Gece çöküp Engfa ve Charlotte odada belirdiğinde, Engfa tek hamlede Charlotte'u kucağına aldı. Charlotte da hemen bacaklarını Engfa'nın beline doladı. Engfa, gözlerinde arzuyla, "Bütün gece sana bakmaktan kendimi alamadım... Bu anı sabırsızlıkla bekliyordum," dedi, sesi alçak ama tutku doluydu.
Charlotte, bacaklarını daha sıkı sararak, Engfa'nın beline doğru biraz daha bastırdı. "Ben de güller için sana teşekkür etmeyi sabırsızlıkla bekledim," diye fısıldadı, dudaklarına hafif bir gülümseme yerleşirken.
Engfa, gözlerinde bir parıltıyla gülümsedi. "O zaman teşekkürleri kabul etmeye başlıyorum," dedi ve Charlotte'u derin bir öpücüğe çekti. Öpücük hem yumuşak hem de yoğundu, ikisinin arasındaki elektriksel bağ sanki her an daha da büyüyordu. Engfa, Charlotte'u kucağında taşırken yavaşça yatağa doğru ilerledi.
Charlotte'un parmakları Engfa'nın saçlarının arasında gezindi, öpücükleri derinleşirken ikisi de bulundukları anın dışına çıkmış gibiydi. Charlotte, Engfa'nın boynuna hafif bir öpücük kondurdu ve gözleri yarı kapalı, "Sana her zaman teşekkür etmeye hazırım," dedi arzusunu açıkça belli ederek.
Engfa, Charlotte'un bu sözlerine hafifçe güldü ve onu yavaşça yatağa bıraktı. "O zaman, teşekkürlerini kabul etmeye devam edelim, Kraliçem," dedi, bakışları Charlotte'un gözlerinde, parmakları nazikçe onun saçlarını düzeltiyordu.
Oda, ikilinin paylaştığı bu tutku dolu anlarla dolmuş, gecenin karanlığı onları sararken her dokunuş, her fısıltı büyülü bir enerjiye bürünmüştü.
Engfa, Charlotte'u nazikçe yatağa yatırdı, bakışları derin bir sevgiyle doluydu. Eğildi ve alnına hafif bir öpücük kondurdu. "Her anı seninle paylaşmak, her dokunuşu hissetmek... Bu benim için dünyadaki en değerli hediye," diye fısıldadı.
Charlotte ona baktı, gözleri aynı sevgiyi yansıtıyordu. "Sen benim her şeyimsin," diye fısıldadı, elleriyle yüzünü kavradı. "Ne kadar güçlü olursak olalım, seninle olduğumda her zaman huzur buluyorum."
Engfa gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı. Charlotte'un varlığı onu her zaman sakinleştirirdi,tamamlanmış hissetmesini sağlıyordu. Onun elini tuttu ve kalbinin üzerine koydu. "Bu kalp sadece senin için atıyor, Charlotte," dedi sessizce.
Gözleri birbirine kenetlendi ve aralarındaki elektriksel bağ güçlendi. Birbirlerini mükemmel bir şekilde anladıkları için hiçbir söze gerek yoktu. Engfa, Charlotte'un boynundan aşağı yumuşak öpücükler kondurmaya başladı, elleri nazikçe omuzlarını okşuyordu. Charlotte yumuşak bir inlemeyle karşılık verdi, parmakları sırtında desenler çiziyordu.
"Harika kokuyorsun, Charlotte," diye mırıldandı Engfa, dudakları kulak memesine değdi. "Tam çiçek açmış bir lavanta tarlası gibi."
Charlotte hafifçe kıkırdadı, Engfa'nın elleri göğüslerini kavramak için aşağı kayarken nefesi kesildi. "Ve sen, Engfa, sanki... canlanan bir heykel gibi hissettiriyorsun," dedi, sesi zar zor bir fısıltıydı.
Engfa'nın başparmakları elbisesinin ince kumaşı boyunca meme uçlarını çevreledi ve onu soluk soluğa bıraktı. Gözlerinin içine baktı, dudaklarında şeytani bir gülümseme oynuyordu. "Seni tatmak istiyorum, Charlotte. Her santimini," dedi, sesi kısık ve boğuktu.
Charlotte'un nefesi kesildi, gözleri hafifçe büyüdü. Başını salladı, sesi zar zor duyuluyordu. "Evet, Engfa. Ben de istiyorum."
Engfa yavaşça elbisesinin fermuarını açtı ve dantelli siyah sutyenini ortaya çıkardı. Aşağı eğildi, dili kumaşın kenarını takip etti. Charlotte sırtını kamburlaştırdı, dudaklarından yumuşak bir inleme çıktı. Engfa,sutyeninin kopçasını açtı, göğüslerini serbest bıraktı ve bir meme ucunu ağzına alıp nazikçe emdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantastik"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...