Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)

Kazanların Efendisi

Lily, dersi bittiğinde oyalanmadan odasına gelmiş, James'i ve Sirius'u yerde taşlarla oynar bulduğunda ciyaklamaya başlamıştı.

"Ne yapıyorsunuz siz? O taşlar oyun oynamak için değil."

"Odanda her şey çok sıkıcı Lily,iki saat boyunca öylece oturamadım."

"İyi ki odandan tüylü kalem çalmaya gelmişim yoksa Çatalak sıkıntıdan ölecekmiş."

İkisi hala ayakta kollarını bağlayarak onları cıkcıklayan kadına bakmadan taşlarla buldukları saçma oyunu oynuyorlardı.

"Birincisi sen neden dersimin bu saatte biteceğini bildiğin halde iki saat önceden geldin,ikincisi sen neden benim odamdan ihtiyacın olan her şeyi yürütüyorsun?"

"Harry erken çıktı bende büroda tek başıma sıkıldım buraya geldim bunda kızacak bir şey yok." James bütün dikkatini havaya attığı taşları yakalamaya vermişken dalgınca cevap vermişti.

"Benim cevap vermeme gerek var mı? Bende olmayan bir şey sende varsa onu almaya hakkım var değil mi Çatalak ?"

"Var tabii Patiayak, bakma kızdığına her şeyi fazla fazla alıyor seni de düşünerek. Pek belli etmez ama seni sever Lily."

"Fazla alıyorum çünkü şu sorumsuz arkadaşın benimkileri çalınca ben ortada kalıyorum. Merlin aşkına Sirius'u sevdiğimi nerden çıkardın, şimdi onu sevdiğimi düşünüp bütün ihtiyaçlarını bu odadan karşılayacak."

"Kesinlikle seviyor." James yandan gülüp karşısında oturan arkadaşına bir bakış atarak konuşmuştu.

"Benim gibi muhteşem bir adamı sevmeme gibi bir ihtimali yok zaten."

"O taşlarla oynamayı ne zaman bırakacaksınız?"

Tam o sırada Remus içeri hızlıca girip Lily'i gördüğünde yavaşlamaya başladı.

"Aa Lily dersin erken mi bitti? Bende geçerken James'i göreyim demiştim." Sahte bir gülüşle cümlesini söylediğinde James kadının cevap vermesine fırsat vermeden konuştu.

"Numara yapıyor, o da bizimle oynuyordu."

"Lily'den bu kadar korkma Aylak."

"Size oyunu bırakmanız için on saniye veriyorum. 1.."

"Kalk Patiayak kalk, geçen sefer ki gibi lanetlemesin bizi kalk."

İkisi telaşla toparlanıp ayaklandığında Sirius,Remus'u sürükleyerek odadan çıktı. Lily,taşları kavanozuna aceleyle toplayan kocasını izlerken sinsice gülüyordu. James ise işini bitirince somurtarak kavanozu karısına uzattı.

"Aferin benim kocama, nasılda sözümü dinliyor."

"Tamam tamam şımarma hemen, haydi yemeğe çıkalım."

-

Yemeğe geldikleri yeri Lily seçmişti,zaten muggle tarafındaki her şeyi genelde Lily'nin seçmesi için izin verirdi kocası. James üç farklı yemeği yerken Lily sadece hafif bir şeyler yemeyi tercih etmişti.

"O kadar yağlı şeyi yiyip gece nasıl rahat uyuyacaksın James?"

"Bak bu çok güzel, tadına bak beğenirsen sanada söyleyelim." James elindeki çatala yemeğinin en soslu yerine batırıp yemesi için uzattığında Lily karşı çıkmamıştı.

"Çok kremalı beğenmedim, sende az yesen iyi olur. Geçenlerde kilo aldım diye geziniyordun evde."

"Bu yüzden seninde alman için çabalıyorum."

"Sen evliliği çok yanlış anlamışsın hayatım, üzgünüm ama ben kendimi bildim bileli hep aynı kilodayım. Hatırlasana Harry'e hamileyken sen çoğu zaman çocuğun içeride büyümediğini iddia ederdin." Lily kocasının o şapşal hallerini hatırlarken gülüyordu.