Hermione içecek bir şeyler almaya gittiğinde Harry onun bu yaptığına gülümsedi. Eğer dedikleri gibi Ginny bir saat içinde uyanacaksa gözlerini açması an meselesiydi. Büyük ihtimalle Hermione kızıl kız uyandığında biraz özel zaman geçirsinler diye bu bahaneyle uzaklaşmıştı odadan. Harry, hala kızın elini tutuyordu ve yavaş hareketlerle baş parmağını yumuşak teninde gezdiriyordu. Dakikalar geçerken sabırsızlanmaya başlamıştı çünkü kızın güzel gözleriyle karşılaşmak için oldukça heyecanlıydı.
Bu sırada Hermione elindeki balkabağı sularını dikkatlice taşıyarak odaya doğru ilerlemeye çalışıyordu ve odaya girmeyip kapının önünde durmayı düşünüyordu. Bu sırada etrafta delice dolaşan Ron'u gördü,ona doğru seslendiğinde çocuk sevgilisini görmenin rahatlığını yüzüne yansıtmıştı.
"Neredesiniz sizi bulmak için dolaşıp duruyorum."
"Yukarı kattayız. Anladığım kadarıyla bu katta sadece ayakta tedavi yapıyorlar."
"Ginny iyi mi?" Ron anladığını göstermek için kafasını salladıktan sonra sabırsızca merakını dillendirmişti.
Hermione ilerideki saati kontrol edip cevap verdi.
"Evet uyanması yakındır."
"Okul arazine dağılıp onarım yapmaya başladıklarında hepsinin boş bir anında kaçtım." Yaptığına gülümsemiş sonrasında gözlerini kızın elindeki bardaklara dikerek cümlesine devam etmişti.
"Ve o balkabağı suyunu alabilir miyim?"
"Ron hiç değişmeyeceksin değil mi ? Al iç bakalım." Hermione gözlerini abartılı bir şekilde devirmesine rağmen onun isteğini geri çevirmemişti.
Ron ise onu anlamıyor gibi yüzünü buruşturup elindeki bardağı yudumlamaya başladı diğer yandan ağır adımlarla yukarı katın merdivenlerini çıkmaya başladılar.
"Biliyorum konuşmamız için doğru bir zaman değil ama öğrenmem gerek.. Sen ve ben..savaşta aramızda olan şey..yani eğer...pişmansan?" İtiraz etmesi için cümleyi ağırdan almıştı ama devam etmesine bir engel çıkmayınca biraz bozulmuş gibi devam etmeye çalışmıştı. Hermione onun kıvranmasını zevkle izliyordu.
"Yanii..pişmansan..anlayışla karşılarım Herm." Hala beklenti içinde kıza bakıyordu.
"Aslında düşündüm de Ron haklısın."
Ron'un şu anki yüz ifadesine gülmemek için kendini zorladı Hermione. Çok eğlenmesine rağmen ona daha fazla kıyamayıp şakasını uzatmadı.
"Doğru bir zaman değil bunu konuşmak için çünkü gerçekten çok gereksiz şeyler söylüyorsun.Pişmanlık duyması gereken sensin.!"
"Na..sıl yani?" Ron kaşlarını çattığında kızı anlamaya çalışıyordu.
"Demek istediğim ben ne istediğimi çok önceden beri biliyorum. Pişmanlık duyması gereken kişi sensin çünkü beni sevdiğini çoook uzun bir sürede farkettin sersem."
Ron onun cümlesini eğlenir bir şekilde bitirmesinden sonra rahat bir nefes aldı.
"Merlin aşkına Hermione bir anlığına pişman olduğunu düşündüm."
"Beni üzdüğün zamanların intikamını aldım diyelim."
"Özür dilerim eşekliğim için."
Kızı belinden kavrayıp aniden kendine çektiğinde elindeki balkabağı suyu biraz dökülürken kız söylenmeye başladı.
"RON ! Ani hareket yapma,içeceğimi dökmeme sebep oluyorsun."
"İçseydin dökülmezdi,ayrıca sahiden onu içmek istiyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.