Engfa ve Charlotte yeni günlerine yoğun bir şekilde başlamışlardı. Engfa öğleden sonra yapılacak ziyaretler için detayları gözden geçiriyordu. Çalışma arasında Charlotte, vücudunda aniden yükselen bir sıcaklık hissetti. Hafifçe Engfa'ya döndü ve biraz endişeli bir şekilde sordu, "Burası biraz sıcak mı oldu?"
Engfa, Charlotte'un sorusunu başka bir anlamda alarak sinsice gülümsedi. "Charlotte, çalışıyorum, bebeğim... Şimdi olmaz," diye hafif bir alayla cevap verdi. Charlotte gözlerini devirdi, hafifçe utanarak, "Hayır Engfa, o anlamda demedim... Vücudumun gerçekten ısındığını hissediyorum," dedi.
Durumu anlayan Engfa utangaç bir şekilde gülümseyip özür diledi. "Ah, kusura bakma sevgilim," dedi. Charlotte ayağa kalkıp üzerindeki pelerini çıkardı ve altında ince askılı zarif elbisesiyle yeniden yerine oturdu. Engfa, Charlotte'un zarif kıvrımlarına gözlerini dikti, içindeki muziplikle fısıldadı, "Sanırım ben de ısınmaya başladım..."
Charlotte onun bu bakışlarına tebessümle karşılık verdi, gözlerinde bir parıltıyla. İkisi de birbirlerine göz kırparken, bu küçük an bile aralarındaki bağın ne kadar derin olduğunu bir kez daha hissettirdi.
Çalışmalarına devam ederlerken Charlotte aniden alnında beliren ter damlalarını hissetti. Damla, ağır ağır süzülerek yanaklarından geçti, sonra da boynundan göğüslerinin arasına doğru kayıp gitti. Alışkın olmadığı bu sıcaklık dalgasıyla yüzü biraz daha kızardı ve elini hafifçe boynuna götürerek serinlemeye çalıştı.
Engfa, Charlotte'un bu durumuna büyülenmiş gibi bakıyordu. Gözleri, Charlotte'un zarif hareketlerini takip ediyor, her küçük dokunuşu bile izlerken nefesini tutuyordu. Charlotte'un bu halleri, onun gözünde büyüleyici bir sahne gibiydi.
Charlotte, bu dikkatli bakışları fark etti ve hafifçe gülümseyerek, "Sıcakla baş etmeyi hiç öğrenmedim, anlaşılan..." diye mırıldandı. Engfa ise yumuşak bir sesle, "Bu haliyle bile inanılmaz güzelsin," dedi, gözlerinden bir an bile ayrılmadan.
Charlotte sıcağa daha fazla dayanamayıp hafifçe iç çekti, "Sanırım soğuk bir duş alıp biraz dinlenmem gerekecek, aşkım, özür dilerim," dedi nazikçe.
Engfa, ona düşünceli gözlerle bakarak pelerinini omuzlarına yerleştirdi ve "Seni bu halde kimse görmesin," dedi, gözlerinde hafif bir endişe ifadesiyle. Ardından, "İstersen odana kadar seni ben bırakayım," diye teklifte bulundu.
Charlotte hafif bir gülümsemeyle Engfa'nın yanağını okşadı. "Hayır sevgilim, işlerini bölme lütfen. Zaten bu katta, odamızda olacağım. İşlerin bittiğinde görüşürüz," dedi güven dolu bir sesle.
Engfa hafifçe başını salladı ama bir an bile Charlotte'u bırakmak istemiyordu. Ona daha da yakınlaşarak, dudaklarından bir öpücük aldı. Öpücük derinleştikçe ikisi de bu anda kayboldular, sonunda birbirlerinden yavaşça ayrıldılar ve nefes nefese kaldılar. Engfa, Charlotte'un saçlarını düzelterek, "İşlerim biter bitmez yanında olacağım," diye fısıldadı.
Charlotte, Engfa'ya hafif bir gülümseme ile bir öpücük daha kondurdu ve, "Tamam, bekliyor olacağım," diyerek odadan yavaş adımlarla ayrıldı. Engfa, sevgi dolu bir bakışla onun ardından izledi.
Engfa, Charlotte odadan çıktıktan sonra gülümseyerek yerine oturdu. Hafif bir el hareketiyle bileğini zarifçe oynatarak Charlotte'un odasına bir büyü gönderdi, dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme belirdi. Her detayı düşünmek, onun için bir zevkti.
Charlotte, odasına girdiğinde gördüğü manzara onu mutlu etti. Banyoya doğru ilerlerken hazırlıkların çoktan yapılmış olduğunu fark etti; duş ılık şekilde ayarlanmıştı, yanı başında soğuk ve sıcak su kapları da hazırdı. Sabunlar, kokular hepsi tam da sevdiği gibi yerleştirilmişti. Charlotte, hafif bir gülümsemeyle kendi kendine fısıldadı, "Bu kadın gerçekten benim mutluluğum," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Büyünün Dansı TR
Fantasía"Kan ve Büyünün Dansı" Bu kitap, iki farklı dünyanın efsanevi hikayesini anlatıyor. Waraha ve Austin klanlarının birbirine düşman ruhlarını bir araya getiren, yasaklanmış bir aşkın öyküsü. Engfa Waraha, büyünün karanlık gücünü kontrol eden bir cadı...