Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)

Beklenmedik

Evin üç bireyi uyurken Draco ve Sirius saatin geç olmasına aldırmadan düello ediyordu. Bunu isteyenin Draco olması Sirius'u daha da iştahlandırmıştı,uykusuz olmasına rağmen ikiletmeden onu çalışma odasına sokmuştu.

"Kararını vermiş gibi duruyorsun .."

Lanetler birbirini kovalarken bir yandan da sohbet ediyorlardı.

"Her şey ortaya çıktığında annemi korumam gerekecek, savaş konusunda hala kesin bir fikrim yok. İki tarafa da yakın hissetmiyorum kendimi."

"Bizler de farklı bir şey yapmıyoruz Draco, hepimiz ailemiz için savaşıyoruz,onları korumak için kendimizi ateşe atıyoruz. Etrafına bir bak, bizim tarafımızda güç için savaşan kimseyi göremezsin."

"Anlamıyorsun beni.. Taraf seçmemin bir anlamı yok iki türlü de insanlar oraya ait olmadığımı hatırlatacaklar, neyi seçersem seçeyim hep hatalarımı yüzüme vuracaklar."

"Draco,Severus'a bak! Kendi doğruları için,her şeye kulağını kapadı ve nefret ettiği insanlarla birlikte hareket ediyor. Savaştan sonra kazanan tarafların yapacağı şeyleri düşün ve doğru olanı seç. Karanlık taraf kazanırsa getireceklerine dayanabilecek misin? Okul arkadaşların zindanlarda sırf sizinle aynı fikirde olmadıkları için eziyet çekerken sen mutlu olabilecek misin? " 

Sirius onun irkildiğinin farkındaydı ama gerçekleri ona söylemekten çekinmiyordu. Çünkü bu olabileceklerin en hafifiydi. Savaşı karanlık tarafı kazanması bütün yoldaşlık üyelerinin,masum insanların ve iyilik için savaşan insanların öldüğü anlamına gelirdi. Bütün o korunmasız kalan çocukların,gençlerin kolayca öldürülmeden, hırslı ve gözünü intikam bürümüş büyücülerin ellerinde esir kalacağına emindi. Kendini karamsar düşüncelere sokmadan susmuş çocukla konuşmaya devam etti.

"Olamazsın Draco,sen öyle şeyleri kaldırabilecek bir çocuk değilsin.  Diğer türlü savaşmadan arkanı dönüp gidebilirsin ama bizler kaybedersek sizlerde çoktan ölmüş olacaksınız. Bu gece bunları iyice düşün, iyilerin ve kötülerin yapabileceği her şeyi düşün,düşün ve gerçeğin ne kadar sarsıtıcı olduğunu farket."

Draco cevap vermeden sessizce düelloya devam etti, Sirius daha fazla üstüne gitmek istemediği için onun sessizliğine katıldı ama biliyordu ki içindeki vicdan savaşı çoktan başlamıştı. Bu sırada düello odasına esneyerek karışmış saçlı James girdi.

"Bensiz eğlence ha ? Sirius bunu hiç yakıştıramadım." Gülümseyerek cıkcıkladı.

İkisi durup gelen adama gülümsedi, dostuna doğru asasıyla hamlede bulunan Sirius konuşmaya başladı.

"Karınla odana çekildin, yaramaz çocuklar gibi sizi rahatsız mı etseydim? Aslında aklıma geldi ama Lily'nin beni tek parça bırakacağından emin değildim."

"Sen ve başkalarını rahatsız etmek, birbirine ne kadar uzak kelimeler!"

"Asanı kuşan genç dostum bu bir savaş-"

Cümlesini yarıda kesen şey evin şiddetle sarsılmasıydı,donup kalmış sanki depremin bitmesini bekliyor gibi tavana diktiler gözlerini. Hepsine ilk şoku atlatan şey Ginny'nin çığlığıydı. 

"Herkes savaş haline geçsin. Geride kimsenin kalmadığına emin olunca cisimlenin."

Odadan çıktıklarında salonun içinde sekiz tane Ölüm Yiyen onları bekliyordu ve baskına geldikleri evdeki insanların ölü insanlar olacağını tahmin etmemiş gibi duruyorlardı. Bunu farkeden James lanetler savururken karanlık bir sesle konuştu.

"Öldürmekten çekinmeyin."

Sirius seri hareketlerler merdivene ulaşmaya çalışıyordu. Bu sırada bir tane Ölüm Yiyeni yere yığdı. Draco ilk başta sadece savunma amaçlı büyüler yaparken karşısındakilerin öldürme amaçları onu savaşmaya itti. Yukarıdan sadece arada Ginny'nin çığlığı geliyordu. Kızın en sonuncu acı dolu çığlığı biraz uzun sürdüğünde Draco'nun dikkati dağıldığı için duvara fırlatıldı. Sol kolunun üstüne düştüğünde acıyla inledi. Onu duvara fırlatanı yanındaki adamla birlikte, asasından çıkan siyah iplerle hapsetti. İkisinin boğazını saran ipleri tek hareketle sıktığında boyunları aşağı doğru fırlayıp gitti. Geriye beş tane Ölüm Yiyen kalmıştı,James son bir tanesini daha yere devirirken Sirius yukarı ulaşmaya çok yakındı. Bunu farkeden James, Draco'nunda çıkması için talimat verdi.