Ginny, yoğun tempodaki annesini torunlarıyla buluşturmak için Hogwarts'a geldiğinde uçuş derslerini tribünden izler halde bulmuştu kendini. Sirius ile ayaklarını uzatmış son sınıf öğrencilerinin ufak maçlarını izliyorlardı. Koca adam biraz önce takla atarken dengesini kaybeden öğrencisine katıla katıla gülerken bir yandanda şekerleme yiyordu. Kızıl kız ise bakışlarını gökyüzüne çevirmiş harika bulut danslarını izlemeye dalmıştı.
"Sersem, ona dersimde hep böyle seslenirim, ne kadar doğru bir lakap bulmuşum."
Ginny kendisini dürtüp kaçan kız arkadaşını kovalayan ve bunu epey komik bulan öğrencisini gösteren adama çevirdi bakışlarını.
"Eminim müdire duysa sana çok kızar."
"Niye kızsın küçük kızıl, serseme sersem demek ne zamandan beri suç oldu?"
"Sen bir hocasın."
Kızıl onaylamaz şekilde kafasını salladığında Sirius iyice eğlenerek normalden daha uzun saçlarını eliyle karıştırdı.
"Ee işte bu da bana sersem deme hakkı veriyor."
"Kime neyi kabullendirmeye çalışıyorum ki!"
"Şekerleme?" Sirius aldırmadan elindeki ayıcıklı şekerlemeleri yemesi için kıza teklif ettiğinde Ginny avcundakilerin hepsini alıp gıcık gıcık gülümsedi.
"Merak etme, ceplerimin hepsi bunlarla dolu."
Tekrar maça döndüklerinde başlarının üstünde gezmeye başlayan kağıttan at dikkatlerini çekti, ikisi dönüp duran atı birkaç dakika izledikten sonra Ginny bu yöntemin sahibini bildiği için geniş bir gülümsemeyle yakaladı kağıdı. Hızlı hareketlerle katlanmış atı açıp içindekini okumaya başladı.
'Gölün orada seni bekliyorum, geçmişten borcun var bana.'
"Vaftiz oğlum kesinlikle işini biliyor."
Kızıl kız anılar denizine kapılmadan önce Sirius'un keyifli sesini duymuştu, Harry'nin o sözünü hala unutmamış olması üstüne bir de şimdi çağırıyor olması fena halde heyecanlandırmıştı.
Flashback
Ginny dersi bittiğinde onu yemek yemek için bekleyen arkadaşının yanına ulaştı ve koridorda ilerlemeye başladılar.
"Çok uykum var Herm, sen nasıl her şeye yetişebiliyorsun?"
Kızıl kız esnedikten sonra her zaman ders çalıştığı halde uykusunu tam alabilen arkadaşına imrendiğini, kurduğu cümleyle belli etmişti.
"Sen sevgilinle zaman geçirirken ben mışıl mışıl uyuyorum."
Hermione'nin genç adamdan bahsetmesinden sonra gülümsesini bastıramamıştı, Harry onun sevgilisiydi, neredeyse bir ay olmuştu ama nedense her düşünmesinde bu gerçek onun midesinde kelebeklerin uçmasına neden oluyordu.
"Dün akşam ne yaptı biliyor musun?" Ginny, heyecanla kızın önüne geçtiğinde utancından çillerinin ortaya çıktığının farkında değildi.
"Dur tahmin edeyim, Harry bütün gece seninle ortak salonda oturup ders çalışmanı izledi."
Hermione'nin doğru şeyi söylediğini sönen hevesiyle belli etmişti kızıl kız. Hermione elindeki ağır kitaplara biraz daha sarılarak gülmeye başladı.
"Sanki sadece benim dostumsun gibi geliyor, çenesini tutamadı mı?"
"Evet, çenesini tutamayıp bütün ders esneyip durdu. İtiraf etmek zorunda kaldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.