Sarı Çiyan

5.8K 260 149
                                    

Ginny ve Harry bahçeye indiklerinde kalabalık karşısında oldukça şaşırmışlardı. Daha anıtların olduğu yere kimse girmemişti. Harry,bakışları üstünde hissettiğinde huzursuzca saatini kontrol etti.

"Yetişemeyeceğiz diye boşuna endişelendin Gin,daha törenin başlamasına yarım saat var."

"Olsun daha önce inmeliydik Harry,herkes gelmiş baksana." İkisi insan topluluğunu incelerken kızıl kız gözleriyle ailesini bulmaya çalışırken cevap vermişti.

"Evet itiraf etmem gerekirse bu kadar kalabalık beklemiyordum ."

Birbirlerine dönüp sıcacık gülümseler gönderdiler. Harry biliyordu ki biraz daha ilerlediklerinde Ginny ailesinin yanına gidip gözyaşı dökecekti. İmkanı olsa onu da alıp daha sakin bir yere gitmek isterdi ama Seçilmiş Kişi olmanın kötü yanlarından biri de bazı durumlarda istemediği şeyleri yapmak zorunda kalmaktı. Sevgilisinin ışıldayan yüzüne son bir kez baktıktan sonra beraber karşılarındaki gazeteci yığınına doğru giriş yaptılar. Ginny, güç vermek için elini bir kez sıkıp hızlıca bıraktığı anda flaşlar patlamaya başlamıştı. Üstlerine fırlamalarını engelleyenler ise  Arthur ve James idi. İkisini korumak için yanlarına ulaşıp çok yaklaşmak isteyenleri Seherbazlık kimlikleriyle gerilemeye zorluyorlardı. Bu sırada Sirius ileride onlara muzip bir şekilde bakıyordu,bu durumdan bile eğlenecek bir şeyler çıkarmıştı. 

"Harry Potter bundan sonra ne yapacaksın?"

"Kaçak Ölüm Yiyenleri yakalamada rol alacak mısın ?"

"İleride Seherbaz olmayı düşünüyor musun?"

"Ginny Weasley, öldüğü sanılanlardan biri olarak nasıl geri döndüğünü açıklayacak mısın ?"

"Potter, yıllardır öldü sandığın ailene kavuşunca neler hissettin?"

Sorular havada uçuşurken onlar hiçbirine cevap vermeye niyetli değillerdi. Rita Skeeter sinir bozucu sesiyle yolun sonunda sorusunu yumurtladı.

"Malfoy ailesinin davası görülürken bütün hepinizin tanık olup onların ceza almasını engelleten sebep ne? Büyücü dünyasını karıştırmak için yeni bir yol mu buldunuz yoksa ?"

Ginny ona sinirli bakışlar atarken babası sadece kızının duyacağı şekilde fısıldadı.

"Sakın Ginny,tek bir kelime edip onun eline koz verme. Bırak istediği kadar konuşsun."

Kızıl kız gözlerini kapatıp sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Kendini tutamayıp sarışın kadının yanından geçerken sertçe omuz attı Ginny. Yüzüne de pis bir sırıtış ekleyip kadına dönerek göz kırptığında Harry konuşmaya başladı.

"Şimdi sana takacak Gin." Sevgilisinin sesinden yaptığını onaylamadığını anlamıştı kızıl kız ama şu an kendini içinden tebrik ederken onu dinleyemeyecek durumdaydı,yine de sırıtarak cevap verdi.

"Her türlü yarın hakkımızda yalan şeyler yazacak,en azından şimdi bunu yapınca keyfim yerine geldi."

-

Dumbledore, etkileyici konuşmasının ardından ölenlerin ismini saygıyla okumaya başladı. Lily bir eliyle kocasının diğer eliyle oğlunun ellerini kavramıştı. Harry ise güç vermek için Ginny'nin elini bir an bile bırakmamıştı,Percy'nin adı okunduğunda kızıl kız ağzından bir inleme kaçırdı. Annesi yanında onun omuzlarından tutarken daha fazla ağlamamaya çalışıyor gibiydi. Harry onun acısını azaltmak için daha fazlasını yapmak istiyordu ama bütün gözler üzerindeyken sadece elini tutabiliyordu. Hem bütün ailesi Ginny'nin ilerisinde otururken hareketlerine dikkat etmek zorundaydı.Herkes ayaklanırken Charlie hemen kız kardeşinin yanına geldi. Harry ile bir bakış paylaşan Charlie kardeşini kolları arasına alıp onun yürümesine yardım ederek ilerlemeye başladılar..

Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin