Waraha Şatosu'nda balo günü erken başlamış, herkes akşam yapılacak etkinlik için koşturuyordu. Şatonun koridorları hazırlıklarla doluyken Myx aceleyle yürüyordu. Bakışları kararlıydı, bir an önce Engfa ve Prenses Charlotte'a ulaşması gerekiyordu. Yolda karşısına çıkan ilk hizmetçiyi durdurdu, gözlerinde sabırsızlıkla, "Engfa ve Prenses Charlotte'u gördün mü?" diye sordu.
Hizmetçi saygıyla başını eğerek cevapladı. "Evet efendim, mutfaktalar."
Myx, derin bir nefes alarak iç çekti. "Ah, işte bu yüzden Engfa'nın bana cevap vermediği anlaşıldı," dedi kendi kendine. Hemen dumanla mutfak kapısında belirdi.
Mutfak kapısından içeri baktığında, Engfa ve Charlotte'un tatlılara gömülmüş bir halde olduklarını gördü. Aşktan sarhoş olmuş gibi birbirlerine gülümseyerek, tabaklardan tatlıları tadıyorlardı. Engfa, önündeki her tatlıdan bir parça alırken, Charlotte ona eşlik etmeye çalışıyor ama doğası gereği sınırlı kalıyordu.
"Bu gerçekten harika!" dedi Engfa, bir tatlıyı tattıktan sonra. "Buna da bayıldım!"
Charlotte, gülümseyerek Engfa'nın dudaklarında kalan kremayı parmağıyla sildi ve nazik bir ses tonuyla, "Benim küçük bebeğim," dedi. Engfa'nın tatlılarla ne kadar mutlu olduğunu görmek onu da mutlu ediyordu.
Myx bu romantik ve tatlı dolu sahneyi bir süre gözlemledi, sabırsızlıkla gözlerini devirdi ve sonunda araya girerek, "Merhaba, merhaba... Kraliçe Engfa ve Prenses Charlotte'u gören oldu mu acaba?" dedi. Alaycı bir ifadeyle, "Çünkü onların bugün balosu var ve ben kendilerine ulaşamıyorum," diye ekleyerek sitem etti.
Engfa, bir an başını kaldırıp Myx'e baktı, gözlerini devirdi ve hafif bir tebessümle, "Merhaba sana da Myx... Charlotte ile sadece tatlılara bakıyorduk," dedi.
Myx, ellerini beline koyarak hafifçe kaşlarını kaldırdı, "Sadece tatlılara bakmak mı?" dedi. "Siz bu tatlılardan bir baloya geçiş yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz?"
Charlotte hafifçe gülerek, "Tatlılar da bir nevi balo hazırlığıdır Myx, enerji depoluyoruz," dedi. Engfa ise onun bu sözlerine gülümseyerek onay verdi.
Myx, ikiliye bakarak başını salladı ve hafifçe iç çekerek, "Peki peki, tatlı seansınız bitince benimle balo salonunda buluşmaya çalışın olur mu? Çünkü daha yapılacak çok şey var ve siz, efendim... tatlılardan fazlasıyla meşgulsünüz," dedi.
Charlotte, Engfa'ya dönerek, "Sence de biraz abartıyor mu?" diye şaka yaptı ve Engfa, Charlotte'un bu şakasına gülerek karşılık verdi. "Kesinlikle!" dedi ve son bir tatlı parçasını ağzına attı.
Myx, bu durum karşısında hem gülmekten hem de sabırsızlıktan kendini alıkoyamadı, "Gerçekten, aşk sarhoşları... Ben gidiyorum ama ne olur geç kalmayın," diyerek kapıdan çıktı.
Engfa, Myx'in gidişini izlerken, Charlotte'a dönüp göz kırptı, "Balodan önce tatlıları denemek çok daha iyi bir tercih oldu, değil mi sevgilim?"
Charlotte, hafifçe başını sallayarak Engfa'ya yaklaştı ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Kesinlikle," dedi. "Tatlılar, aşk ve bolca eğlence. Şimdi Myx'i daha fazla endişelendirmeden balo salonuna gidelim."
Charlotte, hafif bir şaşkınlıkla ama içten bir mutlulukla aniden Engfa'nın kollarında kendini buldu. Engfa, Charlotte'u kucağına aldığında, Charlotte hafif bir çığlık attı ama yüzündeki tebessüm bu duruma olan hoşnutluğunu açıkça belli ediyordu.
"Engfa, ne yapıyorsun?" diye sordu ama sesinde endişeden çok eğlenceli bir tını vardı.
Engfa, gözlerinde muzip bir parıltıyla Charlotte'a baktı. "Balo salonuna gidiyoruz sevgilim," dedi ve göz kırptı. Sonra kucağındaki Charlotte ile mutfak çalışanlarına döndü. "Her şey harika olmuş, teşekkür ederiz!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasy"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...