Ginny o sabah kafasının içinde büyük bir ağrıyla uyanırken yüzünü ekşittiğini fark etmemişti. Hararetli toplantılar ona göre değildi, hem iş stresi hem de diğer sorumlulukları fena halde bitirmişti.
Harry, karısının suratını ilgiyle izlerken ayıkıp kendisine bakmasını bekledi ama karısının kendi kafasının içindeki sesten kurtulup adama bakması uzun sürmüştü.
"Harry." Heyecanla gözlerini büyütüp kocasına sarılmıştı. İkisi kıkırdayarak yastıklara gömülürken Harry konuşmaya başladı.
"Bugün beraber kahvaltı ederiz diye düşündüm. Dün yoğun hayatlarımız yüzünden yeterince zaman ayıramadık birbirimize."
Ginny bilmiş bilmiş sırıttı.
"Bu yarın ki büyük soruşturma atağını öğrenme çabası değil yani?"
"Ne?" Kayan gözlüğünü düzeltti kendinden emin bir şekilde. "Onu zaten anlatacaksın."
"Çok beklersin." Ustalıkla kollarından kurtulup ayaklanmıştı. Kocası onun dolabını açmasını, ütülü kıyafetlerini çıkarmasını sabırla beklerken kız dayanamayarak ellerini beline atarak ofladı.
"HARRY!"
"Söyle sevgilim." Kızıl kızın romantik cevaba kayıtsız kalamayacağına emindi.
"Ne öğrenmek istiyorsun?"
"Başımız ne kadar belada?"
Harry isyan edercesine sorduğunda Ginny gülmeden duramadı. Kocasının yanına yatağa tekrar zıpladığında kendini tavşan gibi hissetmişti.
"Bela tanımına göre değişir." Kızıl kız onu uyaran bakışlara aldırmadı. "Sevgilim sadece birkaç kupaya el konulacak. Kesinlikle bizlik bir durum yok."
"Emin misin?" Harry şüpheyle kaşlarını kaldırırken söylediği şeyin doğru olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
"Gerçekten öyle." Aklına ne geldiyse somurtup devam etti. "Dün yazılan haberleri gördün mü?"
Spor gazetesinin karısıyla alakalı analizini görmemiş olamazdı Harry. Heyetteki bütün sporcuların her sayfada özenle irdelendiği bir çalışmaydı. Başlık ortalığı karıştıracak bir başlıktı. 'BU SPORCULAR HAİN Mİ KAHRAMAN MI?' Harry aklına gelen büyük puntolu yazıyla birlikte yüzünü ekşitti.
"Senin resminin altında hain yazısını görmeyi istemezdim. Bu iş çok anlamsızca büyüdü."
"Ben takmıyorum sevgilim, hain olmamı isteyene hain kahraman olmamı isteyene kahraman olurum."
"Senin takıp takmaman değil mesele." Harry ayaklandı. "Bu mevzu gereğinden fazla uzadı. Sanki" Doğru kelimeyi arıyor gibiydi.
"Sanki yeterince dikkat çekilene kadar uğraşılıyor değil mi?"
Kızın onun duygularını cümleye dökmesine sevinmişti.
"Tam olarak bu. Başlangıçta çok önemsiz bir meseleydi. Gazeteler umursamazdı. Birden birçoğu için büyük bir meseleye döndü."
"Spor dünyası hariç. O dünya en başından beri bu mevzuyla oldukça ilgili. Halkın ilgisinin nedeni de belli, ortalık fazlaca sakindi. " Ginny kocasının yanında gittiğinde narince yanağını sevmeye başladı.
"Seni o gazetede formayla görünce eski günler geldi aklıma." Muzurca güldü. "Maçtan eve zaferle döndüğünde nasıl güzel biterdi o gece."
"HARRY!" O günleri hatırladığında gülümsemesi yüzüne yayıldı. "Ne güzel zamanlardı."
"Hala çok güzel zamanlar geçiriyoruz sevgilim. Ve nice güzel günler yaşayacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.