James bütün gece huzursuzlanmış, uzun ağlama krizlerine girmiş ve iki gencin hiç uyumamasına sebep olmuştu. İkisi yorgunluktan bitmiş durumda Kovuk'a geldiklerinde Molly onların bu haline oldukça üzülmüştü. Ginny ve Harry bitkince kahvaltı ederken Molly yeni uykuya dalmış torununu sihirli beşiğe yatırdı. Kızıl kız oğlunun uyuyan huzurlu yüzüne üzgünce bir bakış atıp konuşmaya başladı.
"Neden bu kadar huzursuz anlamıyorum? Neyi yanlış yapıyorum?"
Molly, kızının bu tedirgin hallerini çok iyi anlıyordu. Bill'in ilk zamanlarında tıpkı kızı gibi kendini sorgular dururdu. Bu yüzden onu rahatlatmak için kendi annesinin geçmişte defalarca yaptığı gibi usulca cevap verdi.
"Bir şeyi yanlış yapmadığına eminim kızım, bazı zamanlar böyle huzursuz olabilirler."
Harry reçelli ekmeği karısına uzatırken ona sevgi dolu bir bakış gönderip ortaya laf attı.
"Annemin anlattığına göre sende bütün gece ortalığı yıkan bir bebekmişsin sevgilim."
Ginny annesine bebeklik anılarını anlattığı için kızgınca bir bakış atıp anında kendini savunmaya geçti.
"Belki de Ron geceleri gelip beni ağlatıyordu ya da ikizler beni korkutuyordu?"
Babası onun bu dediğine gülerek kafasını salladı.
"Hayır Ginny, Ron oldukça sakin bir çocuktu. İstedikleri sadece yemek ve uykuydu, o ikisini sağladığımız sürece kendinden sonra geleni kıskanmayacak kadar mutluydu. İkizlere gelecek olursak onlar sen ağladığın zaman annenle birlikte odaya girip seni susturmak için çözümler üretmeye çalışırdı."
"Hatırlıyor musun Arthur, bir keresinde ellerine geçenleri birbirine vurup şarkı söylemeye başlamışlardı."
"Sonrasında ne oldu?" Harry büyük bir merakla sormuştu.
Ginny sadece kıkırdayarak dinliyordu, Arthur damadına anıyı anlatmanın heyecanıyla dönüp cevap verdi.
"Ginny daha çok ağlamaya başlamıştı ayrıca bütün ev halkı korkuyla uyanmıştı."
"Ve sonrasında babanızda onlara katılınca şarkı söyleme olayına devam ettiler. Merlin ne feci bir konserdi."
Hepsi gülmeye başladığında Ginny neşeyle devam etti konuşmaya.
"Harry bir daha böyle bir şey olursa ikiz abilerimden görkemli bir konser isteyelim olur mu?"
"Benimle ortak bir konseri kabul ederlerse neden olmasın?"
Ginny'nin yaramaz çocukluk anılarıyla devam eden kahvaltı genç çiftin gitmeleri gereken işleri yüzünden aceleyle sonlanmıştı. Uyuyan oğullarını dikkatlice öpüp farklı şekillerde işlerine ulaştılar.
O akşam Ginny'nin önemli bir maçı vardı ve ailesinin büyük bir bölümü orada olacaktı. Çünkü ligin bitmesine kısa bir zaman kalmıştı ve bu maçlardaki heyecan hiçbir şeyle değiştirilmeyecek kadar iyiydi.
-
Holyhead Harpies yarı final maçına çıkarken tribünlerdeki taraftarlar çıldırmıştı, hep bir ağızdan marşlar söyleyip takımın finale çıkması için motive etmeye çalışıyorlardı.
Ginny havada süzülürken daha önce yaşadığı hayal kırıklığıyla yeniden karşı karşıya geldi. Herkes ordaydı ama Harry ve Lily yoktu. Ama bu yüzden dikkatinin dağınık olmasına izin vermeyecekti, ikisi de iyi olmalıydı çünkü kötü bir durum olsa ailesi böyle mutlu bir şekilde bakmazdı ona. Maçın başlama düdüğü çaldığında derin bir nefes alıp oyuna odaklandı. Takımı iki penaltı kazandığında Katty kritik an için mola aldı ama kimse alanı terketmedi. Kaptan hızlıca penaltıyı kullanacak Kovalayıcının yanına gittiğinde Ginny ailesinin olduğu yere doğru süzüldü. En yakındaki Hermione ve Ron'a yaklaşınca hızlıca sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.