Ginny büyük gün geldiğinde bütün gecenin uykusuzluğuyla yataktan doğruldu. Büyük Salona indiğinde boş gözlerle etrafı inceledi. Belki de son gelişiydi buraya belki plan tutmayacaktı ve Ginny bir daha gözlerini bu dünyaya açmayacaktı. Düşünceleri kafasından uzaklaştırmaya çalışarak boş bir yere oturdu. Mektupları gönderdiği baykuşun zamanında onlara ulaşmasını diledi.Diğerleri yanına geldiğinde kahvaltısını bitirmek üzereydi. Hepsi mırıldanarak oturdular,sinirli ve üzgün gözüküyorlardı.
"Neyiniz var sizin?"
"Geziye gelemiyoruz cezaya kaldık." kaybetmiş bir tavırla fısıldadı Neville.
"Bu resmen haksızlık." Dean oldukça sinirliydi.
Ginny acaba cezanın sebebini bilseler ne yaparlar diye kendini tutamadan güldü.
"Gülme Ginny, şaşılacak şekilde seni aramızda göremiyoruz."
Seamus çocuk gibi trip atıyordu.
"Biraz zeki olsaydınız gezi zamanı ceza almazdınız, bakın ben birazdan sizi bırakıp gezinin tadını çıkartmaya gideceğim."
Gıcık bir gülümsemeyle saçını geriye attı.Üç erkek anlaşmış gibi aynı anda gözlerini devirdi.
"Bana Balyumruk Şekerci Dükkanından bir şeyler getirmeni istiyorum Gin. İhtiyacım var."
Neville uyuşturucu bağımlısı gibi konuşmuştu.
"Tamam hepinize getireceğim ."
Üçünün keyfi yavaş yavaş yerine geliyordu gülmeye başladıklarında onların etkisine girerek kendi de gülümsedi kızıl kız ama yaptığı salaklık aklına geldiğinde gülümsemesi soldu. Aptal Gin,geri dönemeyeceğini bile bile söz vermişti arkadaşlarına. İçi sızladı hazır değildi işte. Bunun başına gelmesini istemiyordu,yaşamak istiyordu gerekirse her gün cezaya kalmayı kabul ederdi onlara bu acıyı çektirmek yerine. Yaşamak istiyordu, kaçak üçlünün geri dönmesini onlarla özlem gidermek istiyordu,annesinin babasının nasıl yıkılacağını düşünüyordu ve abileri.. Merlin güç versin bu onu tüketiyordu ailesi bunu atlatabilecek miydi? Geri dönebilirse hepsinden özür dileyecekti üzdüğü için.. Eğer geri dönebilirse.. Güvenmediği bir adama kalmıştı kaderi ..
Gözlerini buğulandıran yaşları geri itmeye çalıştı ama başaramadı,akan yaşı çaktırmadan silerken göz ucuyla arkadaşlarını kontrol etti. Neyse ki kahvaltılarıyla meşgul olan arkadaşları onun bu halini farketmemişti.
xx
Madam Puddifoot'un Çay Dükkanında otururken elindeki şekerlemeleri çocuklara nasıl ulaştırabileceğini düşünüyordu. Okul yoluna doğru ilerleyen Patil ikizlerini gördü. Onlara yetişmek için eşyalarını oturduğu yerde bırakıp kızların peşinden koşup ikizlere seslenmeye çalışıyordu en sonunda ikizler onu farkedip durdu.
"Hey nasılsınız?"
"İyiyiz Ginny nedir bu acelen?"
"Parvati bunları Neville,Seamus veya Dean üçlüsünden kimi görürsen vermeni istiyorum. Cezaya kaldılar oldukça mutsuzlar, sizin okula döndüğünüzü görünce biraz erken sevinsinler istedim."
Kızlar anlayışla gülümsedi.
"Tabi götürürüz Ginny, iyi eğlenceler sana."
Kızlar şekerlemeleri alıp giderken arkalarını bir kez dönüp ona el salladılar aynı şekilde Ginny'de onlara el salladı. Oturduğu yere döndü ve oturup çayını içmeye devam etti, son çayını...
Büyük gürültü koptuğunda Ginny korkuyla yerinden zıpladı,o an gelmişti.. Son kez derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeyi denedi. Herkes bir yerlere kaçışmaya başlamıştı,öğrencilerin bir an önce okula dönmesini diledi ve kendini meydana attı. Okula kaçıyormuş gibi yaparken önünü iki siyah maskeli adam kesti. Korkuyla geriledi ama asasını indirmedi. Taşın ağırlığı ona güven veriyordu sebepsiz yere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.