Birkaç gündür Emir'in ani gidişine anlam vermeye çalışmıştı.Zihninde ki savaştan yorgun düşmüştü. Kurduğu her varsayım aniden yıkılıyor geride sadece hayal kırıklığı kalıyordu. Bir süre sonra düşünmemeye karar vererek olayı akışına bırakmıştı. Düşünmek pek işe yaramıyordu. Nasıl olsa bir yerlerde Emir'le yine karşılaşacaktılar.Bu umuda sarılmak istiyordu. Bu denli hafızasında yer eden adamın ani kayboluşunu anlam veremediği gidişi eklenince merak duygusunun yanında kapılma duygusu da yer edinmişti.
Salonda Emir'in oturduğu koltuğa geçmişti. Dizlerini karnına çekerek başını dizleri üzerine bıraktı. Yüzü dizine kaymış etrafa bakıyordu. Duvarlarına... Çizerken ki coşkusu hala içindeydi. Aradığı evi bulmuş olmanın mutluluğuyla çizmişti o zamanlar.
Gözleri duvarlarda her çizgiyi kontrol ediyordu. Değişik bir şeyler arıyordu. Şu an içinde barındırdığı duygular o kadar farklıydı ki hiç biri duvarlardakiyle örtüşmüyordu.
Duvarlarda Emir'in gözleri de gezinmiş olmalıydı. Ne düşündüğünü merak etti. Belki küçük bir kız çocuğu olarak düşünmüştü.Bir çocuğun resim defterine karalaması gibi karalamıştı duvarları. Karalamak diye mırıldandı. Zihnini bir şeyler hatırlamaya zorluyordu ne hatırlayacağını bilemeden. Zihninde tekrar Emir canlandı. Dünyasına girmişti. Tek sığınağı olan evine girmişti. Gözlerini kapatarak neler olduğunu düşünmeye çalıştı. Tekrar parmaklarında sıcaklığını hissetti. Yüreği burkuldu. Öfkesi belirmişti zihninde korkuyla gözlerini açtı. Emir'in kendini bu kadar etki etmesine şaşırıyordu. Duvarların üzerine geldiğini hissetti. Artık duvarlar kendi için hiçbir değer taşımıyordu. Hatta Emir'in gözlerinin odada dolaştığını hissetmesi sinirlendiriyordu kendini.
Aniden koltuktan kalktı. Düşünmek boş ve gereksizdi. Oda anılarla kendini boğmadan; kendisi odayı yok etmeliydi. Odadan birkaç kişisel eşyasını alarak odasına çıktı. Rehberi karıştırdı. Rehberi o kadar hızlı ve dikkatsiz karıştırıyordu ki kartı bulabilmek için üç kez baştan aramak zorunda kalmıştı. Kartviziti bulunca rahatladı. Numaraları tuşlayarak telefonu açan tanıdık kadın sesiyle rahatladı." Nihan bugün benim ev için görüşebilir miyiz?"
Kadın neşeli bir sesle cevap vermişti "Müsaitsen hemen gelebilirim"
Kadının müsaitlik durumu olduğuna sevinmişti. Ruh halinin bu denli tepetaklak olmasına rağmen somut konularda şans kendisinden yanaydı demek ki... "Bekliyorum"diyerek telefonu kapattı. Nihan'la sergisinde tanışmışlardı. İç mekân dekorasyonu konusunda üstüne yoktu.
Nihan'ın gelecek olmasını düşünerek hazırlanmaya karar verdi. Üzerindeki eşofmanı çıkarak duşa kabine girdi. Üzerine yapışmıştı dünden bu yana. Son bir haftadır sağlık sorunları yanında Emir'i düşünerek evde pineklemiş olmasını yadırgadı. Ilık suyun bedeninden akışına kaptırdı kendisini. Suyun bedeninden akışıyla dinginleşmiş hissediyordu.
Duştan çıkarak kıyafet odasına doğru ilerledi. İlk gözüne çarpan kombini üzerine geçirerek aynada ki aksine baktı. Giymiş olduğu kıyafetlerden memnun kalarak aynada ki aksine göz kırptı.
Salona tekrardan indiğinde salona ne şekil vereceğini düşünürken yakaladı zihnini. Nihan'ı çağırmasını çağırmıştı lakin zihninde ne yapacağına dair hiç bir fikri yoktu. Duvarlardaki karmaşaları istemiyordu. Zaten hatırlayamıyordu neleri çağrıştırarak yaptığını. Sadece yaparken yaşadığı tutku ve coşku vardı anılarında. Bu da çok bir şey ifade etmiyordu. Yeni bir düzene, olduğundan çok ihtiyacı vardı. Evi de çevresindeki insanlar gibi bir süre sonra yapaylaşıyordu. Resimlerden kurtulmak istiyordu bunun dışında olacak değişikliğin umrunda olmadığını düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Koleksiyoncusu
Roman d'amourEmir Orçun isimli ünlü piyanistin hayatı gitmiş olduğu resim sergisinde ki Arzum Dila Tanrıyar isimli bir kadınla tanıştıktan sonra sıradışı bir hal alır. Hayatını uç nokta da yaşayan çapkın piyanistin hayatı yine hayatı uç noktalarda yaşayan ressa...