Aşk Koleksiyoncusu

72 - Arzum'un Arel'le dertleşmesi

Korna sesiyle irkildi. Kapıda duran arabayı görünce arabaya doğru ilerlemeye başladı. Arabadan Arel çıkarak Arzum'u karşılamıştı. Arzum elini uzattı Arel'e. Arel uzatılan eli dudaklarına götürürken;

"Çok güzelsin"

Arzum gülümseyerek karşılık verdi. Arel, Arzum'un elini bırakmadan bir adım kendine doğru ilerledi. Parmakları Arzum'un gözlerinin altında dolaştı "Ağladın mı?"

Arzum kendini geri çekerek "Toz kaçtı desem"

Arel "Kahvaltı da gözüne kaçan tozu konuşalım."

Arzum yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyi koruyarak arabaya geçtiler.

Mekân seçme işini Arel'e bırakmıştı. Arel'e o kadar aç olduğunu belirtmişti ki taştan yumuşak her şeyi yiyebileceğini söyleyerek bu iddasını da savunmuştu. Arel'in yol boyunca ne olduğunu sormamasına minnettar kalmıştı.

Araba durduğunda geldikleri yere biraz şaşırmıştı zira daha önce Emir'le gelmişlerdi buraya.
Arzum kendi kendine bunu da aşması gerektiğini söylüyordu. Mekâna girerek bir masaya geçtiler. Kahvaltılarını söylediler.

Arel "Sanırım daha önce geldin buraya."Arzum'un arabadan inip içeri girene kadar ki duygu değişimlerini fark etmişti.

Arzum "İş adamı olduğunu söylemesen psikolog olduğunu düşünmeye başlayacağım"

Arel gülümseyerek" İkisi birbirinden o kadar uzak konular değil aslında. Ürününü satmak için karşındakinin psikolojisini ilk birkaç dakika içinde çözme taraftarıyım."

Arzum gözlerini kısarak "İyi ki müşterilerinden değilim" karşısındaki adamın iş konusunda ne kadar hırslı olabileceğini görebiliyordu.

Arel "Konuyu kaynatıyorsun sanırım" konuya dönmesi için yaptığı küçük ikazla Arzum'un gözlerine dikmişti gözlerini.

"Kötü bir gün geçirdim sadece abartılacak bir şey yok" kestirip atmayı planlıyordu konuyu.

Arel elini sıkmakta olan Arzum'un elini kavradı. " Yaşadığın her ne ise seni çok etkilediği aşikâr... Bir kadını ise üç şey etkiler güzel kız... Birincisi erkek arkadaşı ikincisi alış-veriş yapamayacağı kadar para üçüncüsü de beklemediği kişi tarafından sarsılmak. Şimdi hangisi diye sorsam 'Sana ne' modun da olduğun için susuyorum"

Arzum bakışlarını Arel'e dikti. Elini kavrayan elden rahatsız olmamıştı. Hatta iyi bile geldiği söylenebilirdi. Kötü bir günün ardından gelen dostane destek hoşuna gitmişti. Arzum boşta kalan elini elinin üzerinde olan elin üzerine bırakarak " Teşekkür ederim."

Arel bakışlarıyla teşekkürü kabul etti. " Her düşüncende farklı bir mimik ifaden seni tanımayı zorlaştırıyor"

Arzum karşıdan gelen garsonu fark ederek ellerini çekti usulca " Kurt gibi açım."

Garsonun servis açışını izlediler. Garson yanlarından ayrılırken " Buranın kahvaltısının üzerine kahvaltı tanımam mükemmel yapıyorlar."

Arzum " Biliyorum." Dedi. Emir'e hazırladığı kötü kahvaltının ardından buraya gelmişlerdi. Yüzüne gülümseme yayıldı biran. Arel'in kendine baktığını fark edince "O kadar kötü kahvaltılar hazırlıyorum ki her seferinde soluğu dışarıda almak zorunda kalıyorum."

"Birilerinin sana eşlik etmesini istersen beni arayabilirsin."

"O zaman seni çok sık rahatsız edebilirim. Bu arada hiç evlenmeyi düşünmedin mi?"

" Kadınlar işimin üzerine kuma gelmek istemedi. Bende işimden çok sevemedim bir kadını. Sen?"

"Bir evlenme teklifi almıştım. Cümlede kaldı devamı gelmedi. Kaldı." Gülümsedi ardından. Emir'in evlenme teklifinden etkilendiği anı tekrar yaşadığını hissetti ama içini acı kapladı sonra. Emir'le evlenmeden kendisini aldatmış olması nasıl bir çelişkiydi?

"Niçin devamı gelmedi?"

Arzum bunu sesli olarak kendine de itiraf etmesinin gerektiğini düşünüyordu. "Evlenmeden adamı bunalttım" dedi. Bunu söylemekten pek hoşlanmasa da Arel'e karşı gülümsedi Bir nefes aldırırsın artık. Ses beyninde birkaç kez daha yankılandı.

"Çok kaprislisin yani" dedi gülümsedi ardından. Bunu öyle bir ses tonuyla söylemişti ki buna inanmadığını sezdiriyordu.

"Hem de nasıl. Kendini kurtardı benden" ve benim sorularımdan. Bunları tanımadığı bir kadına söylemiş olmasını hala kabul edemiyordu. Nasıl bir bağ vardı ki aralarında her şeyi bu kadar ulu orta konuşabiliyorlardı. Asıl soru geldi ardından: kadın kendisini de biliyordu –Her ne kadar Arzum kadını tanımasa da- ve Emir'le bunu konuşabiliyordu. Hatta kendisini bildiği halde Emir'le öpüşebiliyordu.

" Bence hala bitmemiş bir ilişki. O yüzden oluruna bırakıp beklemelisin. Bu kadar düşündüğüne göre hala âşıksın"

"İnsan beslediği hayvanı öldüğünde bile hemen alışamıyor. Zaman gerekli sadece alışmak için" Emir'e olan öfkesi kabarmıştı birden.

"Sana yalan söylemek istemiyorum Arzum. Dün senden ayrıldıktan sonra hiç yapmadığım şeyi yaptım ve nette borsa sayfası dışında medya sayfasında da baktım. Benim ismini çıkaramadığım uçakta tanıştığım kadın medya da çok ünlüymüş. Emir Orçun diye ünlü bir piyanistle de aşk yaşıyormuşsun."

Arzum bir kahkaha attı. " Her şeyi öğrenmişsin. Bir şey dışında aşk yaşıyordum."

Arel boynunu büktü. "Bence hala yaşıyorsun Arzum sadece öfkelisin."

"Olması gerekende bu değil mi? Öfkelenmeliyim, kızmalıyım sonra alışmalı en sonunda da unutmalıyım. Sence alıştıktan sonra geri mi dönmeliyim. Belki onure etmeliyim"

Arel düşünceli bir mimikle " Ne yaptı sana bu kadar ağır"

"Erkekler" – güldü alaylı- " Her zaman yaptıkları şeyi yapıyorlar işte. Aldatıyorlar."

Arel bir kahkaha attı. " Erkekleri suçlama hemen içine bende giriyorum. Hem bu kadar affedilmez bir suçsa gözünde aldatılmak neden çapkınlığı ile ünlü bir erkekle aşk yaşamayı kabul ettin."

Arzum " Hayatı mükemmel yaşayamam değil mi?"

Arel elini belirginleşmiş damarlarının üzerinde gezdirdi. " Aldatılmış bir kadının gazabından korkarım. Özellikle de senin gibi öfkeliyse"

Arzum ilk kez içten bir kahkaha attı Arel'in yanında " Bence artık sende öfkesinden korkacağın bir kadın bulmalısın."

Arel " İyi güzel zeki kızları kaptırdım ben millette bu saatten sonra bana meydanı süpürmek düşer- ayağa kalktı- Sohbet çok güzel ama"

" Ay! Unuttum sen işkolik biriydin" diyerek ayağa kalktı.
Arabaya doğru yürürken kumlu yolu fark etti. Emir'in evine giden yola baktı uzun uzun. Ayakları o yöne gitmesi için zorlasa da kalbi mani oluyordu. O tarafa gitmek için çok geçti.

Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim

Bir de ufacık bir yorum *-*