Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)

Sinsi Adam

Bir sonraki gün bekarlığa veda tatiline gidecek olan Harry babasından zorla izin alarak o günü tatil yaptırmıştı. Bütün aile güzelce kahvaltı ettikten sonra ortalığı fazla dağıtan baba oğula ceza veren Ginny sayesinde mutfak temizliğini bitirenler soluğu bahçede almıştı. Üç oğlu bütün dikkatleriyle babalarının süpürge bakımını izliyordu. Arada ona yardımcı olan minik parmaklara her defasında dönüp gülüyordu.

"Şimdi birazcık dağılan kuyruk çalılarını düzenlemek için bu makasla keseceğiz."

"Canı yanaycak mı?" Arthur babasının elindeki makasa canavarmış gibi bakarken irileştirdiği gözleriyle sordu.

"Acımayacak şapşik, hatta bize teşekkür bile edebilir." James bilmiş bilmiş babasından önce cevap verdi kardeşine.

"O konuşmaz kiy." Albus babasına şüpheyle bakıp abisinin yalanını ortaya çıkarması için konuşmuştu. "Süpürge konuşur mu baba?"

"Konuşmaz ama onu hissedebilirsin." Elini cila isteyen yüzeyde gezdirirken olgunca cevap verdi. "Bir süpürgen olduğunda onun ne hissettiğini anlayacaksın. Ancak böyle iyi bir uçuşa ve oyuna sahip olabilirsin."

İkizler anlaşmış gibi babalarını taklit ederek süpürgeye dokundular, beklentilerini karşılamayan o his için birbirlerine baktılar.

"Biraz daha büyüdüğünüzde ilk yüksek uçuşunuzu gerçekleştirdiğinizde babanızın ne dediğini anlayacaksınız küçük adamlar."

"Ne zaman büyüycez? Bugün büyüydüm ben." Arthur büyüdüğünü ispat etmek için iki popo hareketiyle ayağa kalktı.

"Biraz daha büyümen gerekiyor."

"Ne kadan daha?" Albus abisine kaçamak bir bakış attı.

"O gün geldiğinde öğreneceksiniz oğlum, hadi gel otur Arty."

Üç çocuk sessizliğe gömülüp makasla çalıları kesen babalarını izlemeye başladı, Harry bir yandan keserken diğer yandan makastan fırlayabilecek parçalar için dikkatle hareket ediyordu. James çoktan bir parçayı yakalayıp cebine atmıştı, ileride o çalıyı herhangi bir şaka için kullanmayı düşünüyordu ama malzemesini babasından gizli bir köşede incelemesi gerekiyordu.

Yukarı katta ise Ginny ve Lily küçük valizin yanına oturmuş yeni yıkanmış ve Harry'nin seçtiği kıyafetleri yerleştirme işindeydi. Ginny kocasının ipucu bırakmamak için belirli bir konuya odaklanmadan kıyafet seçmesini fark etmişti, yine de her kıyafetini aklına kazırken özenle katlıyordu.

"Anniy bu ne?" Lily babasının ceketindeki düğmeyi gösterip ilgiyle oynamaya başladı.

"Onun adı düğme Lily, üstümüzdeki kıyafetleri tutturmak için kullanılır. Bak senin üstündeki cekette de düğme var." Ginny uzanıp küçük ceketin üstündeki pembe düğmeyi gösterdi.

Lily annesinin dediğini incelemek için kafasını eğdiğinde kaşlarını çatmıştı, bu ifadenin anlamı belliydi küçük kız bir şeylere kafasını takmıştı. Babasının ceketini iyice kendine çekip iki farklı düğmeye bakmaya devam etti.

"Hepsi aynı değildir hayatım, renkleri, şekilleri değişik olabilir."

"Ebet anniy." Kendinden emin bir baş sallamasıyla onay verdikten sonra koca ceketin üstüne yattı.

"Uykun mu geldi?" Ginny onun masum halini sevmemek için kendini tuttu.

"Hayıy Lily uykiş yok."

"İstiyorsan bahçeye inebilirsin hayatım."

"Hayıy Lily anniyle kalşın."

"Tamam o zaman." Kıyafetleri özenle katlamaya devam ederken diğer yandan Lily eşlik etsin diye en basit tekerlemeyi söylemeye başladı. Genelde küçük kız birer kelimeyle eşlik etsede sanki bütün tekerlemeyi söylüyormuş gibi davranıyordu.