Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)

Ufak Bir Rica

Genç çift tatil günlerini bütün bir hafta özlemle beklemişti, çünkü ikisi de genelde akşam eve geldiklerinde çocuklarla ilgilendikten sonra sadece sarılarak uyuyabilecek zamanı bulabiliyorlardı. O zamanda da Ginny genelde çok yorgun olduğu için sohbetlerinin ortasında uyuyakalıyordu,neyse ki kocası dalana kadar kız uykusunda konuşmaya devam ettiği için hiç şikayet etmiyordu. Hatta çoğu zaman biraz daha uykusundan feda edip onun konuşmasını dinleyerek eğleniyordu.

Bu tatil sabahı tuhaf bir şekilde ilk uyanan Ginny olmuştu, kocasını uyandırmak için karışık saçlarıyla oynarken Harry her zamanki gibi birden gözlerini açıp onu korkutmuştu. Gözlüklerine ulaşmadan önce kızı kollarına hapsetmişti, Ginny hiç debelenmeden onu beklemiş gözlüklerini taktıktan sonra yaramazlığa devam etmişti.

"Gin, bu saatte nasıl uyandın?"

"Bilmem birden uyanıverdim, hadi aşağı inip beraber kahve içelim."

"Koltukta uyumayacağına söz vermelisin ilk önce, çünkü ben gözlerinde hala biraz uyku görüyorum."

"Uyumamaya çalışacağım."

"Tamam o zaman, bugün tatiliz diye kahveler benden."

Ginny emekleyerek yataktan çıkıp kocasının gelip gelmediğini kontrol etmeden odadan fırladı, salondaki sallanan tekli koltuğu kapmak için böyle yaptığını biliyordu Harry. Merdivenlerden indiğinde tahmininde yanılmadığını karısının çoktan ayaklarını uzatıp sallanmaya başlamasını görünce anladı.

"Kahve olana kadar onun tadını çıkar, sonra diğer koltukta yanımda oturmazsan senin kahveni de ben içerim."

"Belki de artık bunun iki kişilik olanını almalıyız, çünkü kendi kapamayınca mızıkçılık yapan bir kocam var !" Ginny mutfağa doğru ilerleyen kocasına doğru gülerek seslenmişti.

Çok geçmeden dumanı tüten iki kupayla geri geldi Harry, koltuğa oturmadan önce bakışlarıyla kendisine somurtarak bakan karısına kalkması için işaret etmişti. Ginny oflaya oflaya normal koltuğa oturunca kahvesine kavuşabilmişti.

"Bir bakışımla seni o koltuktan kaldırabildim vay be kendimle gurur duydum."

"Demek ki hala tam olarak uyanamadım seninle bir alakası yok."

Ginny ego dolu bakışlarıyla kocasına cevap verirken Harry gülmeye başlamıştı.

"Benimle bir alakası yok mu? Ben sen senin eşinim tabii ki sözümü dinleyeceksin Bayan Potter." Soyadına bilerek baskı tonlaması yapmıştı.

"Yoo genelde senin sözünü dinliyormuş gibi yapıp kendi bildiğimi okuyorum."

"Hayatım şunu şöyle yapmayı düşünüyorum, ne dersin? Sevgilim bugün buraya gitmeyi düşünüyorum,sana uygun mu? Harry bunu almayı istiyorum, sen ne düşünüyorsun? "

Harry kızın haksız olduğunu kanıtlamak için sesini hafiften inceltip her zamanki sorularını tekrarlamıştı. Ginny onun berbat taklidine karşılık omzuna şaplak indirirken gülüyordu.

"Sen beni yanlış anlamışsın kocacığım,o soruların içinde gizli anlamlar var. Hayatım şunu şöyle yapmayı düşünüyorum ne dersin derken yapacağım haberin olsun görünce şaşırma demek istiyorum. Bir yere gitmeyi düşünüyorum sana uygun mu derken akşama yemek yapmayacağım,başının çaresine bakabilecek misin demek istiyorum. Bir şeyi almayı istiyorum sen ne düşünüyorsun dediğimde de kasamızda birazcık boşluk olacak buna hazır mısın demek istiyorum. Ah Harry geçen bunca yıldan sonra beni hiç anlamadığını fark ettirdin bana,biraz üzüldüm."

Ginny gerçekten üzülmüş gibi iç çekip kahvesinden bir yudum aldığında kocası biraz daha ona yaklaştı.

"Mesela şu an gözlerine baktığımda yalan söylediğini anlayabiliyorum, bence bu bile seni ne kadar iyi anladığıma güçlü bir kanıt. Oyunculuğun geçmişte sana ödül kazandırabilecek kadar iyiydi hatırlatırım." Ginny tek kaşını kaldırıp kendine iyi yaklaşan kocasının saçlarından geçirdi elini.