Zaman su gibi akıp giderken, Charlotte'un karnında filizlenen hayat artık gözle görülür hale gelmişti; Engfa'nın elleri her fırsatta sevgiyle bu küçük mucizeyi okşuyor, ikisinin de kalbinde tarifsiz bir heyecan büyüyordu.
Charlotte'un hamileliği ilerledikçe Engfa'ya olan bağlılığı da artmış, onun yanından bir an olsun ayrılmak istemiyordu. Özellikle akşam yemeklerinde, Engfa'ya sıkıca sarılarak onun sıcaklığını hissetmek, onu biraz daha yanında tutmak için bahaneler yaratıyordu. Masada, Waraha ailesi ile birlikte Moriah ve Seraphine de oturuyor, gülümseyerek çiftin gözlerindeki mutluluğa tanık oluyorlardı.
Rowena, sıcak bir bakışla Charlotte'a döndü ve "Charlotte, kızım..içinde büyüyen o minik yaşam hepimize umut oluyor. Engfa'nın yanında nasıl da ışıldıyorsun," dedi, gözleri duyguyla parıldıyordu.
Seraphine de tatlı bir tebessümle ekledi, "Bu mucizevi yolculukta, her ikinizi de izlemek... Gerçekten tarifsiz bir mutluluk." Moriah ise, hafif bir gülümseme ile kızına baktı, "Bir gün benim gözümde hep çocuk kalacaksın, ama artık bir anne olacaksın Charlotte," dedi sevgiyle.
Engfa, Charlotte'un elini tutarak nazikçe sıkarken, "Seninle büyük bir aile olmanın hayalini kurduğumdan beri, bu anı bekliyordum," diye fısıldadı. Charlotte, Engfa'nın gözlerine sevgi dolu bir bakışla karşılık verirken, masada herkes onların mutluluğunu paylaşıyordu. Böylelikle, aileleri bir arada tutan bu yeni hayat, her geçen günle birlikte daha da kıymetli hale geliyordu."
Charlotte,sohbet devam ederken Engfa'ya biraz daha sokularak hafifçe koluna dokundu ve nazik bir ses tonuyla, "Sevgilim, bana tatlı bir şeyler getirir misin?" diye sordu. Engfa hemen nazikçe gülümsedi ve onun bu haline hayranlıkla bakarak, "Tabii ki, hangi tatlıyı istersin aşkım?" dedi.
Charlotte kısa bir süre düşündü, gözleri hafifçe kısılmıştı. "Hmm... aslında vişneli tart olabilir..." diye mırıldandı ama hemen ardından başını iki yana sallayarak, "Yok yok, vişneli istemiyorum," dedi gülümseyerek.
Engfa sabırla onun yüzündeki ifadeyi izleyip, "Peki, başka ne istersin? Belki çikolatalı ?" diye önerdi. Charlotte gözlerini Engfa'nın gözlerine dikti, sonra tatlı bir gülümsemeyle başını salladı. "Hayır, aslında hiç tatlı istemiyorum," dedi ama sonra yanaklarını hafifçe ovuşturup tekrar fikrini değiştirdi. "Belki de biraz sütlü muhallebi olabilir," diye ekledi, bir kez daha düşünceli bir ifadeyle.
Masadaki herkes bu tatlı istek ve vazgeçişleri tebessümle izliyordu. Rowena gözlerini hafifçe devirerek tatlı bir gülümsemeyle fısıldadı, "Engfa, Charlotte artık karnında bir bebek taşıyor. Böyle ufak nazları ona çok görmemek gerek," dedi.
Seraphine'da Moriah'a dönerek, "Hatırlıyor musun, hamileliğimde ben de böyleydim," dedi gülerek, "Hatta bir gece Moriah'ı üç farklı tatlı için mutfağa yollamıştım, ama sonunda hiçbirini yememiştim.".
Engfa, Charlotte'un gözlerindeki parlaklığa ve yanaklarındaki hafif pembeliğe bakarak sevgi dolu bir ifadeyle, "Sevgilim, sen ne istersen her şeyi getiririm. Hatta her şeyi getirelim, canın ne çekerse artık onu seçersin," dedi gülerek.
Charlotte, Engfa'nın bu sözlerine sıcak bir gülümsemeyle karşılık vererek Engfa'ya daha da sokuldu. "Sadece senin yanında olman yeter aslında," dedi usulca, sesi sevgiyle titreyerek. Engfa ona bir öpücük kondurdu, "Sonsuza dek buradayım," diye fısıldadı.
Masadaki herkes, bu içten sahneye şefkat dolu bakışlarla eşlik ederken, Charlotte'un küçük nazlarının ardındaki sevgi ve ailelerinin birbirine olan bağlılığı iyice derinleşmişti.
Sabahın ilk saatlerinde Engfa, kraliyet görevleriyle meşgulken Charlotte'un yanında olmadığını fark etti. İlk başta bunu önemsememiş olsa da, saatler geçtikçe merakı endişeye dönüştü. Charlotte'a telepatik bir mesaj göndermeyi denedi, ancak herhangi bir yanıt alamadı. Engfa'nın yüzündeki ciddiyet ve endişe iyice belirginleşmişti. Düşüncelerini toparlayıp Charlotte'u bulmak için şatonun koridorlarında gezinmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasía"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...