James karısını zorla bilekliğiyle hastaneye yolladığında anında geri dönmüştü, Lily'e bıraksa yaralı olmayı umursamadan kızını kurtarmak için aşağılara inecekti. Adam oğlunun çoktan karısını kurtardığına emindi, şimdi bu katta kalıp Kalman'ı ve heyet üyelerini etkisiz hale getirmeliydi. Geniş odaya girdiğinde yerdeki kan izlerini görmezden gelerek dört kişiyle düello eden Arthur'a yardım etmek için arkasını ona dönük heyet üyesini sırtından vurdu, bu insanlar kuralları uygulamaya değer değillerdi. Yaptıkları onca şeyden sonra arkalarından vurulmaları kabul edilebilir bir şeydi. Kalman bir duvarı daha patlatıp bakanın dengesini bozduğunda James kalkanını yükseltip yaşlı büyücüyü atılan lanetlerden korudu. Albus kısa süre içinde kendini toparlayıp asasını Kalman'a doğrulttu.
"Bir karar vermelisin Kalman, teslim olmak mı ölmek mi?"
"Sizin elinize düşmek mi? Henüz o kadar delirmedim."
Albus sadece formaliteden sormuştu zaten, adamı öldürmek istiyordu. Böyle tehlikeli bir düşmanın Azkaban'da bile rahat durmayacağını çok iyi biliyordu, yine de sormak zorundaydı. James bakanın ona bir bakış attığını gördüğünde Kalman'ın dikkatini dağıtırken arkasından vurdu lanetle. Kalman sendeleyerek birkaç adımda sallansada asasıyla kendi zayıflığını kırmak için hemen bedenini iyileştirecek bir şeyler mırıldandı. Sinirle bağırmadan önce bir duvarı daha patlatıp dikkatlerini dağıtırken asasını James'e döndürdü. Kendine atılan kesik lanetinden ustaca kaçan Seherbaz kendini yere attığında diğer lanetten yerde yuvarlanarak kurtulmuştu. Dumbledore adamı bir kez daha vurduğunda koluna isabet ettirmişti, onun iyileştirme büyüsünü engellemek için ellerini yaralamaya başladığında Kalman sıkıca asasını tutmuş düşürmemek için uğraşıyordu.
"Kaçışın yok Kalman, seni öldürmeden durmayacağım."
"Seni öldürüp planlarıma devam edeceğim." Kalman'ın asasından birden fazla ışık birbirine karışıp bakanı hedef aldığında yaşlı büyücünün kalkanı hepsini hızlıca emdi. Albus kendi asasını yeniden salladığında etraftaki birkaç beton yığını büyücünün üstüne hücum etmeye başladı. James kendini santimlerle geçen beton parçalarının tek bir noktayı hedeflediğini anlamıştı, Kalman kendini korumak için büyü yapmaya odaklandığı an deneyimli Seherbaz normalde hiç kullanmadığı lanetin sözlerini mırıldanıp onun asa tutan elinin hissizleşip bir daha kullanamayacak hale getirdi. Kalman'ın sol eli bedeninin yanına düştüğünde bir beton onun yere yığılmasını sağladı.
"Teslim ol Kalman." Albus onun diğer kolunu asa tutmasını engellemek için hasarlı hale getirirken adamı uyardı.
"Son nefesime kadar direneceğim." Kalman dediğini ispat etmek için asasız büyü yaparak artık zar zor ayakta kalan duvarları tekrardan patlattı.
Bakan onu tamamen etkisiz hale getirmek için siyah iplerle sıkıca bağlarken Seherbazına döndü.
"Bir yerlere kilitlemek için fazlasıyla tehlikeli bir büyücü, James bundan sonrasıyla senin ilgilenmen daha mantıklı olur."
James adamın ona sunduğu hediyeyi şokla karşılasada hiç tereddüt etmeden kafasını sallayıp kabul etti. Kalman'ın bir büyü daha mırıldandığını anladığında asasını direkt adama çevirdi.
"Crucio."
Kalman'ın bedeni kitlenip çığlık atmaya başladığında odak noktasını kaybetmiş olması ikisinin konuşmasına imkan vermişti.
"Bu malikane daha ne kadar dayanır bilmiyorum, bir an önce işimizi bitirip terk etmeliyiz. Acele et James ben diğer taraflarla ilgileneceğim."
"Teşekkür ederim Albus."
"Öldüğünden emin ol ve çektirdiklerini ödet." Albus'un yarım gülümsemesini gördüğünde James sırıtarak karşılık verdi. Keşke Aylak ve Patiayak'ta onunla beraber olsaydı, en azından daha da eğlenirlerdi. Laneti devam eden adama bir bakış attığında derin bir nefes alıp sayılı dakikalarını en iyi şekilde geçirmek için aklında plan yapmaya başladı, yaptıklarının bedelini ödetecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.