Ginny sandığının kapağını kapatıp Noelden önceki son yemeği yemek için aşağı indi. Büyük Salondaki insanlar o kadar heyecanlı bir şekilde sohbet ediyordu ki Ginny seslere alışana kadar epey bir rahatsız oldu. Dan o oturur oturmaz kızı sohbetlerine dahil etmeye çalışmıştı,Ginny gün geçtikçe Dan'ın kendine olan tavırlarının değiştiğini fark ediyordu,pek dillendirmek istemese de sanki çocuk ondan hoşlanıyor gibiydi. Bu yüzden elinden geldiğince onunla arkadaşlığını belli seviyede tutmak istiyordu.
"Ee Ginny sen ne yapacaksın tatilde?"
"Her zamanki şeyler bolca ailemle zaman geçirme,abilerimi sinir etme,arkadaşlarımla takılma."
"Sevgilinle hasret gidermeler."
Ginny, Lucy'nin lafına dil çıkarmak için döndüğünde heyecanla ciyakladı.
"Oh Merlin aşkına saçlarına ne yaptın ?"
Lucy normalde beyaz tenine zıt simsiyah saçlarıyla oldukça çekici bir güzelliğe sahipti ama şu an karşısındaki Lucy saçlarını koyu bir turuncuya boyamıştı.
"Nasıl beğendin mi ?"
"Sanki karşımda ailemden biri duruyor."
"Belki annenin gözüne girmem kolaylaşır."
İki kız buna kahkahalarla güldüğünde diğerleri pek anlamış gibi durmuyordu. Ailesinin maç izlemeye geldiği gün nasıl olduysa Lucy ve Fred tanışma imkanı bulmuştu,o günden beri sürekli mektuplaşıyorlardı. Hogsmeade gezisinde Ginny onlara bir buluşma ayarlamıştı ve iki haftadır resmi şekilde çıkıyorlardı.
"Bana iyi davransan iyi edersin Lucy."
"Asıl sen bana iyi davran yoksa George abinin sana nasıl bir şaka hazırladığını öğrenemezsin."
"Gerçekten biliyor musun Lucy? Ne olur söyle ne olur ne olur ne olur."
Ginny kıza en tatlı ses tonuyla yalvarırken kolunu koala gibi sarmıştı. Lucy ise onun bu halinden zevk alıyor gibiydi.
"İyi bir kız olursan belki gitmeden sana söylerim."
Luna yemeğini bitirip iki kızın şamatasına katılmaya geldi. Masadaki herkes kahkahalar atarken içeriye rahatsız edici ötüşle çirkin bir baykuş girdi. Gryffindor masasının en başına inip yavaş yavaş yürürken herkesin dikkatini çekmişti.
"Ne çirkin bir baykuş."
"Tüylerine ne olmuş bunun ?"
"Ne taşıyor o ?"
"Çok vahşi görünüyor."
Herkes baykuşla ilgili yorumlar yaparken iki Çapulcu birbirine tuhaf bakışlar atmaya başladı şimdi hepsi baykuşun kime ne getirdiğini merak etmişti. Lily ve Tonks ikilisi de eğlenceli sohbetlerini kesip dikkatlerini baykuşa vermişti. Baykuş üç kızın önüne durduğunda Lucy tiksintiyle konuşmaya başladı.
"Bana bir şey getirmemiş olsan iyi edersin."
Baykuş direkt olarak Ginny'e yaklaştığında kız ne yapacağını bilemez şekilde baykuşa bakmaya başladı. Sirius ayaklanırken baykuş daha fazla dayanamayıp Ginny'nin eline sert bir gaga darbesi attı,kız parmağını ovuştururken kağıda sarılı mektubu almak zorunda kaldı.
"Kimden Gin?"
Kız bilmediğini belli etmek için omzunu silkerken sarı kağıdın içindeki siyah zarfı çıkardı. Ve o anda zarfın üzerinde karanlık işaret belirdi. Ginny mektuba o kadar odaklanmıştı ki yanına gelen Sirius'un sesini duyduğunda yerinden sıçradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.