Engfa, Charlotte'u kollarında taşırken dumanlar içinde Kraliçe Katı'nda belirdiler. Charlotte'un gözleri yorgunluktan ve mutluluğun verdiği rahatlamadan kapalıydı. Engfa, gülümseyerek onun huzurlu yüzüne baktı, sonra odanın her köşesini son bir kez kontrol etti.
"Artık gözlerini açabilirsin, sevgilim," dedi nazikçe, Charlotte'u yavaşça yere indirirken. Charlotte, hafifçe gözlerini araladı ve gördüğü manzara karşısında büyülendi. Şatonun en tepesinde, birkaç odadan oluşan kocaman bir alan şimdi onlara aitti. Her detay özenle düşünülmüş, zevk ve ihtişamla tasarlanmıştı.
Büyük cam pencereler, tüm diyarı gören nefes kesici bir manzaraya açılıyordu. Bir köşede dört direkli zarif bir yatak, başucunda ince işlenmiş sembollerle süslü kadife örtülerle donatılmıştı. Yatağın tepesindeki cam kubbe, gökyüzündeki yıldızları izlemeleri için yapılmıştı. Odanın bir köşesinde, Charlotte'un sevdiği tarzda küçük bir kütüphane ve çalışma masası yer alıyordu. Engfa, Charlotte'un konforu ve zevki için her şeyi düşünmüştü.
Charlotte şaşkınlıkla etrafına bakarken, Engfa yavaşça onun elini tuttu ve gülümsedi. "Burası artık tamamen bizim. Şatonun en tepesindeki Kraliçe Katı... Sadece ikimize ait," dedi fısıldarcasına.
Engfa, Charlotte'un elini bırakmadan onu odadan odaya gezdirmeye başladı. İlk önce, onları geceleri yıldızlarla buluşturacak olan devasa camdan yapılmış bir banyoya götürdü. Charlotte'un gözleri büyük küvete takıldığında hafifçe gülümsedi, her şey öylesine özenle düşünülmüştü ki. Engfa, "Burada birlikte dinlenebileceğimiz bir alan yarattım. Sadece ikimiz için," dedi.
Sonra büyük bir dolaba doğru ilerlediler. "Burası da senin için sevgilim," dedi Engfa, Charlotte'a özel olarak hazırladığı dolabı gösterirken. Charlotte'un kıyafetleri özenle yerleştirilmiş, her şey kraliçelere layık bir düzende hazırlanmıştı. "Her detay senin rahatın ve zevkin için."
Charlotte'un gözleri parlıyordu. "Burası inanılmaz, Engfa..." diye fısıldadı.
Engfa onu hafifçe omuzlarından tutarak çevirdi ve gözlerinin içine bakarak, "Seninle birlikte yeni hayatımızın burada başlamasını istedim. Burası bizim dünyamız olacak, sevgilim," dedi.
Engfa, Charlotte'un gözlerindeki hayranlığı ve mutluluğu gördükçe içini tarifsiz bir sıcaklık kapladı. Hafifçe gülümsedi ve Charlotte'un elini nazikçe tutarak onu başka bir odaya doğru yönlendirdi. Kapının önüne geldiklerinde durdu, derin bir nefes aldı ve kapıyı yavaşça açtı.
İçeri adım atarken Charlotte şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Odanın içinde bir beşik ve çocuk oyuncakları dikkat çekiyordu. Duvarlar, yumuşak tonlarla boyanmıştı; adeta huzur ve masumiyetle doluydu. Odanın her köşesi gelecekteki çocukları için özenle hazırlanmıştı.
Engfa, gülümseyerek Charlotte'a döndü. "Burası... geleceğimiz için," dedi nazik bir ses tonuyla. Charlotte'un yüzündeki şaşkınlık yerini sıcak bir gülümsemeye bıraktı.
"Çocuklarımız mı?" dedi Charlotte, gözleri parıldarken.
Engfa başını hafifçe salladı. "Evet, burası gelecekteki çocuklarımız için hazırladığım oda. Henüz üç oda yaptım ama," dedi hafif bir kahkaha ile, "geri kalanı da zamanla doldururuz."
Charlotte, elini Engfa'nın göğsüne koyarak ona daha da yaklaştı. "Bunu düşündüğüne inanamıyorum... Seninle böyle bir gelecek hayal etmek bile o kadar güzel ki," dedi, gözleri dolarken.
Engfa, Charlotte'un saçlarını okşadı. "Burası sadece başlangıç sevgilim. Seninle bir aile kurmayı o kadar çok istiyorum ki... Her şeyin kusursuz olmasını istedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasia"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...
