Ginny, gecenin ilerleyen saatlerinde oturduğu yerde takı kutularını ayıklıyordu. Bu saatte bunu yapmasının tek nedeni kocasının elindeki romana bağlanmasıydı. Bir saat önce romanın en sürükleyici yerine geldiğini ve bitirene kadar uyumayacağını söylediğinde kızıl kızda mecbur kendine bu işi bulmuştu. Karanlıkta yatamadığı gibi fazla ışıkta da yatamıyordu ve Harry'nin gözleri yorulmasın diye loş ışıkta okumasına da razı olamamıştı. Bu yüzden epeydir yapması gereken işine gömülmüştü. Bir çekmece tamamen onun takı kutularıyla doluydu ve Ginny aynasının önünde sık kullandığı kutu haricinde diğerlerinde ne vardı hatırlayamıyordu.
Eline gelen oldukça pahalıya aldığı altın kolyeyi gördüğünde kendine şaşırdı.
"Bunu niye buraya koymuşum? Hepsini atsam küçük bir serveti kaybederdim."
"Bahsettiğin ne?" Harry okuduğu kitaptan kafasını kaldırdı.
"Bağış gecesi için aldığım takılardan biri, Merlin aşkına, üstündeki taşların güzelliği yüzünden almıştım."
"Ve bir kere taktın, genç zamanlarında epey savurgan bir kadındın."
"Senin yanında göz kamaştırıcı durmaya çalışıyordum." Kızıl kız sinirle çıkıştı kocasına. "Hem doğru yere koymadığım için kullanamadım, burası maddi değeri olmayanların yeri."
Bütün kutulardan ayrı özenle pufunun üstüne koydu. Harry onu cıkcıklayarak kitabına geri döndüğünde kızıl kızın gözlerini devirdiğini görememişti. Ama içinde bir yerlerde kendine bu kadar kolye alacak ne vardı diye sormadan duramadı. Zaten çoğu, tatile gittikleri yerlerden hatıra olarak aldığı kolyelerdi. Yine de daha zevkli seçimler yapabileceğini itiraf etti içine doğru. Eline alır almaz ses çıkarmaya başlayan zil dolu kolyeyi hızlıca diğer tatil takılarının olduğu yere fırlattı.
"Sarhoşken aldığım o kadar açık ki."
"Ve onla bütün gece gezdiğini hatırlıyorsun değil mi?"
"Sen kitabını okusana!" Ginny dalga geçen ifadesine dönüp uyardı. "Benimle uğraşma."
"İstiyorsan seninle ilgilenebilirim."
"Kitabını oku." Ginny en ufacık yumuşama gösterse yaramazlık yapmak isteyecek kocasını tıslayarak uyardı. "Bugün yeterince yaramazlık yaptın."
"Onlara yaramazlık mı diyorsun?" Harry küçümser gibi onu süzdü. "Sadece öpüştük."
"Evet iki çalışanıma yakalandım senin yüzünden."
"Hahaha çok komik değil miydi basılma anımız?"
"Sence bana komik geldi mi?" Ginny utanç anlarını hatırladığında bakışlarını kaçırdı. Kocasının kucağında öpüşmelerinin en ateşli kısmında baskın yemişlerdi. Ateş basan yüzünü yelledi elleriyle. "Bu gece yaramazlık yok."
Harry oflayarak kitabını yüzüne kadar kaldırdı, Ginny emindi ki sinsi planlar içine girmişti çoktan. Kendi işine döndüğünde en azından bu kutuyu bitirebilecek zamanı olmasını diledi içinden, bu gece kendide biraz yaramazlık yapmak istiyordu ama bunu öylece dillendirmeyecekti. Kutunun en dibinde ona sırıtan küçük ip bilekliği bulduğunda kalbi gümbür gümbür atmaya başlamıştı.
"Harry!"
Adam beklenmedik çıkışla birlikte plan yapmayı bırakıp kitabı indirdiğinde karısı çoktan yatağa zıplayarak oturmuştu. Mutlulukla sırıtıp bilekliği ona doğru sallamaya başladığında Harry'nin hatırlaması kısa sürmüştü.
"Oh! Ben attın sanmıştım." Eline aldığı bilekliğe etkilenmiş şekilde dokunurken karısı şaplak geçirdi.
"Senden çöp gelse saklardım ben sersem!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
Fiksi PenggemarÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.