O pazar bütün aile güzel havanın tadını çıkarmak için ellerinden geleni yapmıştı, ilk önce babalarıyla parkta oynamak isteyen çocuklar kahvaltıdan sonra arzularına kavuşurken kızıl kızda annesiyle birlikte gidip Weasley ailesinin en yeni üyesine hediye almıştı. Daha sonrasında küçük James Çapulcularla birlikte muggle futbol maçı izlemek için alınmıştı. İkizlerde Kovuk'ta iki büyük annelerinin ilgisini istemişti, geride kalan Lily abileriyle küs olduğu için babasıyla kalmak istemişti. Şimdi Potter ailesinin üç bireyi arabadan inip yeni doğan ziyareti için ilerlerken Ginny ikisini durdurdu. Babasının kucağında prenses edasıyla duran kızının küçük şapkasını düzeltip yanağına öpücük bıraktı. Tam geri çekilecekken kocasının yanağındaki lekeyi silerken söylenmeye başladı.
"Size yerlerde debelenmemeniz gerektiğini söylemiştim, dur bakalım başka yerinde var mı?"
Hızlıca üstünde çimen veya toprak lekesi ararken Harry sırıtıyordu.
"Hayatım, her zaman geldiğimiz bir yere geliyoruz. Ne bu telaşın?"
"Olsun, her zaman geliyoruz diye üstünüzde parkın izlerini taşıyamazsınız."
Lily annesini sinir etmek istermiş gibi elbisesinin içine sakladığı çimen parçalarını çıkarıp ona uzattı.
"Anniy, baak PunPun için." Lily, abisinin kedisini çok sevdiği için kendince hediye almıştı.
"Lily, hayatım PunPun'a bizim bahçemizden çimen kopartırsın. Onları atar mısın anneciğin için?"
Küçük kız, annesine inanıp inanmamak arasında gidip gelirken babasıyla bakıştı. Genç adam karısını çileden çıkarmamak adına onaylamak için kafasını salladı.
"Söz, birlikte koparacağız."
Lily ikna olduğunu göstermek için iki eliyle ceplerini karıştırıp fazlaca çimen parçasını annesinin eline bırakırken Ginny sabırla bekledi.
"Bunları ceplerine doldururken sen ne yapıyordun babacık?"
"Sallanıyordum." Harry çok mantıklı bir şey söylüyor gibi cevap verdiğinde Ginny ona kötü bakışlarından birini yolladı.
"Bitti anniy."
Ginny, çimenleri yere atmadan önce kızı üzülmesin diye onun yanağına öpücükler bıraktı. Çaktırmadan attıktan sonra ikisini son kez kontrol edip kendi elbisesinden geçirdi ellerini. Kızıyla aynı yaptığı örgüsünü yana alırken elindeki hediyeyi biraz daha kavradı. Yeni anne baba olmuş çiftin evinin önüne geldiklerinde kapı çabucak açılmıştı. Charlie gülen gözlerle onları karşıladığında ilk önce kız kardeşini kucakladı.
"Geç kaldınız, Amy sabırsızlanıp durdu."
"Eh artık çocuk sahibi olmanın ne denli zor olduğunu anlıyorsunuzdur, sizinkinden üç fazlasıyla uğraşırken zaman çabucak gidiyor."
"Üç değil dört, kendini saymayı unuttu." Ginny kocasının cümlesini muzurca devam ettirdiğinde gülüşmüşlerdi.
Lily dayısının kucağına gittiğinde onu öpücüklere boğup sonrasında annesinden sakladığı çimen parçasını çıkarıp uzattı.
"Lily! Hepsini attığını söylemiştin."
Küçük kız kıkırdamaya başlarken Harry kendinin küçük versiyonuyla uğraşan karısına bakışlarıyla bunu anlatmaya çalışmıştı.
"Dayıya, Amy'ye, bu da.." Son öğrendiği ismi unuttuğunda susup tamamlamaları için annesiyle babasına baktı.
"Melody için." Charlie kızının ismini büyük bir hevesle söylediğinde çimenler için yeğenini öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.