Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)

Son Black Düğünü -2-

Düğün devam ederken herkes kendi halinde eğleniyordu, kızlar çetesi eşleriyle yer değiştirip dedikodu için yan yana oturduklarında erkeklerde sohbet etmeye başlamışlardı. Draco'nun bir gözü sürekli babasının üstündeydi.

"Rahatla biraz Draco, babamı duydun Sirius onu açık bir şekilde tehdit etmiş."

"Sinsice rahatsız etmesinden korkuyorum, şuna baksana sürekli birilerini izliyor." Hepsi anlaşmış gibi Lucius Malfoy'un oturduğu masaya çevirdi bakışlarını. Dediği gibi Bill ve Fleur çiftini tiksintiye yakın bir ifadeyle izliyordu.

"Pislik." Ron yüzünü buruşturup ona bakmayı kesti. "Baban olmasaydı abime bakışları yüzünden kavga ederdim."

"Draco yeterince üzgün Ron." Neville kırgınca babasına bakan arkadaşı yüzünden diğer arkadaşını kibarca uyardı.

"Eğer bir şey yaparsa düğünden kovulacak, annen için sustu herkes." Harry kendinden emin şekilde diğerlerine hatırlattı. "Neden ona tiksinecek daha çok şey vermiyoruz?"

Diğer üçünün soru dolu bakışlarını görmezden gelip ayaklandı ve oturmaktan kırışmış takımını eliyle düzeltti. Güzel karısının yanına ulaştığında onun gülen yüzüne gülümseyip elini uzattı.

"Benimle dans etmek ister misiniz Bayan Potter?"

"Elbette isterim Bay Potter." Ginny genç kızlar gibi kıkırdayıp kocasının elini kavradı, ayağa kalktığında onun kollarındaki yerini aldı.

İkisi dans alanına çıktığında diğer üç arkadaşı da eşlerini dansa kaldırmıştı. Ginny bunu fark ettiğinde tek kaşını kaldırarak kocasına baktı.

"Ne o, artık aynı mı çalışıyor beyinleriniz?"

"İzleyicilerimiz varken güzel bir gösteri sunalım istedim."

"Sonra bir baktın ki çetende seninle aynı fikirde öyle mi?" Ginny iyice kendine çekmesine tepki vermedi, bunu bekliyordu zaten.

"Lucius Malfoy'u mutluluğumuzla sinir edelim istedim."

"Yoksa dansa kaldırmayacak mıydın?"

"Senin gibi bir güzellikle dans etmek için bahanelere ihtiyacım vardı."

"Senin bahaneye ihtiyacın yok, kapım sana hep açık." Kızıl kız muzurca gülümsediğinde Harry ona yalandan kötü kötü bakmaya başladı.

"O kapı zaten benim, koruma olarak önünde nöbet tutuyorum olur da biri beynini kaybedip sana gelmeyi düşünürse diye."

"Vay canına, çok etkilendim. Benimle evlenmeyi ister miydin?"

"Ben evliyim zaten." Harry parmağındaki yüzüğü gösterdi. "Kendisi fazla cadıdır, ondan ayrılamam."

"Ah ne tesadüf bende delinin tekiyle evliyim, keşke zamanında sizinle karşılaşsaydım genç adam."

"Kocanız çok şanslı o zaman, sizin gibi birine sahip." Harry ustaca onu döndürdüğünde iki saniyeliğine susmak zorunda kaldılar. Geri kollarına girdiğinde Ginny dudak büktü.

"Ne yazık o benim arkamdan ne kadar cadı olduğumu söyler, sizin gibi kibar biriyle birlikte olabilirdim."

"Hey!" Konuşmaları Sirius'un heyecanlı sesi yüzünden bölünmüştü. "Nasıl gidiyor düğün sizce?"

"Harika, neden biraz daha sarhoş olmayı denemiyorsun?" Ginny elindeki kadehle ortada dönen adamla dalga geçmeden duramamıştı.

"Ben sarhoş olmam küçük kızıl." Gözlerini devirdiğini görünce onlara iyice yaklaştı. "İzninle eşinizi çalmak istiyorum."