Kan ve Büyünün Dansı TR

Adalet İçin

Engfa kendine geldikten sonra Waraha Şatosu'nda hareketlilik hızla artmıştı. Engfa, ihtişamlı bir kraliçe gibi üzerine giydiği ağır peleriniyle kütüphanede turluyordu. Her adımı, içinde taşıdığı öfke ve kararlılığın bir yansımasıydı. Şatoda acil durum çağrısı yapılmış, cadılar salonu tek tek doldurmaya başlamıştı. Şato, yaklaşan hesaplaşmanın gerginliğiyle doluydu.

Charlotte da Engfa'ya yakışır bir şekilde giyinmiş, sırtına bir pelerin sarmıştı. Babası Luther ile yapılacaklar hakkında sessizce tartışırlarken, aceleyle içeri Myx girdi. Yüzünde ciddiyet vardı.

"Elysandra'nın yerini tespit ettik, Engfa. Ancak etrafına ördüğü güçlü bir koruma büyüsü var, kimse geçemiyor," dedi Myx, sesi endişeli ama bilgi doluydu.

Engfa, bu haberi duyduğunda gözleri parladı. Kararlılığı artmıştı. "Tamam," dedi soğuk ama kararlı bir sesle. "O zaman, ben kendi ellerimle onu getireceğim." Kararını verirken gözleri ışıldıyordu.

Luther, Engfa'ya yaklaştı, yüzünde biraz endişeyle konuştu. "Elysandra'nın ailesi burada, Engfa. Olanları duymuşlar ve büyük bir utanç içindeler. Kızlarını ölüme mahkum etmemen için sana yalvarmaya hazırlar."

Charlotte, her ne kadar Elysandra'ya öfkeli olsa da, onu öldürmesini istemiyordu. Engfa'nın bu kadar ileri gitmesine gerek kalmaması için kalbinde derin bir umut taşıyordu. Engfa'nın gözlerine baktı. "Lütfen, dikkatli ol," dedi, sesi endişe ve sevgiyle doluydu. Engfa, Charlotte'un elini nazikçe tuttu ve alnına bir öpücük kondurdu. Fısıldayarak, "Ben gelene kadar babama eşlik et, sevgilim. Bugün bu işi bitireceğiz," dedi.

Engfa derin bir nefes aldı, kararlılığı gözlerinden okunuyordu. Babasına döndü. "Elysandra'nın ailesine gelince onlara hiç bir söz vermiyorum .." güçlü bir şekilde konuştu. Luther'a derin bir şekilde bakmaya devam etti , "Sen Charlotte ile birlikte Konseye öncelik et ve durumu bildir. Ben de Elysandra'yı getireceğim," dedi.

Tam harekete geçecekken Charlotte, Engfa'nın omuzlarından tuttu ve gözlerine baktı. "Engfa, lütfen dikkatli ol," diye tekrarladı, sesi titrerken.

Engfa, ona bir kez daha sevgiyle bakarak sakin bir öpücük kondurdu. "Merak etme, Charlotte. Her şey yoluna girecek," dedi. Ardından derin bir nefes aldı ve kararlı bir sesle, "Myx!" diye seslendi.

Myx, odada hemen belirdi. Engfa, kararlılığı yüzüne yansımış bir şekilde, "Hadi gidelim," dedi. Ardından, dumanlar içinde kayboldular. Bu an, diyarın kaderini belirleyecek bir karşılaşmanın başlangıcıydı.

Luther ve Charlotte, ağır adımlarla konseydeki yerlerine doğru ilerlediler. Salonun içi, acil çağrının getirdiği gerginlikle doluydu. Cadı lordları, oturdukları yerlerde sabırsız ve meraklı bakışlarla durumu anlamaya çalışıyorlardı. Sessizlik, salona hakim olmuştu. Herkes, acil çağrının sebebini öğrenmek için sabırsızlanıyordu.

Luther, derin bir nefes alarak yerinden kalktı. Tüm bakışlar ona çevrilmişti. Konseydeki lordlar, ona odaklanmış, soracakları sorular için hazırda bekliyorlardı. Luther, ağır ama kararlı bir şekilde konuşmaya başladı. "Acil çağrının sebebi, kadim diyarın dengesini sarsan bir saldırıdır," dedi. Sözleri konseyde yankılanırken, odadaki atmosfer daha da ciddileşti.

Luther, duraksadı ve Charlotte'a baktı. Sonra devam etti. "Gelinim Charlotte'a yönelik bir büyü saldırısı gerçekleştirildi. Bu hain saldırı, diyarın huzurunu ve güvenliğini tehdit etmiştir. Bu saldırıyı düzenleyen kişi, cadı Elysandra'dır. Engfa ve Charlotte'un arasındaki mühürlü bağı sarsmak amacıyla kıskançlık ve öfke büyüsü ile hedef alınmıştır."

Bu sözler üzerine konseyde bir hareketlenme oldu. Cadı lordlarının hepsi gözlerini Charlotte'a çevirdi. Charlotte'un yaşadığı zorlukları anlamaya çalışıyor, bu saldırının boyutlarını tartıyorlardı. Charlotte, bakışları üzerinde hissettiğinde, bir anlık bir sessizlik yaşandı. Ancak, kendini hızla toparladı. Gözlerini sertleştirdi, sırtını dikleştirdi ve başını kaldırarak kendinden emin bir şekilde dimdik durdu. Şu anda zayıflık gösterecek bir durumda değildi; diyarın kraliçesi olarak her şeye karşı sağlam durmalıydı.