Ginny sabah oğlunun yüzünde gezen parmakları sayesinde uykusunda uyandı. Gözlerini açtığında ona iyice sokulup yüzüyle oyun oynayan küçük adama baktı. O da annesinin uyandığını görünce kıkırdamaya başlamıştı.
"Günaydın Jamy, gel bakalım."
Kız kucağına alırken, James yine kendince annesine günaydın demeyi ihmal etmemişti. Beraber pencereden bahçeyi izlerken Ginny bir yandan oğluyla konuşmaya başladı.
"Seni dünyaya getirdiğim anları gördüm Jamy, beni oldukça yormuşsun oğlum."
Küçük çocuk annesinin içinde bulunduğu durumu pekte umursamıyor gibiydi. Hatta James ellerini cama koyup avcunun içinin sıcaklığıyla buhar oluşmasını daha ilginç bulmuştu. Ginny kendi derdini unutup onun kendi kendine konuşmasını gülerek izlemeye başladı. Ama çok geçmeden yine kendini konuşurken bulmuştu.
"Eğer gördüğüm şeyler doğruysa babana oldukça çektirmişim, bana gerçekten iyi dayanmış."
"Doğumda benden ayrılacağını bağırdığın an kesinlikle favorim."
Ginny sesin geldiği yere bakmak için arkasını dönmüştü, kapının girişine yaslanmış ve gülümseyen adama gördüğünde aynı şekilde gülümsedi.
"Gerçekten yaptım mı bunu?"
Harry odanın içine girerek elindeki kıyafetleri yatağın üstüne bırakıp sonrasında onların yanına ilerledi.
"Evet, sen hangi kısımlarını gördün?"
Ginny gözlerini kocasından kaçırıp suç işlemiş çocuk gibi konuştu.
"Hamile karnımı gösterip senin suçun olduğunu söylüyordum, daha doğrusu bağırıyordum."
Harry karısının yüzüne düşen birkaç saç telini geriye kulağının arkasına itti.
"Onu defalarca söyledin Gin."Halinden hiçte şikayetçi gibi durmuyordu, zümrüt yeşillerine dikilen bakışlardan sonra devam etti. "Sancıların geçince de beni ne kadar sevdiğini söylüyordun."
"Hiç kızmadın mı?"
"Karım çocuğumuzu dünyaya getirirken acı çekiyor diye neden kızayım?" Harry şaşırmış gibi ona baktığında kızıl kız omuzlarını silkti.
"Bilmem, sabrını çok zorlamışım gibi duruyor. Belki bir yerden sonra kızmışsındır."
"Senin bende sınırsız hakkın var." İkisi birbirlerinin gözlerine bakarken Harry cümlesine devam etti. "Şimdi ben oğlumuzu alıyorum, sende sana getirdiğim kıyafetleri giyinip aşağı geliyorsun, kahvaltı edelim sonrasında seni bir yere götüreceğiz."
"Nereye gideceğiz?"
Kızın heyecanlı sesi adamı gülümsetti.
"Her şeyin başladığı yere."
-
Ginny kahvaltı masasına gördüğünde burnuna harika kokular geliyordu. Molly onu yerine oturturken şömineden Hermione belirdi. Kızıl kız korkuyla yerinden sıçradı ama sonrasında kendini sakinleştirebilmişti çünkü bu sahneyi rüyasında görmüştü, doğumu başladığında kocasıyla böyle bir şömineden hastaneye gitmişlerdi. Ve Ginny nedense bunu hiç tuhaf bulmamıştı, şimdi de sanki bu onun her gün gördüğü bir şeymiş gibi hissediyordu.
"Günaydın herkese." Fazla neşeli arkadaşı konuştuğunda kızıl kız gülümseyerek kafasını salladı.
"Günaydın kızım, geç otur son bir iki şey kaldı. Ron nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.