11 Ağustos 2000
Molly üç-dört saatlik uykuyla oldukça iyi idare ediyordu. Kahvaltıyı sabahın erken saatlerinde hazırlamaya başlamıştı. Çocukları bir bir Kovuk'a geliyordu,Lucy onunla birlikte erken kalkan tek kişiydi,ikisi masaya yiyecekleri taşırken Angelina şişmiş göbeğiyle içeri girdi.
"Ang, yardım edebileceğin bir şey yok diye kaç kere daha söylememiz gerekiyor ?" Lucy kıza onaylamaz bir şekilde bakıp konuşmuştu.
"Ama siz yeterince yorgunsunuz yardım etmeme izin verin,öylece oturmak içime sinmiyor."
Fleur, Victoire'i uyutup mutfağa yönelmişti.
"Hayır sen içeri geç ve oradaki üç tembeli buraya gönder."
Angelina daha fazla ısrar edemeyip paytak adımlarla salona geçti. Bu sırada Arthur uyanmış,oğullarıyla dünkü olayı konuşuyordu.
"Neden bize haber vermediniz baba?" Charlie kızgınlıkla babasına sormuştu.
"Anneniz bugün için sağlam kalmanızı istedi,baksana diğerleri hala uyuyor."
"Yine de haber vermeliydiniz." George karısının oturmasına yardım ederken şaşılacak şekilde ciddi duruyordu.
"Annem sizi çağırıyor." Angelina konuyu bölerek iletmesi gereken mesajı iletmiş kocasının onun sırtına koyduğu yastıkları düzeltmeye çalışıyordu.
Üçü itiraz etmeden mutfağa giderken Fred esneyerek merdivenlerden bodoslama inerken yüksek bir sesle ailesine seslendi.
"Herkese günaydıın."
"Şşt yavaş ol Fred , yukarıda hala uyuyanlar var." Lucy kafasını mutfak kapısından uzatıp kocasını azarladıktan sonra bütün şekerliğiyle ona öpücük attı.
"Uyanmadılar mı daha? Merlin! Sanki benim düğünüm var."
"Söylenmeyi bırak ve içeridekilere yardım et, annem yeterince yorgun."
Angelina zorlanarak ayağa kalkmış belini tuta tuta salonu turluyordu,Fred'de onun yürüyüşünü taklit ederek mutfağa gitti.
"Pisliksin Fred."
Angelina somurtarak yeniden koltuğa gömüldüğünde Arthur geliniyle oğlunun atışmasına sessizce gülmüştü. Kahvaltının hazırlanmasına az bir süre kaldığında Molly,Lucy ve Charlie ikilisini yukarı çocukları uyandırması için gönderdi. Lucy sessizce Ginny'nin odasında girdiğinde birbirlerine sarılı şekilde yatan iki arkadaşa sevgiyle bakıp gülümsedi.
"Kızlar.."
Sesini fısıltı seviyesinde tutmaya özen göstermişti, Ginny korkuyla gözlerini açıp yerinde doğrulduğunda Hermione'de kızın hareketlerine uyandı. Ginny kendine yavaş yavaş gelirken esnemek için gerindiği an yüzünü ekşitti.
"Günaydın,kahvaltıya hazır." Lucy ikisinin ayıktığını görünce bütün sevecenliğiyle konuşmuştu.
Hermione saatine bakıp aceleyle yataktan atladı.
"Ginny acele etmeliyiz saat kaç olmuş,yapılacak bir sürü şey var !"
Kızıl kız sakince yataktan inip üstüne bir şeyler aldığında Hermione onun bu sakinliğine inanamaz gözlerle bakıyordu.
"Sanki ben evleniyorum şunun sakinliğine bak Lucy."
"Başım ağrıyor,uykum var daha saymamı ister misin?"
Ginny ikisinin ortasına girip sürüklemeye başladı arkadaşlarını. Merdivenlerden patır patır inmeye başlamışlardı.
Bu sırada Charlie yataktan başını sarkıtmış kardeşini uyandırmaya çalışıyordu. Harry çoktan giyinmiş onun bu çabalarına gülüyordu. Charlie daha fazla dayanamayıp asasını çıkarıp su fışkırtmaya başladığında Ron boğulur gibi yatakta doğruldu,yüzündeki suları silerken abisine bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanficÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.