatın gelişini hep birlikte paylaşmak, onların arasındaki bağı daha da güçlendiriyordu.

O gün Engfa, Moriah ve Seraphine'in şatoda olduklarını öğrendiğinde işleri kısa bir süre için bir kenara bırakmaya karar verdi. Ailesine ve Charlotte'a küçük bir sürpriz yapmak istemişti. İlk olarak, tüm aile için güzel bir kahvaltı organize etti. Şatonun bahçesine kurulan kahvaltı masası, rengarenk çiçekler ve lezzetli yiyeceklerle donatılmıştı. Güneş koruyucu büyüler de eksik edilmemişti. Seraphine ve Moriah, Charlotte'un sağlığını sorarak sabah sohbetlerine dalarken Engfa ve ailesi onları mutlulukla izliyordu; tüm aile bir aradaydı, her şey olması gerektiği gibiydi.

Kahvaltı bittikten sonra Engfa, bir sonraki sürprizini açıkladı. "Bu günümüzü birlikte geçirmemiz için güzel bir plan yaptım," dedi gülümseyerek. "Kahvaltıdan sonra hep birlikte şatonun özel tiyatrosunda bir opera izleyeceğiz. Ardından da diyarın en yüksek şatolarından birinde, harika bir akşam yemeği bizi bekliyor."

Charlotte'un ailesi ve Waraha ailesi bu haberi büyük bir mutlulukla karşıladı. Özellikle Charlotte, Engfa'nın tüm bunları düşünmüş olmasından çok etkilenmişti. Elini Engfa'nın eline koyarak, "Bize böyle güzel bir gün organize ettiğin için teşekkür ederim, sevgilim," dedi. Engfa'nın gözlerindeki ışıltı, bu günü onlarla paylaşmaktan duyduğu mutluluğun bir göstergesiydi.

Opera izlemeye giderken herkesin içinde bir heyecan vardı. Operanın ilk notaları salonu doldururken Charlotte, Engfa'nın elini sımsıkı tuttu. Bu an, onlara hem huzur hem de yeni bir başlangıcın tatlı bir huzurunu hissettiriyordu. Herkes sanatın büyüsüne kapılmış, melodilerin tadını çıkarıyordu.

Kan ve Büyünün Dansı TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin