Flashback
Ellerindeki kırmızı boyalarla Büyük Salona giden boş bir duvarın önünde durdular. Neville son kez etrafı kontrol edip cebindeki fırçalardan birini kızıl kıza verdi.
"Acele etsek iyi olur bu gece nöbet hödük kardeşlerde."
Ginny tıslayarak gülerken kırmızı boyayla duvara mesajı yazmaya başladı. Bu özel boyaları ikiz abileri Hogsmeade gezisinde gizlice eline tutuşturmuştu,çünkü bir önceki mektubunda duvarları yazı yazarken elindeki kalan boyanın kendisini ele verdiğini yazmıştı. Şansı o gece ondan yanaydı çünkü kendisini McGonagall yakalamıştı,tek yaptığı asasıyla boyayı ellerinden çıkarıp gerisin geriye yatakhanesine yollamaktı. Ginny biliyor eğer o hödük kardeşlere yakalansaydı yüzünde uzun süre geçmeyecek bir iz bırakırlardı tıpkı geçen Seasmus'a olduğu gibi.. Abileri bunu öğrenince bir şeyler düşüneceklerini söylemişler ve bu iz bırakmayan boyaları icat etmişti. Annelerine söylememe yemini ettirdikten sonra kıza vermişlerdi.
Yazdıkları mesaj bittiğinde iki genç geri çekilip eserlerine gururla baktı,kızın cebindeki para ısınmaya başladığında nefes bile almadan boyayı ve fırçayı alıp koridorda koşmaya başladılar. Tek kaçış yollarında tıslayarak ilerleyen Bayan Norris'i gördüklerinde Neville ikisinin elindeki boya kutuları en kuytu köşeye saklamış sonra kızı da çekerek büyük heykelin arkasına saklanmışlardı.
Carrow kardeşlerin adım sesleri koridorda yankılanmaya başladığında ikisi birbirine yaklaşıp şanslarına küfretmeye başlamıştı.
"Fazla uzaklaşmış olamazlar boya daha kurumamış."
Alecto Carrow koridorun başında görünmüş bir yandan açıklıyordu.
"O kızılın saçlarını gördüğüme yemin edebilirim."
Arkasındakine dönüp devam etmişti cümlesine.
"Snape izin verse DO üyesi herkesi ellerimle cezalandıracağım. Bakalım crucio lanetini yedikten sonra kaçı bunu yapmaya cesaret edecek?"
"Eğer cesaretin varsa dene,seni son kez uyardığını hatırlıyorum."
Kızın dalga geçer ses tonu sinirlendirmiş olmalı ki kendini karanlık bir sesle korumaya başladı Amycus Carrow.
"Onun saçma ahlak anlayışı benim sabrımı zorluyor, Seçilmiş Kişi dedikleri çocuk öldüğünde hepsi zaten bizim kölemiz olacak."
"O zaman gelene kadar kurallara uygun davran Snape'e karşı gelmek mantıklı bir hareket değil. Sonrasında bütün DO üyesi sürtükleri elinden geçirirsin nasıl olsa."
Neville yanında dişlerini gıcırdatırken kız sakin kalması için kolunu sıktı.
Adam sanki kardeşi çok komik bir espri yapmış gibi kahkaha ata ata koridorları arşınlıyordu.
"İlk önce o lider diye belirledikleri çocuğun sevgililerini elden geçireceğim. O deli sarışın ve kızıl kanıbozuk bakalım cesaretleri kadar iyiler mi?"
Neville asasını kavradığında Ginny onu durdurup sadece onun duyabileceği yakınlığa gelip konuştu.
"Burda olduğumuzu biliyor sakın oyununa gelme."
Kızın dediğini kanıtlarcasına iki koridor boyunca ilerleyip bağırmaya başladı Amycus Carrow.
"BÜTÜN GECE SİZİN PEŞİNİZDE KOŞMAYACAĞIM YA ORTAYA ÇIKAR SUÇUNUZU KABUL EDERSİNİZ YA DA BEN SİZİ BULUR YAPTIĞINIZA PİŞMAN EDERİM."
Kardeşine dönüp sesini azalttı.
"Neydi şu kızılın adı?"
"Ginevra Weasley."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Güç (Ginny Weasley) (Harry Potter)
FanfictionÖlüm emrinin verildiğini öğrenen Ginny ona uzatılan yardım elini geri çeviremedi. Savaşın gizli tarafında kalan kızıl güzelin tek amacı güçlenmiş bir şekilde sevdiklerine geri dönmekti.