Mutlu Aile Saatleri

3.4K 121 81
                                    

Harry gecenin ilerleyen vakitlerinde uykusunda döndüğünde her zaman yaptığı gibi karısını sarmak için elini attı. Yatağın yüzeyine düşen eliyle birlikte tek gözünü açtı, Ginny'nin olması gereken yerde sadece ince pike vardı. Gözlüğünü takmadan bulanık görebildiği kadarıyla aralık banyo kapısının yanmayan ışığını kontrol edip yerinde doğruldu. Gözlüklerini takıp yataktan çıktığında çocuklardan hangisinin ağlayıp kızı uyandırdığını merak etmişti, eğer öyleyse gerçekten uykusu bu gece sesleri duyamayacak kadar ağırdı. Koridorun karanlığında ışıkları açmadan sessizce ilerlerken ezbere bildiği üç kapıyı teker teker kontrol ettiğinde sadece uyuyan çocuklarını görebilmişti. Geri dönüp merdivenlerden indiğinde bu sefer ilk önce mutfağı kontrol etmişti, en sona bıraktığı salona girdiğinde nihayet onu görmüştü. Karısı yanan şöminenin önündeki rahat tekli koltuğunda oturur vaziyette uyuyordu. Harry onun bu hallerine Lily'e hamileliğinden alışkındı ama şimdi neden buraya geldiğini merak ediyordu. İyice yaklaştığında kucağına düşmüş kitabı seçebildiğinde karısının huzursuz ifadeli uyuyan yüzüne bakarak derin bir nefes aldı. Hangi ara yanından kalkıp burada kitap okumaya gelmişti bilmiyordu, bunu düşünürken birden kendini suçlu hissetti. Bugün işlerin yoğunluğu yüzünden ancak gecenin ilk dakikalarında eve gelebilmiş ve sadece çocukların uyumadan önceki rutinlerine yetişebilmişti. Karısıyla yeterince zaman geçirememiş gün içinde neler yaptığını sormamıştı, şimdi onun bu halini görünce Ginny'nin yine kötü ruh haline girdiğini anlamıştı. Zaten karısı artık bu halini saklamada usta olmuştu, hazırlıksız yakalanmadığı sürece çaktırmadan atlatmaya çalışıyordu. Harry onu yukarı taşıyıp taşımama kararsızlığı yaşarken karısı üstüne düşen gölgenin varlığını hissetmiş gibi birden gözlerini açtı. Karşısındaki adamın zümrüt yeşillerini seçebildiğinde hızlıca atan kalbini duymazdan gelmeye çalışıyordu. Yerinde huzursuzca kıpırdandığında Harry alçak sesle konuşmaya başladı.

"Yanımda yatmadığını fark edince seni merak ettim."

Ginny yüzüne yerleştirdiği bir gülümsemeyle kucağındaki kitabı kocası görsün diye eline alıp salladı.

"İnsan bir kitabın sonunu okuyabilmek için uykusundan feda edebiliyor."

"Odada okuyabilirdin, ışıktan rahatsız olmazdım."

"Kesinlikle olmazdın, gün geçtikçe uykuların derinleşiyor. Eskiden tuvalete bile kalktığımda uyanırdın."

Kız üstündeki örtüyü koltuğun kenarına bırakıp kalkarken kocasıyla uğraşmadan duramamıştı. Harry tıslayarak güldüğünde anında kendini savunmaya geçti.

"Bugün Bakanlıkta yürüme rekoru kıracaktım onun yorgunluğuyla derin uyumuşum. Yoksa hala eskisi kadar hafif uykularım kaçak kızıl."

Kızı kolunun altına alıp başının üstünden öptüğünde Ginny belinden sardı.

"Desene gece gezmesine çıkacağım zamanlar gün içinde seni delice yormalıyım."

"Ne o gençlik zamanlarındaki yaramazlıklarını mı özledin? Hani şu Kovuk'tan kedi gibi kaçtığın, buğday tarlasının içinde seni bekleyen zavallı sevgilinle buluştuğun zamanları."

"Harry! O sırları dillendirme, pek övündüğüm şeyler değil."

Ginny, savaş sonrası ailelerinden gizli buluşmalarını hala utanarak hatırlıyordu. Babası, küçük kızının gecenin bir vakti sevgilisiyle buluşmak için ne maceralar atlattığını duysa büyük ihtimalle annesiyle bir olup onu yetiştirirken nerede hata yaptıklarını sorup kızı mahcup ederdi.

"Çocuklarımıza anlatacağımız bir sürü aptallık yapıyoruz, harika değil mi Harry?" Adam sesini inceltip kızın o zamanlar kurduğu ve net hatırladığına emin olduğu cümleyi dillendirdiğinde koluna yumruk yedi.

Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin