Andromeda Black kızını yaklaşık on dakikadır arıyordu. Hızlı adımlarla şatonun içinde bir o yana bir bu yana giderken Ölüm Yiyen olduğunu düşündüğü adamın ayıktığını farkedip asasına uzandı ve tekrardan uyanmasına fırsat vermeden yeniden bayılttı. Onu Seherbazlara teslim etmek için bağlarken yerde hareketsiz yatan üç kızı farketti,kahverengine dönüşmüş saçlarıyla kızını saniye geçmeden tanıdı. Korkuyla ona ulaşırken yaşayıp yaşamadığını kontrol etti,kızının nefes aldığını anladığında bütün dünya yeniden dönüyor gibi hissetmeye başladı kadın. Diğer iki kızında kim olduklarında farkettiğinde onları da aceleyle kontrol etti. Fleur Weasley olduğunu tahmin ettiği kızın görünüşte pek bir şeyi yoktu ama Ginny Weasley oldukça yaralı gözüküyordu. Hiç vakit kaybetmeden Şifacı bulmak için geldiği yoldan geri döndüğünde Büyük Salondaki kalabalığa göz gezdirip Şifacılara korku dolu sesle bağırdı.
"Bu tarafta üç yaralı var,yardım edin!"
Sirius kuzeninin sesiyle birlikte o tarafa döndü. Etrafındaki insanları yeni farkeden Andromeda yaralıların yakınlarına doğru daha kontrollü bir sesle bağırdı.
"Bill, Molly benimle gelseniz iyi olur."
Molly, içeri girdiğinden beri eksik olan kızını gözleriyle aramıştı ama bulamamıştı aynı şekilde gelini Fleur'da ortalıkta görünmüyordu. Anne oğul tedirgin bir şekilde birbirleriyle bakışıp kendilerinin gelmesini beklemeyip Şifacıları yaralılara ulaştırmak için giden kadına yetişmeye çalıştı. Sirius ve Lupin'de arkalarına takıldığında diğerleri ne yapacaklarını bilmez şekilde kalakalmıştı. Yaralılara ulaşan Şifacılar kimsenin yaklaşmasına izin vermeden işlerine koyuldular. Sirius ve Lupin yerdeki yaralıları gören son kişilerdi. Remus Lupin karısını yerde baygın gördüğünde farkında olmadan adını kükredi, yaklaşmaya çalışırken Şifacının net ve soğuk sesi onu durdurdu.
"Geri durun,sedyelere taşıyıp cisimleneceğiz."
"Cisimlenmek onları etkilerse?" Molly kızının yara bere içinde kalmış bedenine bakarken konuşmuştu.
"Ne kadar zamandır böyleler bilmiyoruz, emin olmamız ve doğru tedavi etmemiz gerekiyor."
Daha yumuşak bir sesle konuşup durumu açıklamıştı diğer Şifacı. Andromeda ve Molly birbirlerine güç alır gibi yaslanmışlardı,bu sırada İhtiyaç Odasının kapısı gürültüyle belirip açıldı. İçeriden birkaç öğrenci kendilerini koruyarak dışarı çıktığından aralarından biri tedirgince konuşmaya başladı.
"Bitti mi ?"
"Evet savaş sona erdi. İçerideki durum ne ?" Sirius içlerindeki en konuşabilir insan olarak çocuğun yanına gitti.
"Şifacıların içeri girmesi daha iyi olur, kayıplarımız içinse.." Çocuk yıkılmış bir şekilde cümlesinin devamını getiremediğinde Sirius onun omzunu güç vermek için sıktı.
"İyi durumda olanlar Şifacılara yardım etsinler. Bununla ilgilenebilir misin ?"
Çocuk hemen kafasını sallamıştı,bu sırada şifacılar sedyelerle birlikte cisimlenmek için ayaklandı.
"Bizde geliyoruz."
Bill hemen karısının ve kardeşinin arasındaki yerini aldı. Şifacılar itiraz etmeden cisimlenirken diğerleri de onlara katıldı. Sirius onlarla gitmek istese de burda ona daha çok ihtiyaç vardı. Büyük Salondakileri olanlardan haberdar edip, yaralıları hastaneye taşıma işine yardım etmesi gerekiyordu. Zaman kaybetmeden çocukla birlikte Şifacıları İhtiyaç Odasına yönlendirmek için hareketlendi.
Büyük Salondan içeri girdiğinde birçok yaralının gittiğini görmüştü, ölmüş insanların bedenlerini de dikkatlice kaldırmalarına tanık olurken James dikkatini çekmek için yanına geldiğinde Sirius onun soru sormasına fırsat vermeden konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.