Charlotte, hafifçe gözlerini araladığında Engfa'nın bakışlarını üzerinde buldu. Güneş henüz perdelerin arasından süzülmeye başlamıştı, ancak odaya dolmaması için her türlü önlem alınmıştı. Charlotte, sabahın yumuşak sessizliğinde Engfa'nın gözlerindeki derin sevgiyi fark etti. Hafif bir gülümseme ile, "Günaydın," diye fısıldadı.
Engfa, Charlotte'un yüzüne yayılan gülümsemeyi izleyerek, onu nazikçe alnından öptü. "İlk sabahın evimde," dedi, sesi yumuşak ve sevgi doluydu.
Charlotte, bu sözler karşısında daha da gülümsedi, gecenin huzurunu hatırlayarak. "Evet," dedi, gözleri Engfa'nın gözlerinde parladı. "Dün geceden sonra harika bir sabah." İkisi de bu anın tadını çıkararak birbirlerine gülümsediler.
Engfa'nın üzerinde sabahlığı vardı, saçları hâlâ biraz dağınıktı. Ama bu görüntüsü bile Charlotte'un gözünde kusursuzdu. Engfa, derin bir nefes aldı ve Charlotte'a hafifçe bakarak, "Bu güne hazır mısın?" diye sordu.
Charlotte, içinde hafif bir tedirginlik hissetse de, Engfa'nın yanında olmanın verdiği güvenle cesaret buldu. Gözlerinde kararlılık belirdi ve derin bir nefes alarak, "Hazırım," dedi, sesi güçlüydü.
Engfa, Charlotte'un kararlı gözlerine baktığında içi mutlulukla doldu. Sevgi dolu bakışlarla onu süzdü ve yavaşça ellerini Charlotte'un saçlarına götürerek okşadı. "Seni seviyorum, Charlotte. Her ne olursa olsun, seninle bu yolda yürüyeceğim. Aşkımız ve bağlılığımız, diyarın en büyük gücü olacak," dedi, sesi derin ve şefkat doluydu.
Charlotte, Engfa'nın bu sözleri karşısında gözlerinde bir parıltı hissetti. Bu sevgi ve bağlılık, içinde tüm korkuları yatıştırıyordu. "Ben de seni seviyorum," diye fısıldadı, dudaklarında hafif bir gülümseme ile.
Charlotte'un odadan gelen harika bir koku dikkati çekti. Burnuna dolan çiçeksi ve ferahlatıcı aromalar, onun kafasını kaldırmasına sebep oldu. Banyo hazırdı. Yumuşak bir buhar odanın köşelerinde geziniyordu. Charlotte, gözlerinde mutlulukla Engfa'ya döndü ve yanağına nazikçe dokundu.
"Sen mükemmel bir eşsin," dedi, sesi sevgiyle doluydu.
Engfa, Charlotte'un bu sözleri karşısında hafifçe utandı, gözlerini kaçırarak gülümsedi. Yanakları hafifçe kızarmıştı. "Ah, teşekkür ederim..." diye mırıldandı, mutluluğunu gizleyemiyordu. Ardından gözlerinde muzip bir parıltı belirdi. "O zaman hadi, bu sabahın keyfini çıkartalım," dedi ve Charlotte'u tek hamlede kucağına aldı.
Charlotte bir an ne olduğunu anlamadan sevinç dolu, heyecanlı bir çığlık attı. Engfa'nın güçlü kollarında kendini güvende ve sevgi dolu hissetti. Gülerek ve hafif bir kahkaha atarak, "Engfa!" diye fısıldadı, ama mutluluğu gizleyemiyordu.
Engfa, Charlotte'u banyoya doğru taşırken, kapının arkasındaki buhar onları karşıladı. İçeri girdiklerinde, Engfa nazik bir el hareketiyle bir büyü mırıldandı ve Charlotte'un kıyafetleri bir anda kayboldu. Charlotte, kendini büyünün etkisiyle tamamen soyulmuş halde buldu, ama Engfa'nın bakışlarındaki sevgi ve şefkat onu tamamen rahatlattı. Engfa, Charlotte'u dikkatlice sıcak suya bıraktı, ardından kendisi de yanına girdi.
Su vücutlarını sararken, ikisi de birbirlerini yıkamaya başladılar. Engfa, Charlotte'un saçlarına nazikçe dokunarak onları yıkarken, Charlotte da Engfa'nın sırtını sabunluyordu. Aralarındaki her dokunuş, bir sevgi ifadesiydi. Köpükler suyun yüzeyine yayılmışken, Charlotte bir an Engfa'ya bakıp muzip bir şekilde gülümsedi ve hafifçe köpüğü ona doğru üfledi.
Engfa, Charlotte'un bu tatlı şakasına gülerek karşılık verdi ve suyun yüzeyindeki köpüklerden bir avuç alıp Charlotte'un başına nazikçe bıraktı. Köpükler arasında kahkahalarla çocuklar gibi eğlenmeye başladılar. Aralarındaki sevgi ve bağlılık, bu anın saflığında kendini gösteriyordu. Şakalaşırken ikisi de içlerinde büyüyen mutluluğu hissediyor, birbirlerinin yanında olmanın tadını çıkarıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...